Türkiye’de gökyüzü büyüyor, uçaklar doluyor, pilotlar canıyla, aklıyla, disipliniyle bu ülkenin havacılığını taşımaya çalışıyor.
Ama zeminde öyle bir çürüme var ki, tüm sistemi tek bir noktadan çökertmiş durumda:
Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nde üç aydır doktor yok.
Evet, yanlış duymadınız.
Bu ülkenin pilotlarının uçuşa elverişlilik raporunu imzalayacak bir tek doktor bile yok!
Bu, havacılık sektörünün değil, devlet yönetiminin ayıbıdır.
Onaylı hastaneler rapor veriyor, SHGM imza atacak doktor bulamıyor
Pilotun MR’ı çekilmiş, EMG’si tamamlanmış, KBB ve nöroloji “tamamen iyileşti” diyor.
Hastane raporu: “Kısıtsız elverişli”
Ama SHGM’nin cevabı:
“Doktor yok, uçamazsın.”
Bu nasıl bir devlet ciddiyetidir?
Bu milletin pilotu eğitimine milyonlarca lira harcarken, koskoca SHGM’de tek bir doktorun yokluğu yüzünden insanlar yerden kaldırılamıyorsa ortada sadece kriz değil, iflas etmiş bir yönetim aklı vardır.
Havacılık böyle mi yönetilir?
SHGM’nin görevi gökyüzünü yönetmektir.
Pilotun, teknisyenin, kabin memurunun kaderiyle oynayan bir memuriyet değildir.
Ama bugün Ankara’da olan tam olarak budur:
Pilotlar raporlarını almış, uçmaya hazır.
Ama SHGM masasında imza atacak kimse yok.
Havayolları plan yapamıyor.
Personel açığı büyüyor.
Sektör zarar ediyor.
Ama masasında oturan kimse çıkıp “Bu krizi çözeceğim” demiyor.
Bu, görmezden gelinemez bir rezalettir.
Doktorlar neden istifa etti? Kimse neden hesap sormuyor?
SHGM’den ardı ardına istifalar oldu.
Şimdi tek bir doktor yok.
Yerine atama yok.
Planlama yok.
Takvim yok.
Pilotlara söylenen tek şey şu:
“Bekleyin… Ne zaman çözülür bilmiyoruz.”
Şaka mı bu?
Havacılık sektörü beklemez.
Uçuş düzeni beklemez.
Yolcu beklemez.
Bu ülkenin itibarı beklemez.
Ama SHGM bekliyor.
Ve bekledikçe çöküyor.
Ulaştırma Bakanı’nın duymadığı tek konu bu olamaz
Sayın Bakan Abdülkadir Uraloğlu’nun bu krizden habersiz olması imkânsız.
Eğer haberdarsa ve hâlâ çözüm üretilmemişse, durum çok daha vahimdir.
Bu soruların cevabı artık kaçınılmazdır:
Bu sorular cevapsız kaldıkça, havacılık yönetimi ciddiyetini kaybediyor.
Bu sadece pilot krizi değil; devlet yönetimi krizidir
SHGM bugün doktor olmadığı için imza atamıyor.
Yarın Avrupa, ICAO, EASA “Türkiye’nin tıbbi sertifikasyon sistemi güvenilir değil” derse ne olacak?
Bir imzanın yokluğu tüm ülkenin havacılık itibarını tehlikeye atıyor.
Bu krizin faturası sadece pilotlara değil, Türkiye’nin hava sahasına, Türk havacılığının uluslararası prestijine kesiliyor.
Türkiye bunu hak etmiyor.
Pilotlar bunu hak etmiyor.
Havayolları bunu hak etmiyor.
SHGM ya görevini yapacak, ya da bu koltuğu taşıyamayanlar gereğini yapacaktır.
Yorumlar