28 Temmuz 2025, Pazartesi
Serdar BAŞAĞAOĞLU
Serdar BAŞAĞAOĞLU [email protected]

Askeri Endam, Sivil Rezalet

İDEF 2025'e gittim.

Yanlış anlaşılmasın, öyle “formalite ziyaret” falan değil…
Savunma sanayimizin gövde gösterisi, yerli ve milli bileğimizin nabzı orada atıyor.
Gidip görmesem söylenenlere inanamazdım.

Aselsan oradaydı.
Roketsan oradaydı.
Sarsılmaz, MKE, Kale Savunma, HAVELSAN, OTOKAR, BMC, FNSS, Canik, Nurol Makina, STM, TUSAŞ, Baykar oradaydı.
Hatta Airbus bile vardı.
Dünyanın her tarafından komutanlar, sanayiciler, alım heyetleri, yabancı basın, delegasyonlar…
Sanki NATO zirvesi gibi.

Ve imzalar…
Dile kolay…
TUSAŞ, Endonezya ile 48 adet Milli Muharip Uçak KAAN için anlaşma imzaladı. Aselsan’a yetişemedik bile imza üstüne imza… Ve daha niceleri…
Ülkenin göğsü kabardı…

Yani…
İDEF bir fuar değil, bir milli gösteri aslında.
İleri teknolojinin, aklın, cesaretin sergilendiği arena.
Her bir stand, “biz de yaparız, hem de en iyisini” demekti.

Ama…

Hani bir tabir vardır:
“Altın tepside çürük limon.”

İşte o “çürük limon” da organizasyon firmasıydı!

Ben ömrümde böyle kepazelik görmedim.

Aylar önce akredite oldum.
Gazeteciyim, yazacağım, anlatacağım, duyuracağım.
Ama giriş kartım yok!
“Şuraya git, bu odaya sor, kapının öbür tarafında olabilir… belki başka kapıdadır”
Adeta halı sahada kayıp forma arıyoruz.

Sonra ne oldu?
“Telefonunuzu alalım, kartınızı bulunca döneriz.”
Fuar bitti, hâlâ dönecekler!

Kamerası elinde bekleyen onlarca ana akım basın mensubu dışarıda kaldı.
Bazıları fuar alanına adım atamadı.
Stand sahibi şirket temsilcileri bile içeri giremedi, daha ne olsun?

Araçla gelenlerin yolu açıktı tabiki araç kaydı olan geçiyordu.
Diğerleri?
Onlar kuzu kuzu güneşin altında sıra bekledi.

Bu kadar basit bir organizasyon yükünü kaldıramayan, binlerce ziyaretçiyi yönlendiremeyen, iletişim fukaralığı yaşayan bir organizasyon firması, bu çapta bir fuara yakışmadı.
Yakıştıramadık.

Fuarı düzenleyen değil, fuarı dağıtanlardı adeta!

  •  

Ama…
İDEF’in hakkını teslim edelim.

İçeri bir şekilde girdikten sonra…
Standlar muazzam.
Sunumlar etkileyici.
İnsan “işte bu!” diyor.

TUSAŞ’ın standına bakıyorsun, insanın yüreği kabarıyor.
Roketsan’ın füzeleri, Aselsan’ın sistemleri, Sarsılmaz’ın yeni nesil silahları…
Bunlar sadece sanayi değil; diplomasi, caydırıcılık, bağımsızlık…

Bizim firmalar, anlattıklarıyla değil, ürettikleriyle konuşuyor.

Her bir mühendisin alnındaki terde, her teknisyenin gözündeki umutla yürüyen bir büyük milli yürüyüş bu.

  •  

Ama ne yazık ki…

O mühendislerin yıllarca ter dökerek ortaya çıkardığı sistemlerin sergilendiği fuarın organizasyonunu, üç sayfa Excel tablosunu yönetemeyen bir ekip eline yüzüne bulaştırdı.

KAAN yapıp, kart bastıramamak, bize yakışmıyor!

Umarım tekrarı olmaz.

 

Gelelim diğer gurur tablomuza.
İstanbul Havalimanı, rekor kırmış.
Bir günde 271.836 yolcu!
Dile kolay.

Yetmedi…
Sabiha Gökçen ayrı rekor…
Antalya desen başka bir başarı hikâyesi.

O sıcak havada, o yoğunlukta, o telaşta görev yapan herkese alkış.
Terminalde ter döken memurdan, pistte çalışan operatöre kadar herkesin emeği büyük.
Saygıyla, sevgiyle…

  •  

Ve THY…
Basın Müşavirliği artık yok.
Yeni adıyla “İletişim Başkanlığı”.
Yahya Üstün artık THY İletişim Başkanı.
İnşallah sadece unvanı değişmemiştir.
Ulaşılabilirlik, iletişim, şeffaflık artar da…
“Havayolu halkın yoludur” lafı, sadece reklam filmi olarak kalmaz.

Kendisini tebrik ederim. Umarım koltuğun ağırlığı ile herkese eşit mesafede olur.

  •  

Netice mi?

Tank yapıyoruz, uçak yapıyoruz, dünyaya ihracat yapıyoruz ama…

Kapıdan içeri alamıyoruz.

Ne diyelim…
Yüzümüzü yıkayıp, bir daha düşünelim.
Savunma sanayimiz zirveye gidiyor ama organizasyon yerlerde sürünüyorsa…
Bu da bir güvenlik açığıdır, unutmayalım!

Serdar BAŞAĞAOĞLU
[email protected]

Askeri Endam, Sivil Rezalet

Yorumlar

Bu haber için henüz yorum gönderilmedi.

Yorum Gönder

Kalan karakter 1000