11 Mart 2024, Pazartesi
Bilal YILDIZ
Bilal YILDIZ [email protected]
  • kripto fetöcü ve pornocu vede devlet haini Bilal. Başlıyoruz. Ama ne vakit ne gün ve hangi marifetinden başlayacağız onu olunca göreceksin. Sana rahat yok bundan sonra.
  • Üstad,son bölümde yazdıklarınız aklı başında ülkelerde olan,olması gereken,eskiden ülkemizde az da olsa var olan şeyler de uzun süredir biz de fıtrata ters. Necip milletimizin para ve çıkar için durmadan verdiği oylar neticesinde 21 yıldır iktidar olan parti sayesinde ülkemizde bozulmamış,çürümemiş tek bir kurum, şirket kaldı mı? Adalet,hukuk,hak bitmiş sırf bu yüzden dövize deli gibi ihtiyacımız olmasına rağmen yabancı yatırımcılar gelip yatırım yapmıyorlar,ülkeye döviz girişinin yetersiz olması enflasyonu da ciddi şekilde etkiliyor ama iktidarın umurunda değil. Düşünün ki araplar bile bu yüzden bize borç vermiyorlar güya 50 milyar dolar vereceklerdi, vermemişler. Ayrıca koskoca devletin şirketinin başındaki zat Yargıtay'ın onadığı kararı yıllardır keyfe keder uygulamamazlık ediyor,ona bu cesareti veren başka neler yapmaz ki yaptıkları da bir bir ortaya çıktı, çıkıyor da ne oldu,oluyor hiç. Mevcut iktidar gitmedikce ve sizin gibi üstadlar göreve getirilmedikçe bu kirli düzen sürer gider de nereye kadar? Kimbilir kirli dosyaların araştırılması kaç sene alır onlar da süre aşımına uğrar olur biter gibi umarım yanılıyorumdur ama gidişat o yönde gibi. Saygılar.
  • Bilal Bey, teftiş konulu seri yazılardaki bilgilendirme ve değerlendirmeler için teşekkürler. THY AO, yönetimi devlete ait bir ticari işletme ve sermayesinin yarısı da halka açık binlerce küçük yatırımcının elinde. Peki kamunun hakkını koruma adına, binlerce küçük yatırımcının hakkını koruma adına THY yönetimimin yaptığı, yapmadığı, eksik ve hatalı yaptığı işlemleri kim denetliyor? 15 Milyar USD Ciroya sahip bu kamu şirketini yönetenler hesap veriyor mu? Kime hesap veriyor? THY’yi denetleme konusunda yegane görev ve yetkiye sahip THY Teftiş kurulunda bu görevi kim icra ediyor? Edebiliyor mu? Son 20 yılda görev atanan THY Yönetimleri özellikle 2006’dan sonra Teftiş Kurulundaki kariyer müfettişlerini tasfiye ederek yerlerine eş-dost-akraba-tarikattaş vasıfsız yavruları sınavsız teftiş kurulunda ayda 150-175 bin tl maaşla yerleştirmiştir.
  • Bilal Bey, teftiş konulu seri yazılardaki bilgilendirme ve değerlendirmeler için teşekkürler. THY AO, yönetimi devlete ait bir ticari işletme ve sermayesinin yarısı da halka açık binlerce küçük yatırımcının elinde. Peki kamunun hakkını koruma adına, binlerce küçük yatırımcının hakkını koruma adına THY yönetimimin yaptığı, yapmadığı, eksik ve hatalı yaptığı işlemleri kim denetliyor? 15 Milyar USD Ciroya sahip bu kamu şirketini yönetenler hesap veriyor mu? Kime hesap veriyor? THY’yi denetleme konusunda yegane görev ve yetkiye sahip THY Teftiş kurulunda bu görevi kim icra ediyor? Edebiliyor mu? Son 20 yılda görev atanan THY Yönetimleri özellikle 2006’dan sonra Teftiş Kurulundaki kariyer müfettişlerini tasfiye ederek yerlerine eş-dost-akraba-tarikattaş vasıfsız yavruları sınavsız teftiş kurulunda ayda 150-175 bin tl maaşla yerleştirmiştir.
  • Neyi bozmadılar ki ??özellikle baştaki ,ne sözleri tuttu,ne emaneti korudu,ne de doğru konuştu..nefsim de nefsim davasına düşmüş bir kibir abidesi ortalarda caka satmakta..
  • Kamu kesimindeki denetçiler için uluslar arası nitelikteki mesleki ahlak kuralları oluşturulmuştur.Bunlar: 1. Dürüstlük 2. Bağımsızlık 3. Tarafsızlık 4. Güvenilirlilik 5. Yeterlilik 6. Mesleki ve Kurumsal Bilinç 7. Çıkar çatışmasından kaçınma/Siyasi Tarafsızlık 8. Mesleki gelişime açık olma
  • Bu yazıyı anlayacak kaç tane müfettiş kaldı şirkette. Bilal bey daha orta seviyeli bir yazı ele alsaydınız keşke.
  • Müfettişler ellerinde sineklik denetim diye dolaşıyor. Rapor yazmadan önce bu kimin adamı diye önceden araştırıyor. Ayrıca yurtdışında özellikle sadece şefleri teftiş eder. Müdürler hiç terlemez . Kardeşim soruyu müdüre sor. Müdür senin sorunu şefe sorsun . Bak o zaman şef ne güzel cevap verir müdüre. İş neden aksamış anlaşılır o zaman . Müfettişçilik oynamaya gerek yok . Sanki yurtdışını şef yönetiyor . Müdür ne iş yapar. Sembolik monarşideki prens charles gibi müdürleriniz var.
  • Kamudaki tüm teftiş kurulları TBMM’ ne bağlı bir birim bünyesinde toplanıp, buna uygun bir kanuni yapılanma nasıl olur acaba?
  • Bu önerilerinizin ülkemizde uygulanma şansı sizce nedir?

