21 Temmuz 2025, Pazartesi
Servet BAŞOL
Servet BAŞOL [email protected]

Hasta-Akıl



Bir akıl hastanesini ziyareti sırasında, adamın biri sorar:

“Bir insanın akıl hastanesine yatıp yatmayacağını nasıl belirliyorsunuz?”

Doktor, “Bir küveti su ile dolduruyoruz. Sonra hastaya üç şey veriyoruz. Bir kaşık, bir fincan ve bir kova. Sonra da kişiye küveti nasıl boşaltmayı tercih ettiğini soruyoruz. Siz ne yapardınız?” der.

Adam, “Ooo! Anladım. Normal bir insan kovayı tercih eder. Çünkü kova, kaşık ve fincandan büyük.”

“Hayır,” der doktor, “normal bir insan küvetin tıpasını çeker.”

Akıl, sadece bize sunulanlar dışında çözüm bulmaktır.

İnsanların yüzde doksanı poetik, retorik, diyalektik ve sofistik alanda akıl yürütme ile düşünür ve yaşar. Çok az kısmı ise analitik akıl yürütebilir.

Poetik ikna içermez, sadece bir konuya eğilimi artırır. Kötüyü iyiye, çirkini güzele veya tam tersi düzeyde kalır. Şiiri düşünün…

Retorikte ikna vardır. Muhatabını ikna etmek esastır, ama yine duygusal alanda kalır. Kitaplara özellikle kişisel gelişim kitaplarına bakın… (Retorik = hitabet. Yani hatiplilerin müfredatı.)

Diyalektik ise iknadır ama muhatabı değil, tribünleri ikna etmek için kullanılır. Siyasete bakın…

Analitik ise duygulardan arındırılmış, saf akıl kullanımı ile düşünmektir, amaç saf hakikattir.

Felsefenin bazı şerhlerine bakın ya da otopsi yapan bir cerrahı izleyin. Burada duygu olmaz.

Sofistik işte tam da sosyal medya ve/veya görsel medyadaki bazı bilgiçlerin akıl yürütme şeklidir.

Burada amaç ne ikna ne de hakikattir. Burada amaç “algı yaratmak” ve bundan nemalanmaktır.

Hakikat amacı yoktur çünkü bir konunun her iki taraftan da ele alınabileceği/savunulabileceği temeldir ve algı yoluyla çıkar sağlanacağı açıktır.

İşte kalan o yüzde onluk insan yani analiz yapma yetisindeki kişiler, bu sofistçe düşünce tarzındaki bilgiçlere bakarak sadece gülümserler. Bu mecranın da maalesef dahil olduğu sosyal medya bu nedenle çok revaçtadır. Etkilemek, ikna etmek ve algı yaratmak için bulunmaz nimettir buralar. Ama buralara da dikkat etmek lazım, arkanızdan kıs kıs gülümseyen bir kaç kişi sizi izliyor olabilir. Onlar belki de bir eti sinirlerinden ayıklama, soyutlama yetisi gelişmiş hakikatleri apaçık görenlerdir. Kim bilir? belki de gizlenemezsiniz. İknanız ve algınız bir yere kadar gizleyebilir sizi…

Baksanıza Bulgaristan, 1 Ocak 2007'de Avrupa Birliğine kabul edildi. Bu geçen süre içinde ülkenin gayri safi milli hasılası 38 milyar dolardan 85 milyar dolara çıkmış. Ülkenin ekonomisi içinde tarım, hayvancılık ve süt ürünleri halen önemli bir yer tutuyor. Ülke tütün, ay çekirdeği ve süt ürünleri ihraç ediyor. Gülyağı ve lavanta üretimi ve ihracatında da dünya çapında söz sahibi.

Ülkenin anayasa mahkemesi ekilebilir arazide elektrik üretimi için güneş paneli çiftliklerinin kurulmasını anayasaya aykırı bularak yasakladı. Avrupa Birliğinin yenilenebilir enerji projelerine verdiği destek fonlarından yararlanmak için ekilebilir arazinin korunması yasasını değiştirmek isteyenler sert kayaya çarptı. Anayasa mahkemesi ekilebilir arazinin sadece tarım amaçlı kullanılabileceğine ve başka amaçlı kullanımların anayasaya aykırı olduğuna hükmetti.

Bulgaristan’ın üçte birlik alanında da ormanlar var ve 1980-2000 yılları arasında uyguladığı ağaçlandırma çalışmaları ile ormanlık alanını yüzde 5 arttırmış.

“Kuantum fiziğinin kurallarını kullanan bir kuantum bilgisayarı ile laboratuvar ortamında çok zor elde edebileceğimiz ilaç ve materyallerin simülasyonunu yapabiliriz” diyor Stefan Krıstanov.

Zlatko Minev, MIT Technology Review’nun 35 yaşın altında global inovasyoncular başlıklı prestijli sıralamasında yer aldı ve Cumhurbaşkanı Rumen Radev’in “John Attanasov” ödülüne layık görüldü.

Otuz yaşındaki Kiril Donçev “Dracon” kapsülünün fırlatılması hazırlıklarında karadaki işlemlerden sorumlu olarak çalıştı.

Yirmibeş yaşındaki Orlin Velev ise, şirketin gemilerinin yapısal istikrarından sorumlu uzman olarak çalışması ile tanındı.

Dr. Vanyo Vezirov, eklem iplantları için 3D yazıcı için ödül aldı. Bu yazıcıda ilk önce, tıp öğrencilerinin eğitiminde kullanıldığı anatomik modeller, ardından vücudun kısımlarını oluşturan cerrahi modeller ve üçüncü olarak da hastaya özel olarak hazırlanan implantlar üretiyor.

Rosen Georgiev, Bulgaristan Bilimler Akademisi’ne bağlı Optik Materyaller ve Teknolojiler Enstitüsü’nde doktora öğrencisi. Çalışma alanları, atomik katmanların birikimi ve bunların uygulamaları ile ilgili. Yakında üniversite öğrencilerine “rehberlik”, mentorluk da yapmaya başladı.

Biz ise bir yılda 1000 profesör yaptık. Sonuç ortada.

Artık yağmur duasına çıkmıyoruz.!

https://servetbasol.com

 

Hasta-Akıl

Yorumlar

Bu haber için henüz yorum gönderilmedi.

Yorum Gönder

Kalan karakter 1000