Ömrüm boyunca adaletsizlik, yolsuzluk, kayırmacılık gibi toplumun kabul etmediği gerçeklerle mücadele eden biri olarak, geçen hafta yaşanan olaylardan sonra biraz ferahladım. Demek ki korkunun hüküm sürdüğü bir iklimin tam ortasında yaşarken, bize yapılanın bir hiç olduğu kanaatine vardım.
Türk Hava Yolları bildiğim kadarı ile 12 milyar dolarlık bir şirket. Dünya devlerinden birisi olarak kabul edin. Bu dev, Airporthaber gibi tematik yayın yapan bir kuruluştan korkuyorsa demek ki biz çok büyük işleri başardık ve gölgemizden dahi korkuluyor.
Bravo yazar ekibimize, bravo editör ekibimize, bravo bilişim ekibimize ve bravo okurlarımıza. Vallahi koçun boynuzuna yazı yazsak orada bizi bulup okuyorlar.
Bu bize hiç olmadığı kadar güç veriyor, bu bize hiç olmadığı kadar haz veriyor. Bot hesaplarla şişirilmiş, parayla takipçi satın alınmış sosyal medya hesaplarını öne çıkarma çabalarını reis çöpe attı.
Şimdi kara kara düşünür hale gelenler, sahipçileri tarafından ne kadar süre sırtlanacaklar onu da takip edeceğiz.
Ama bizim meselemiz adaletsizlik. Bizim meselemiz toplumun ekseriyetini esir alan kayırmacı sistemin adalet duygusuna kavuşana dek çalışmak, yanlışları söylemek, tam demokrasi sağlanana dek görevimizi yapmak.
Aslına bakarsanız, geçen hafta Anayasa Mahkemesi’nin web sitesine bile getirilen kısıtlamayı gördükten sonra koca bir “oh” çektim. Rahatladım. Airporthaber’i daha da önemsedim. Biz koca bir iş yapıyormuşuz ve o yüzden zulme uğruyormuşuz dedim.
Büyük bir iş yaptığımızı, bana göre rutin, demokratik ülkelerde olması gerektiğini yaptığımızı düşünerek hareket etmemin çok daha etkin bir iş yaptığımızı son günlerde yaşananlardan sonra anladım.
Düşünün, adalet arayan biz adaletsizlikle mücadele eden biz adaleti sağladığını söyleyenlerle mücadele etmeye başladık.
Dedim ya adaletsizlik en büyük düşmanım.
Geçen hafta çok sayıda şikayet gelen bir konuyu yazmıştık.
Şimdi o şikayetlerden birini daha yayınlamak zorundayım.
İsimler bizde saklı….
“Merhaba Ali Bey
Ben (………….) Meteoroloji Uzmanı olarak çalışmaktayım.
Kızım üniversite sınavında sayısalda 49.000 bininci oldu ve Eskişehir Teknik Üniversitesi tarafından ilana çıkılan "Hava Trafik Kontrolörlüğü" sınavına ön başvuru yaptık. Başvuranlar arasında puanlamaya göre yapılan sıralamada 6. olduğumuz ilan edildi ve okul tarafından yapılacak sınavlara girmeye hak kazandı.
30 Temmuz 2024 günü kızımı sınava götürdüm. Çocukları sınav için içeri aldılar biz de veliler olarak kantin tarafına geçtik oturduk. Orda hem tanışıp konuşurken bir arkadaş sen kızına bunları gösterdin mi diye bana böyle bir link olduğunu, soruların buradan çıktığını söyledi, Ben de benim bilgim olmadığını söyledim. Bazı arkadaşların bu sorulardan haberi olduğunu anladım. Sohbet ettiğim arkadaşın oğlu sınavdan çıkıp yanımıza geldiğinde "Nasıl geçti oğlum" diye sorunca, "Aynı sorular çıktı baba" şeklinde cevap verdiğini kendi kulaklarımla duydum.
O linki bana göndermesini rica ettim. Link bana da geldiğinde, herhangi bir internet sitesi ya da forum sitesi linki değil, bir dosya paylaşım sitesi linkiydi. Yani internette rasgele bir arama bile bulabileceğiniz bir link değil ve belli ki istenen kişilerin ulaşması istenmiş.
Kızım sınavdan çıktığında nasıl geçtiğini sordum ve yapabildiğini yaptığını söyledi ama linkten haberdar olanların ama puan sıralamasında aslında çok gerilerde olanların bu sınav sonrası üst sıralara çıktığını sınav sonuçları açıklanınca fark ettik. Kızımın morali çok bozuldu ve hala da kendisini iyi hissetmiyor.
Eğer bu sınava, en başarılı, en yüksek puanlı öğrenciler çağırılıp, listenin neredeyse sonlarında olanlar torpille üst sıraya alınacaksa, neden sınav yapılıyor? Orada beklediğim sırada çevremizde oturan ve DHMİ personeli olan ailelerin davranışları, bu sorulardan haberdar olduğu izlenimini çok açık şekilde veriyordu. Sonuçlarda da onların isimlerinin ön plana çıktığını gördük.
Bu sınav adil bir sınav değildi ve link kendisine ulaşan çocuklar kazandı. Haberdar olmayan daha yüksek puanlı çocuklar ise elendi ve moral bozukluğu yaşadı.
bizim adımıza bu işin takipçisi olursanız çok mutlu oluruz. Çocukların yıllarca emek verdiği sınavlarda bu haksızlıkların yaşanması hepimizi derinden üzüyor.
Saygılarımla”
Mektubu aynen yayınladım.
Kimin umurunda diyebilirsiniz!
Bence de kimin umurunda…
Korkmayın…
Onlar bugün korku yayarak hüküm verebilir.
Ama asıl hükmü Allah verecek.
Ne demiş; “Bu dünyada haksızlık yapılmış, haksızlığa maruz kalmış kişiler, haksızlık yapan aynı muameleyi görmeden ölmeyecek”
Yorumlar Tüm Yorumlar (27)