Avrupa Komisyonu sağ olsun…
Türk vatandaşlarına artık Schengen vizesi verirken "biraz daha az çile" vaat ediyor.
Eğer önceki vizenizi uslu uslu kullandıysanız, bundan sonra 6 aylık, 1 yıllık, 3 yıllık, hatta 5 yıllık vize alabileceksiniz.
Tabii… pasaport süreniz yetiyorsa.
Yani kaşıkla verirken, kepçeyle şart koyuyorlar.
Ama yine de buna seviniyoruz.
Çünkü alıştık.
***
Yahu insan soruyor kendine…
Bunca yıldır Vizesiz Avrupa dediniz durdunuz,
Dosya dosya evrak toplattınız…
Ne oldu?
“Vize kolaylığı” veriyoruz diye müjde üstüne müjde.
Sevinmemiz mi gerekiyor şimdi?
Vizeyi kolaylaştırdılar diye bayram mı yapacağız?
Zaten olması gerekeni “lütuf” gibi sunuyorlar.
Üstüne bir de millet hâlâ randevu bulamıyor, 3 ay sonraya gün veriliyor.
Konsoloslukların önünde kuyrukta yaşlanan insanlar var!
***
Bir yanda vize çilesi.
Diğer yanda havaalanlarında rekor.
İstanbul Havalimanı, rekor kırıyor.
Sabiha Gökçen, ayrı bir şampiyon.
Antalya desen, turizmde destan yazıyor.
Hatta…
Sinop Havalimanı bile rekor kırıyor!
Ama işte Sinop deyince bir duruyor insan.
Karadeniz’in sessiz güzeli.
Bir başka güzel memleket.
Ama orada başka bir rekor var.
Denize girme yasağı rekoru!
***
Her yaz aynı haber:
“Sahilde denize girmek yasaklandı.”
Neden?
“Dalga var.”
Peki dalga olmayan gün?
“Yine yasak.”
E cankurtaran koy o zaman?
Yok.
En kolayı yasaklamak.
Ama ne hikmetse…
Yasaklar genellikle nereye denk geliyor?
Nükleer santral bölgesine!
Yani insan düşünmeden edemiyor.
Milletten bir şeyler mi saklanıyor acaba?
Hem turizmle övünüyoruz, hem denize girmeyi yasaklıyoruz.
Bu nasıl bir mantık?
Ne anladım bu işten?
Denizin içindeki Sinoplu denize bakarak kavrulacak!
***
Bir tarafta Schengen için AB kapısında sabır testi.
Bir tarafta her uçakta rekor, her pistte alkış.
Öte yanda denize hasret Sinop.
Kalkıp biri dese:
“Türkiye turizmde çağ atladı!”
İnanacaksın neredeyse.
***
Ama şunu da unutmayın:
Bugün vize kolaylığı diye kutlama yaptığınız sistemin,
yarın tek bir kelimeyle yine çileye dönebileceğini…
Ve her yasak kararının, bazen sadece “göstermelik güvenlik” değil,
başka gerçeklerin üzerini örtmek için kullanıldığını…
Bu millet çok iyi bilir.
Çünkü bu millet…
Vize kuyruğuna sabah ezanıyla giren…
Ama kendi sahilinde denize hasret bırakılan…
Bir millettir.
***
Hepinize yasaksız, güzel bir hafta dilerim…
Sevgiyle kalın…
Serdar BAŞAĞAOĞLU
Yorumlar