Türkiye’de havacılık sektörü, genellikle rüzgârın yönüne göre şekillenir. Bir gün iniş, bir gün kalkış… Ama bazen vardır öyle kaptanlar, türbülansın içinde bile burnu doğru yöne çevirirler.
İşte Pegasus o kaptanlardan biri.
Güliz Öztürk liderliğinde Pegasus, yıllardır “ucuz bilet” klişesinin ötesine geçip “erişilebilir gökyüzü” anlayışını başlattı. Şimdi de kuş, kanatlarını Atlantik’e çeviriyor.
İspanyol devi Iberia ile code share (uçuş kodu paylaşımı) anlaşması… Madrid’den New York’a, Madrid’den Miami’ye Pegasus’un uçuş kodu yazacak.
Bir Türk markası, İspanyol havayolunun sırtında Amerika semalarında süzülecek.
“Biz yapamayız” diyenlere, “neden olmasın?” cevabı bu.
Bu sadece bir ticari anlaşma değil.
Bu, Pegasus’un kendi hikâyesini global gökyüzüne kazıma cesareti.
Güliz Öztürk, bu vizyonun kaptan köşkünde oturuyor. Kadın liderliğin, cesur stratejinin, akıllı ortaklıkların canlı örneği.
Bir zamanlar “low-cost” diye küçümsenen bir marka, bugün “high-impact” olarak konuşuluyor.
Tebrikler Pegasus. Gökyüzü artık biraz daha Türkçe.
***
Ama bugün havacılıktan bahsederken bir başka ismi anmadan geçmek olmaz.
Mehmet Erdoğan.
TAV’ın bir direğiydi. Onu tanıyan herkes bilir; sakin ve sessiz konuşur, ama söyledikleri yankılanır.
Ülkesini, devletini her şeyden öne koyar, sever…
Yirmi altı yıl boyunca apronun tozundan yönetim kurulu odalarına kadar her metrekaresinde emeği vardır.
Şimdi o deneyimini “Erdoğan Yönetim Danışmanlık Hizmetleri” çatısı altında paylaşacak.
Mehmet Abi…
Sen sadece pistleri değil, o pistlerden havalanan genç kariyerleri de inşa ettin.
Bugün Türkiye’nin birçok havalimanında senin imzan, senin bakış açın var.
Yönetim masalarında senin öğrettiğin planlama disiplini, sektör genelinde senin kurduğun diyalog kültürü, üniversitelerde senin yetiştirdiğin vizyonerler…
Sen artık sadece bir yönetici değil, sektörün yaşayan arşivisin.
Pegasus Amerika’ya uçarken, Mehmet Erdoğan yeni ufuklara yelken açıyor.
Biri kurumsal bir kanat çırpışı, diğeri bireysel bir yeniden doğuş.
Ama ortak bir yönleri var: İkisi de Türk havacılığının alnına onurla yazılmış iki isim.
Gökyüzü geniştir; yeter ki uçmayı bilenler çoğalsın.
Ve ne güzel tesadüftür ki, hem Pegasus’un hem de Mehmet Abi’nin hedefi aynı:
Sınır tanımamak.
Hepinize güzel bir hafta dilerim.
Serdar BAŞAĞAOĞLU
Yorumlar