20 Ocak 2025, Pazartesi
Çetin ÖZBEY
Çetin ÖZBEY [email protected]
  • Yorumcularin dikkatine olarak belirttiniz kurallara siz uyuyor musunuz? 2 sende once bir yazinizdaki yorumlarin kisisel saldiri ve suclama icerdigini belirterek size mail gondermistim, ancak ne cevap verdiniz nede yorumlari kaldirdiniz. Sonra size baska bir meslektasiniz ulasti ve yorumlari yapan sahis hakkindaki bazi gercek detay iceren yorumlari kaldirdiniz. Bu yaklasiminizi adaletli buluyor musunuz? Benim gozumde artik tarafsiz haver yapmadigini asikar ve bu nedenle yazilarinizi okumuyorum.
  • Bu yorum eleştiri sınırlarını aştığı için sansürlenmiştir.
  • Bu yorum eleştiri sınırlarını aştığı için sansürlenmiştir.
  • Ne istersiniz mesela ? Neler yazılsın? İş yerinde kadınların , müdür ve şeflerine sunduklarının karşılığı aldıkları terfiler mi yazılsın? Bundan hiç utanmayan onur ve gurur eksikliği olan kadınlar mı yazılsın? Size ne lazım? Nasıl bir malzeme lazım? Ahlakınız çürümüş , buraları da , bu sayfayı da kokutmayın, az ötede oynayın !
  • Cok merak ediyorum; Elon Musk hakkinda ne düsünüyorsunuz acaba?
  • YAZIMI OKUYUP, BEĞENEN KARDEŞİNİZE TEŞEKKÜRLERİMİ İLETİN. SİZDE SAĞOLUN HİÇ OLMAZ İSE YAZIMI ANLAYACAK BİRİNE OKUTMUŞSUNUZ.(?)
  • Çetin Bey, Size on kez söylendi, yüz kez yazıldı. Anlamamakta ısrarcısınız. Biz bu tür konuları okumaktan hoşlanmıyoruz. Yine de yazınızı kardeşim okudu. Beğendi ama önemli olan şirkette çalışanların okuması. Sizin bileceğiniz bir iş. Bugüne kadar 0 yorum. Okur sayısını ise siz biliyorsunuz. Böyle devam edin.

SORUN BU YA: EGOMUZ ONU HİÇ ARAMAYACAĞIMIZ BİR YERDE SAKLANMIŞ. İÇİMİZDE





Uğraşıp size yukarıda resmi yer alan yazıyı hazırlamıştım. Aslında 4 sayfa ama yukarıdaki görsele sığdıramadım. Bugün Cumartesi. 18 Ocak yazısını yarın APH yönetimine teslim edeceğim. Bir kez daha okumak istedim yazımı. Ve de sonra düşündüm. Bu yazıyı bir yerde okusam bana ne öğretir? İd, Ego ve Superego ile ilgili yeterli bilgiye hepinizin sahip olduğumuzu kabul etmeye mecburum. Senelerdir iş yaşamında çabalıyoruz ya. Ve de yazıyı değiştirmeye ve de yerine okurlara faydalı olabilecek bir yazı koymaya karar verdim. Yenisini yetiştiremeyeceğime göre? Ne yapmalıydım? Geçen yaz aylarında benzeri konulu bir yazı kaleme almıştım. Bir okurum bana aynı, benzer  konuda bir yazı göndermişti. Ona da bir arkadaşı göndermiş. Yazıyı kaydetmişim mailini ise silmişim. Kendi yazısı olmadığını belirtmişti mailinde. Büyük ihtimal ile internet çıkışlı bir yazıydı. Sonuçta yazarını bilemiyorum. O yazıyı sizinle paylaşmak istedim. Yazarı her kimse teşekkür ediyorum. Kalemine sağlık.



OLUMSUZ EGOLU YÖNETİCİLER:
Yüksek egolu bir yöneticiniz oldu mu hiç? Ciroyu 2 Milyon’ dan 3’e taşıDIM, şirketin bu seneki en iyi etkinliğini düzenleDİM, son 5 yılın en düşük maliyetini tutturDUM, diyen. Peki böyle bir yöneticiyle çalışırken nasıl bir insana dönüştüğünüzü fark ettiniz mi?

