Bugün 9 Eylül. Güzel İzmir’im… İzmir’in kurtuluş günü. Kurtuluş Savaşı’nın dönüm noktası… Bir kez daha Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını saygı, minnet ve derin bir özlemle anıyorum.
Son günlerde ülkemizde yaşanan gelişmeleri ibretle izliyoruz. Kızlarımızın öldürülmesi, adaletimizdeki çarpıklıklar, hak yemeler, ülkemizin kurucu değerlerine yapılan saygısızlıklar… Ve daha niceleri. Hepimiz içten içe çığlık atıyoruz.
Ülkemizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, son dönemde yeniden hatırlanır olmaya başladı. Sözleri yeniden manşetlere taşınıyor. Bunca yıllık tecrübeme göre sanıyorum seçim çok yakında…
Yoksa Atatürk’e sansür uygulayanlar neden şimdi sözlerini kullanmaya kalksın?
Milli bayrak taşıyıcı havayolumuz Türk Hava Yolları, Mart ayında başlattığı Melbourne uçuşları sonrası yeni bir gelişme daha yaşandı. Türk Hava Yolları’nın İstanbul-Singapur-Melbourne uçuşlarındaki başarısı karşısında Körfez haya yollarından biri, Singapur-Melbourne uçuşlarını durdurma kararı aldı. Elbette bu Türk Hava Yolları’nın bir zaferi. Tebrikler.
Türk Hava Yolları ile bir problemimiz olduğunu düşünenler sanıyorum şaşırmıştır. Ancak bizlerin gayesi eleştirilerimiz ile bazı gerçekleri ve çarpıklıkları göstermek. Milli değerimiz Türk Hava Yolları’nın daha da iyi olması hepimizin hedefi. Eleştirmeyelim mi yani?
Örneğin eleştirdiğimiz yurt içi ikramlar sonrası değişiklik yapıldı. Uçakların içindeki hava bile değişti. Güzel bir gelişme idi. Ancak Türk Hava Yolları’nda acil olarak değişmesi gereken bir husus var. Bunu daha önce de çok yazdım. Yılmadan bir kez daha yazayım.
Türk Hava Yolları dünyanın önde gelen havayolu şirketlerinden biri. Ancak bir açıklama yapılacağı zaman amatörce basın müşavirinin şahsi hesabı kullanılıyor. Yahya Üstün’ü herkesin tanımaya ve takip etmeye ihtiyacı yok. Bugün yerine bir başkası da gelebilir. Millet bu sefer bir başkasını mı takip edecek? Veya Yahya Üstün ayrıldığında o açıklamalar ne olacak?
Profesyonellik gerektiren bir durum bu. Dünyanın önde gelen havayolu şirketlerini ve havalimanlarını takip ediyorum. Basın müşaviri olan bir kişinin havayolu ya da havalimanı adına açıklama yaptığına dair örnek yok. Eeee Türk Hava Yolları’nda neden böyle?
Hem müşteri hem patron. Hem idareci hem yolcu… Geçtiğimiz günlerde Esenboğa’da yaşanan bir olayda patron yaklaşmada sözüm ona fazla beklemiş. Olay sonrasında da intikam alırcasına hadise hakkında raporlar istenmiş.
Soruşturma sonrası bu kontrolörümüzün 3 ay süreyle yaklaşma kontrol dereceleri askıya alınmış üstüne bir de eğitimler yazılmış.
Bir başka olayda Antalya’da yaşanmış. Baş kontrolöre eğitim yazılmış. Yahu eğitimi yazana, eğitim veren biri bu kişi. Aklınızı peynir ekmekle mi yediniz?
Bu neyin intikamı? Ayrıca makam sahibiyseniz her şeyi yapabileceğinizi nasıl düşünebilirsiniz? Bu resmen görevi kötüye kullanmaktır!
İAÇ sırasında algı operasyonları çektiniz sustular. Sonrasında yine cezalandırır gibi Rabia Demir Karabaş’ı çocuklarından ayırdınız, yine sustular. Şu aralar olur olmadık raporlarla cezalar vermeye başladınız. Bu insanların daha ne kadar susacağını zannediyorsunuz?
Bu devran öyle ya da böyle değişecek… Ya sonra?
Yorumlar