THY'NİN BOZDUĞU TEFTİŞ SİSTEMİ

Teftiş konulu yazı serimizin sonuncusunda, bozulan teftiş-denetim sisteminin yeniden yapılandırılması gerektiğini ve bunun mevcut iktidar değiştikten ya da mutlak gücü kırıldıktan sonra mümkün olabileceğini belirtmiştik. Bu beklentiye göre önerimi açıklamadan önce, konuya bakış açımı izah etmek istiyorum. Üstünlerin hukukunun değil, hukukun üstünlüğünün ve kurumsallaşmanın esas alındığı ülkelerden biri olan Amerika’da son yıllarda yapılan tartışmaların bize bu konuda iyi ve yol gösterici bir örnek oluşturduğunu düşünüyorum. Bu yüzden sizinle paylaşmak istiyorum.

Teftiş sistemimizin ıslah edilmesine örnek ülke uygulaması: ABD Teftiş Sistemi.   

Teftiş sistemimizi, başlangıçta kaldırmaya çalışan, bunu beceremeyince tahrip eden zihniyetin, bize riyakarca örnek gösterdiği risk ve performans odaklı denetim anlayışının hâkim olduğu Anglo-Sakson ülkelerinden biri olan ABD’deki son gelişmeler ve bu çerçevede teftiş-denetim sisteminde yapılan değişiklikler, ülkemiz için emsal teşkil etmektedir.

ABD gibi İleri demokrasi kültürüne sahip olan ve hukukun üstünlüğünü kabul eden   ülkelerde ilerleme, sistemi geliştirerek olmaktadır. Bizdeki gibi tercüme düzenlemelerle mevcut sistemi iptal ederek ya da yozlaştırarak değil. Çünkü, son yıllarda patlayan ülke çapındaki usulsüzlük ve yolsuzluklar neticesinde açığa çıkan teftiş ve denetim sorunlarına ilişkin eleştiriler, sistemi geliştirmek için fırsat olarak kullanılmıştır.

ABD’ deki mevcut “Genel Müfettişlik Sistemi” iç denetim sisteminin yolsuzlukla mücadelede yetersizliğinin anlaşılması üzerine 1978 yılında, “Genel Müfettişlik Yasası” ile kurulmuştur. Başlangıçta bu kurum, sınırlı sayıda bakanlık ve federal kurum ve kuruluşlarda oluşturulmuş iken, zaman içerisinde yaygınlaşmıştır.