“Ben yaptım, ben ettim” aslında yalnızca bir karikatür. Yüksek egonun çok farklı dışavurumları da var:

Benim uzun süre çok yakın çalıştığım bir “aşırı mütevazi yüksek ego” var örneğin. “Ben” demiyor, çalışanlarına karşı gayet sevecen yaklaşıyor, dinliyor görünüyor ama onların fikirlerine veya nasıl hissettiklerine zerre kadar önem vermiyor!

Bir başka örneğim ise çok havalı, çok enerjik ve etrafına “sürekli başarı imajı” yaymak isteyen bir yönetici. İyi davranıyor, dinliyor, fikirleri değerlendiriyor çünkü başarının böyle geleceğine içtenlikle inanmış. Ancak bu fikirleri verenlerin veya o işleri yapanların daha sonra ne olacağını hiç umursamıyor.



Üçüncü -yaşanmış: Bu örneğimse “bilge kral” pozisyonuna soyunmuş kişi: Sakalı, ağırlığı, yavaş ve az konuşan tarzı ve sorgulayıcı bakışlarıyla karşısındakilerde hemen saygı uyandıran bir duruşu var. Tüm fikirleri dinliyor, fikir verenleri de takımında tutmak, kaybetmemek için çaba sarf ediyor. Ancak karar noktası gelindiğinde kestirip atıyor. Çünkü en iyi kendisinin bildiğine içtenlikle inanmış durumda… Adeta plazanın çatı katında tek başına yaşıyor ve oraya kimseyi sokmuyor.

Bir saatlik toplantı yapmak yeter de artar yüksek egolu bir yöneticiyi ayırt etmek için. Ve hepimiz aynı teşhisi koyarız.

Bu bir saatin sonunda, adeta içimizde bulunan özel bir algılayıcı sensör hemen uyarı sinyali verir. Biz de o uyarı sinyalini hemen dikkate alırız. Çünkü içimizde yangın ya da deprem örneği bir korku yaratır o ego. Kendimizi ondan korumamız gerektiğini biliriz. Ama yukarıdaki 3 örneğimden ikisinde ben kendimi koruyamadım. Örneğin İdealistçe davranıp “yok yok bana yapmaz” diye kandırdım kendimi. Beni çok sevdiklerini, onlar için ayrı bir yerim olduğunu mu düşündüm? Kendimi aldatmanın bir yolunu bulmuşum işte. Ve çok büyük üzüntüler yaşadım o kişilerle yaptığım işlerde. Profesyonel sözcüklerle değil, hayal kırıklığı veya ayrılık acısı diye tanımlayabileceğim bambaşka bir lügatle tarif edebileceğim değişik ve karmakarışık hisler.

Yapmasın etmesin, böyle yöneticilik böyle takım çalışması olmaz, demek kolay. Asıl zor olan böyle bir yöneticiyle veya benim durumumda böyle bir müşteriyle kısılıp kaldığımda benim ne yapacağım. O kişiyi değiştiremem, farklı davranmasını sağlayamam. Ama onunla çalışabilmem de şart çünkü profesyonellik bunu gerektiriyor ve çoğu zaman da seçme şansı olmuyor. (Hele ki uzun süredir bir kurumda çalışıyorsak ve bu yüksek egolu yönetici bir anda başımıza geçtiyse!)

Her şeyden önce kendimi korumam lazım. Gardımı indirmemem. (Benim özelimde bu biraz zor çünkü içten ve gerçek insan ilişkilerine programlıyım). Bir işi iyi yapabilmek için de kendim gibi olmam gerektiğini biliyorum ama bu illa şahsi bir bağ kuracağım anlamına gelmiyor. Gelmemeli. Ama ben o insani bağlar olmadan yaşayamıyorum dersem bunun da çözümü var: Başka bir işe, başka bir takıma, başka bir kişiye o enerjiyi yönlendirmek. Yani evet Sayın Ego ile bu işi birlikte yapıyoruz, benim de bu işte çok çok iyi olmam zorunlu ama ben o işe ayırdığım süre



biter bitmez (kafamda ve kalbimde) hemen başka bir konuya geçebilmeliyim. Bunun için de önümde başka bir seçenek olmalı. Ve bu tamamen benim elimde. Kafam bir basınç kabı gibi, hiç boş kalmıyor. Eğer ben kendi seçtiğim gazlarla o kabı doldurmazsam, önünde ne varsa onunla doluyor. Ben kendime liderlik edip tutkuyla yüksek egolu yöneticiyle çalışırken iletişimime de çok dikkat etmem gerek. Maskeli, mesafeli duramam, çünkü yöneticim bunu anlar ve bu iletişim bana başarısızlık olarak geri döner. Dolayısıyla kendim gibi olmam gerek. Ama bu iletişime bir “devre kesici” koyabilirim. Elektrikli çit gibi. O sınıra yaklaştığımda beni uyaracak bir mekanizma. Kendimle ilgili kişisel bir noktaya geldiğimde iletişimi kesecek ve de karşımdakiyle ilgili de soru ve meraklarımı gene o kişisel sınırda durduracak…

