Hepimizin yakından tanıdığı bir büyüğümüz 75.000 (?) takipçisinin ve 500 karşılıklı takipçisinin bulunduğu bir sosyal medya sitesinde Airporthaber ’in yaşadıklarının nedenlerini bir tanıdığına paylaştığı not ile anlatırken “Site hakkında mahkemenin niçin erişim yasağı getirdiğini bildiğini tahmin ediyorum. Mahkemenin verdiği kararları ısrarla uygulamamak, yalan yanlış haberler yerine doğru, objektif, halkı bilgilendirmeğe yönelik haberler yapsaydı ne bizim bir başvurumuz olacak ne de mahkeme engelleme kararı verecekti” diyor.
TCK 217 Yalan haber yaparak halka yanıltıcı bilgiyi alenen yayma suçunun cezası malum. Kendileri alicenaplık yapmış ve bizlerin (Airporthaber yazarlarının) bu kanun paralelinde cezalandırılmamız yerine sitenin engellenmesini uygun görmüşler. Tercihlerini böyle kullanmışlar. İyi kalpli bir insan olmalarının net ve açık bir tezahürü? Müteşekkir olmalıyız?
Bay Bolat önerim size. Gelin sulh olalım. Siz ve Airporthaber yazarları herkes eteğindeki taşları döksün. Zat-ı aliniz benim ve bazı arkadaşlarımın yalan yanlış kaleme aldıkları haberleri teker teker sıralayın. Mahcup edin bizleri. Utandırın. Sizin sitemizi kapattırmanıza ve yazılarımızı bir şekilde yasaklatmanıza gerek kalmadan biz bunları kaleme alanlar okurlardan utanalım ve bırakalım bu işi. Tabii haberlerimizin doğruluğunu belgeleyemezsek veya siz haberlerimizin “yalan yanlış” olduğunu ortaya koyarsanız. Yalan yanlış haber yapan kişilere ve bunları kaleme alan köşe yazarlarına başka hiçbir sivil havacılık sitesinin itibar etmeyeceği ve onlara ekran sayfalarında yer vermeyeceği de açık. Dolayısı ile sistemi ve okurları bizim gibi iftiracılardan ve yalancılardan da kurtarmış olursunuz.
Bu arada bizlerde yazılarımıza konu olan hususların doğruluğunu bir şekilde anlatalım. Elimizde belge varsa ortaya koyalım. Bizler bunu yapamazsak TCK 217’ nin uygulanması için harekete geçmeniz zor değil. Verin bizleri mahkemeye. Bu durumda kimse sizi ayıplamayacaktır. Böylelikle şayet gazeteciler mahkemeyi izler ve gelişmeleri takip ederlerse konuyu tüm basınımıza ve kamuoyuna da duyurmuş olursunuz. Bu durumda yaşanmışlar yalnız bir sivil havacılık sitelerinin konusu olmaktan ve 75.000 takipçinize özgü bir paylaşım olmaktan çıkar.
Airporthaber mensupları akar suda yüzen saman çöpünün üzerinde oturup binip kendisini kaptan-ı derya gören insanlardan değiller. Buna inanmanızı isteriz. Yaptığımızın da yazdıklarımızın da bilincindeyiz. Sorumluluklarımıza da müdrikiz.
Evet, bu çalışmayı hangi mecrada isterseniz orada yapabiliriz. Sizin çok takdir ettiğiniz, doğruluğuna büyük güven duyduğunuz ve paylaşımınızda bunu açıklıkla ifade ettiğiniz sivil havacılık sitesi de dahil. Bu konuyu görüşmeye hazırız (m)
Saygılarımla.
BAZI YAŞANANLARI UNUTMAMAK GEREK: ÇALIŞANI İŞTEN ÇIKARTMAKTA PROFESYONELLİK İSTER.
Evet, bazı yaşanmışları unutmamak gerek. Bunların hiçbiri tekrar yaşanmaz, nasıl olsa ilgililer bundan ders almışlardır diye düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz demektir. Evet bunlar bir gün gelir tekrar yaşanır. Ve de bu kez muhatap siz olabilirsiniz. O zaman feveran etmek bir işe yaramayacaktır.
Bu şirketin hukukçuları ne iş yapar diye düşünmeyin.
Aşağıdaki görsel üzerinde yer alan anlatımı okuyunca THY’ nin hukukçuları ne işe yararlar diye düşünmeyin. THY yönetimi böyle bir karar alırken, almadan önce hukuk ünitesinin görüşüne müracaat etmiyor galiba. Bir ara THY Hukuk ünitesi için “dava kaybetmek üzere teşkilatlanmış bir ünite diyorlardı. Aynı fikir de değilim. Yönetim istihdamla ilgili o kadar hatalı uygulamalar yapıyor ki, bu konularda açılacak olan davaları kazanacak bir avukat değil Türk Hava Yollarında tüm ülkede bulabilmek mümkün değil.
Başka bir deyişle sürekli dava kaybediyor olmak görevli hukukçuların mesleki performansları ile ilgili değil. Sorun onlara baskı yaparak, onlara bizim bu kararımızı savun diyenlerde.
Bu beyefendilere mesleki hukuki bilgilerini ortaya koyup bu iş böyle olmaz, sonuçta kaybederiz diyen biri çıkar mı ortaya? Yahu bu iş yokluğunda kim başka bir iş aramaya gönüllü olur ki? Sizce çıkar mı böyle biri. Dava sonuçlarına bakın. Hepsi, hepten kayıp. Böyle birinin çıkmadığının ve çıkmayacağının bir göstergesi bu sonuçlar. Bilmek başka. Söylemek / söyleyebilmek çok başka. Önce başka bir iş bulun, sonra ne gerekiyorsa söylersiniz.
Evet, örneğin son on yıldan den bu yana işten çıkartılan kaç kişi Türk Hava Yollarını mahkemeye verdi? Ve de havayolumuz bu davalardan kaçını kazandı? Kaybettiklerine THY ne kadar ödeme yaptı? Bu istatistiki bilgi hepimize birçok şey anlatacaktır.
Yorumlar Tüm Yorumlar (51)