Unutmamam, kendime hatırlatmam gereken üçüncü önemli madde de şu: Kaderimi bu yöneticinin ellerine bırakmamalıyım. Yüksek egolu yöneticiyi gördüğüm anda kaçamıyorum, çünkü iş durumu buna çoğunlukla imkân vermiyor ama hemen planlarımı değiştirebilirim. Geleceğimle ilgili Sayın EGO’ya güvenemeyeceğimi biliyorum çünkü. Benim için çok önemli olacak bir noktada karar verirken beni hiç umursamayacak kendisi. Güvenemem. Güvenirsem kendimi aldatmış olurum. Daha sonra başıma gelecekler için de yalnız kendimi suçlayabilirim… Onun için hemen şimdi farklı bir plan oluşturmam gerekiyor. Elimde bu iş var, parası da iyi diye kendimi aldatmadan hemen başka bir müşteri daha aramaya başlamam gerek (yoksa kaderimi Sayın EGO’ya bağlamış olurum). Aynı şirketin içinde başka bir departmana geçebilir miyim, diye bakarım. İş değiştirebilir miyim, diye hemen harekete geçerim. En azından belli bir süre daha kalmam gerekiyorsa, yani elim kolum bağlıysa dahi mutlaka pozisyonumu güçlendirecek önlemler almaya çalışır, elimde tutacak güçlü kozlar ararım. Sayın EGO’nun başarı odaklı olacağını bildiğim için, bu başarı sürecinde beni vazgeçilmez kılacak unsurları belirleyip, stratejik düşünür ve adımlarımı ona göre atarım.  Bu durumda önüme bağlanacağım bir iş koyamazsam sayın EGO’nun işiyle devam etmeye mahkûmum.

Yüksek egoya karşı yukarıdaki önlemlerin hiçbiri beni ben olmaktan çıkarmaz. Üçkağıtçı, namussuz, içten pazarlıklı bir insan olmam bu davranışlarla.



Etik: Evet stratejik düşünürüm ama bu etik dışı bir şey yapmak demek değildir. Önümde 3 farklı proje seçeneği varsa, bunlardan beni en vazgeçilmez kılacak olana ağırlık verir, yöneticimi de bu yönde ikna etmeye çalışırım. Aslında bu bir çıkar çatışması yaratır çünkü kurumum için en yararlı olanı değil, beni en vazgeçilmez kılacak olanı düşünüyorum; ama yöneticim de aynısını yapıyor. O kendi hesabına çalışırken benim kurum adına fedakârlık etmemi bekleyemez. Eğer biz bir takımsak hepimiz kurum adına özveri gösteririz. Eğer biz bir takım değilsek de yapılması gereken asgari müşterekte profesyonelliğin gerektirdiği kadarını yaparak birleşiriz. (Bu doğru bir harekettir, böyle yapılmalıdır demiyorum. Bu benim için tam tersine KÂBUS senaryosu. Ama gerçek hayatta o kadar

Sıklıkla yaşanıyor ki… Oradan bir an önce kaçıp kurtulmak, o yöneticiden uzaklaşmak gerek ama başarısız olmak pahasına değil. Kurtulana kadar böyle hareket etme gerçeği var sadece)

İçten pazarlıklı bir insan olmam çünkü yalan söylemem, olmadığım gibi davranmam. Yalnızca kişisel konulara gelindiğinde susarım. Oralara girmem, kaçınırım. Arkadaş olmak zorunda değilim; profesyonelliğin gerektirdiği olumlu iletişimi kurarım.

O kadar üçkağıtçı bir insan değilim, çünkü bu işte çalışırken elimden gelenin en iyisini yapıyorum. Yalnızca, gelecek planlarım arasında burada veya bu yöneticiyle kalmak yok çünkü ona güvenemiyorum. (Bu güveni sağlamak da çalıştığım kurumun görevi. Yöneticinin egosunu ve bu egonun diğer şirket çalışanlarında oluşturduğu güvensizliği görüp gerekli önlemi alamıyorlarsa bunun sonuçlarına -insan kaybederek- katlanırlar.)  Geleceğimi bu yöneticinin ellerine bırakamam. Bilip de yapmadığım, düşünüp de söylemediğim bir şey yok. Tam performansla çalışıyorum. Ama mesai biter bitmez de başka şeye (kendi projeme) geçiyor ve ekstra yaratıcılığımı, araştırma ve geliştirme enerjimi Sayın EGO’nun işi için kullanmıyorum.

Yüksek egolu yöneticiyle çalışıyorsam içimdeki “kendini koruma” programı devreye giriyor. Evet bu program enerjimin önemli bir kısmını harcıyor ve bu enerji kaybı tabii ki üzücü. Gönül ister ki her işimi topumla tüfeğimle girişerek yapabileyim. Ama karşı tarafın da bunu hakketmesi gerekiyor.

Durum böyle değilse, herkes kendine oynuyorsa, yani ortak hedef ve ortak kurallardan oluşan takım çalışması durumu yoksa, karşılıklı güven yalnız bir noktaya kadarsa, o zaman benim de enayi durumuna düşmemem gerek. Şimdi ya da gelecekte üzülmemek için. Üretmeye, değer katmaya, gelişmeye ve geliştirmeye devam edebilmek için.


SORUN BU YA: EGOMUZ ONU HİÇ ARAMAYACAĞIMIZ BİR YERDE SAKLANMIŞ. İÇİMİZDE

Yorumlar Tüm Yorumlar (16)

EDITORE ~ 27 gün önce
Yorumcularin dikkatine olarak belirttiniz kurallara siz uyuyor musunuz? 2 sende once bir yazinizdaki yorumlarin kisisel saldiri ve suclama icerdigini belirterek size mail gondermistim, ancak ne cevap verdiniz nede yorumlari kaldirdiniz. Sonra size baska bir meslektasiniz ulasti ve yorumlari yapan sahis hakkindaki bazi gercek detay iceren yorumlari kaldirdiniz. Bu yaklasiminizi adaletli buluyor musunuz? Benim gozumde artik tarafsiz haver yapmadigini asikar ve bu nedenle yazilarinizi okumuyorum.

Yanıtla

Kalan karakter 1000
CVP EDİTÖRE ~ 27 gün önce
2 SENE ÖNCE GÖNDERDİĞİNİZ YORUMU HATIRLAMIYORUM. HANGİ YAZIDA KİŞİSEL SALDIRIDA VE SUÇLAMADA BULUNMUŞ İSEM, HUKUKA BAŞVURMALIDINIZ. BENİ OKUMADIĞINIZ İÇİN TEŞEKKÜR EDİYOUM.
editöre bilgi ~ 27 gün önce
İnternete köşe yazılarına yorum nasıl yazılır notunu koyun ve çıkan linkleri okuyun.Lütfen
siz kim:) ~ 27 gün önce
siz kimsiniz ki:)) sizin adınız mı geçti:)) bazı gerçek detay içeren mi:) burası habersitesi. sirketin resmi etik hattı değil. sizi ip adresinizden bulmaları kolay. dava açarsınız kazanabilirseniz kazanırsınız . biz de 2 sene önce bahsedilen bazı gerçek detayları öğreniriz:) sizin bu siteyi okumayacak olmanız bizi çok sarstı, gidişiniz bizi üzdü,kendinize iyi bakın,haklarınızı vermiştir umarum şirket,atıldınız mı yoksa?
Hanımlar ~ 28 gün önce
Bu yorum eleştiri sınırlarını aştığı için sansürlenmiştir.

Yanıtla

Kalan karakter 1000
Pilot ~ 29 gün önce
Bu yorum eleştiri sınırlarını aştığı için sansürlenmiştir.

Yanıtla

Kalan karakter 1000
tebrikler Pilot ~ 28 gün önce
her yorumunu sansürleyen yazara her hafta hak ve hakikati hatırlatmaya devam eden pilotu tebrik ediyorum
CVP TEBRİKLER Pİ.. ~ 27 gün önce
BU ZATIN GÖNDERDİĞİ TÜM YORUMLARI (?) TOPARLAYIP TARİHLERİ İLE SİZLERE DUYURMAM İYİ OLACAK GALİBA. OKURSANIZ BU BEYEFENDİNİN TÜM YORUMLARININ YAZI KONULARI VE ÇALIŞANLARIN HAKLARI İLE İLİNTİLİ OLDUĞUNU (?????) GÖRECEKSİNİZ. BU İNSANIN DERDİ YAZILAR VEYA YAZILANLAR DEĞİL. ONUN DERDİ BENİMLE. HERHALDE ESKİDEN KALMA ŞAHSİ BİR PROBLEMİ OLSA GEREK. 2 ÖRNEK AŞAĞIDA. İLKİNİ ÇÖPE ATMIŞIM. DİĞERİNİ SANSÜRLEMİŞİM. BEYEFENDİNİN SÖYLEDİĞİ GİBİ YORUM ADI ALTINDA KİM İSTERSE YAZAMAZ. SAÇMALARLARSA YA ÇÖPE ATILIR, YA DA SANSÜRLENİR. BU İNSANIN DOĞRU DÜZGÜN YAZDIĞI HİÇBİR YORUMU SANSÜRLEMEDİM. HAK VE HAKİKATIN NASIL KORUNDUĞUNU BİLİRİM. SİZ TEBRİK EDE DURUN. İKİ ÖRNEK AŞAĞIDA. 1. ÇET-IN / ÇE-T-IN / ÇETO / ÇET-O / ÇE-TO / Ç-ETO / Ç-E-T-O / Ç-E-T-İ-N 2. Kim ne isterse yazar, beğenmeyen de yayımlamaz. Örnekte görüldüğü üzere. Kaldıramıyorsanız kolayı var: YAZMAYIN
TEBRİK EDENE ~ 27 gün önce
Çetin bey, hem tüm yorumların sansürlendiğini söylüyor, ve de her hafta hak ve hakikati hatırlattığını söylüyor. Tenakuza bakın. Sakın bunu da pilot bey yazmış olmasın.
Yazar’a yazan ~ 29 gün önce
Ne istersiniz mesela ? Neler yazılsın? İş yerinde kadınların , müdür ve şeflerine sunduklarının karşılığı aldıkları terfiler mi yazılsın? Bundan hiç utanmayan onur ve gurur eksikliği olan kadınlar mı yazılsın? Size ne lazım? Nasıl bir malzeme lazım? Ahlakınız çürümüş , buraları da , bu sayfayı da kokutmayın, az ötede oynayın !

Yanıtla

Kalan karakter 1000
merak ~ 29 gün önce
Cok merak ediyorum; Elon Musk hakkinda ne düsünüyorsunuz acaba?

Yanıtla

Kalan karakter 1000
CVP YAZAR'A. ~ 29 gün önce
YAZIMI OKUYUP, BEĞENEN KARDEŞİNİZE TEŞEKKÜRLERİMİ İLETİN. SİZDE SAĞOLUN HİÇ OLMAZ İSE YAZIMI ANLAYACAK BİRİNE OKUTMUŞSUNUZ.(?)

Yanıtla

Kalan karakter 1000
KM ~ 28 gün önce
Yorum yazan insanlara hakaret etmek onlara yukarıdan bakmaktan başka bir özellik göremiyorum sizde ...
Yazar'a ~ 30 gün önce
Çetin Bey, Size on kez söylendi, yüz kez yazıldı. Anlamamakta ısrarcısınız. Biz bu tür konuları okumaktan hoşlanmıyoruz. Yine de yazınızı kardeşim okudu. Beğendi ama önemli olan şirkette çalışanların okuması. Sizin bileceğiniz bir iş. Bugüne kadar 0 yorum. Okur sayısını ise siz biliyorsunuz. Böyle devam edin.

Yanıtla

Kalan karakter 1000
TEKNİKTEN YAZAR’A ~ 29 gün önce
Bu yorum eleştiri sınırlarını aştığı için sansürlenmiştir.
CVP TEKNİKTEN Y... ~ 29 gün önce
TEKNİK'DE SİZİN KADAR İNSANLARA NASIL HİTAP EDİLMESİ GEREKTİĞİNİ BİLMEYEN KABA BİR İNSANA RASTLAMAMIŞTIM. PİLOTLUKTAN VAZGEÇMİŞ BİRİ OLMAYASINIZ? YAZININ SONUNDA SZE HİTABEN KALEME ALINMIŞ BİR BÖLÜM VAR. YORUMCULARA SESLENİYOR. ANLAŞILABİLİR ŞEKİLDE YAZMIŞTIM.

Yorum Gönder

Kalan karakter 1000