Aslında, ABD’deki bu Genel “Müfettişlik Sistemi” de 1990’ lı yıllarda yoğun bir şekilde eleştirilmiştir. Bu eleştirilerden bazıları şu şekilde dile getirilmiştir:

  • Genel müfettişlerin siyasi bağlantıları bulunmaktadır.
  • Genel müfettişlerin yeterli denetim tecrübeleri yoktur.
  • Bazı genel müfettişler siyasi nedenlerle soruşturmaları geciktirmektedirler.
  • Bir kısım genel müfettişler usulsüz işlemlerin ortaya çıkarılmasını sağlayacak denetimlerin önünü tıkamaktadırlar.
  • Bazı genel müfettişler soruşturma bulgularını kurum üst yöneticileriyle paylaşmaktadırlar.

Tanıdık geldi. Değil mi?

Eleştiriler öyle noktalara varmıştır ki; Genel Hizmetler Ajansı üst yöneticisi, kurum genel müfettişini teröriste benzeterek eyaletlerde yürütülen denetim faaliyetlerini engellemek istemiştir. Hukuk İşleri Ajansı Genel Müfettişi, kurum   yöneticileri tarafından yapılan lüks harcamaları gündeme getirmesi üzerine, görevden alınmakla tehdit edilmiştir. Demek ki; bizde olduğu gibi ABD’ de de müfettiş ve teftiş düşmanlığı varmış.

 

ABD bu eleştiri hatta saldırılar karşısında ne yapmıştır?

Bu sorunun cevabı çok önemli. ABD' nde eleştiriler, sistemi geliştirmek için fırsat olarak kullanılıp; 2008 yılında yapılan yasal değişikle sistemi kaldırmak yerine, Genel Müfettişlik müessesinin daha da güçlendirilmesi yolu tercih edilmiştir. Çünkü, demokratik hukuk devletlerinde, ortaya çıkan aksaklıkları, yapılan eleştirileri dikkate alarak sistemin yozlaştırılması değil, geliştirilmesi yolunun tercih edilmesi en rasyonel yaklaşım şeklidir.

Halbuki, demokrasiyi sadece yandaşları için hak gören, hukuk tanımaz 20 yıllık iktidar zihniyetinin tutumu ise, aslında biraz da maksatlı olarak kendileri tarafından uydurulan eleştirileri bahane ederek, başlangıçta belirttiğimiz şekilde teftiş kurullarını kaldırmak, sözde iç denetim hizmetlerine dönüştürerek, etkisizleştirmek olmuştur.

Biz de teftiş birimlerini kaldırmak veya etkisiz iç denetim birimlerine dönüştürerek etkisizleştirmek yerine, toplumumuzun bünyesini, gelişmiş ülke uygulamalarını ve uluslararası kuruluşların çağdaş kriterlerini de dikkate alarak, sistemin bozulan, tahrip edilen yönlerini ıslah edip; etkin ve verimli işleyen bir denetim sistemine dönüştürmek, özetle ayağa kaldırmak zorundayız.

Son Değerlendirme ve Bozulan Teftiş- Denetim Sisteminin Islahına Dair Önerim:

Değerli okurlarım, yolsuzlukları önlemenin en etkili ve en kestirme yolu onları açığa çıkarmaktır. Bu gerçekten hareketle, serinin bu son yazısında, naçizane son bir değerlendirme yapıp sitemin ıslahına dönük çözüm önerilerimi paylaşmak istiyorum. Umarım bu gayretim ilgili herkeste ve her kurumda makes bulur ve sunulan öneriler gerekli ve yeterli içeriğe kavuşturularak olgunlaştırılır.

Bu kapsamda, öncelikle aşağıdaki 3 temel konuda genel mutabakat sağlanmalıdır.

1. Öncelikle, denetimin yeniden yapılandırmasında, kritik nokta; teftiş, denetim, kontrol, iç denetim, dış denetim gibi kavramlara yüklenen fonksiyonların doğru ve tutarlı olmasıdır. Ancak bu şekilde, kurumsal organizasyonların ve görev tanımlarının doğru yapılması ve bu görevlerin kesinlikle birbirine karıştırılmaması mümkün olabilir.

2. Gelişen ve değişen koşullarda, teftiş sisteminin, elbette performans denetimini de gerçekleştirebilir bir yapıda olması şarttır. Ancak, performans denetimi, düzenlilik ve yerindelik denetiminin bir alternatifi olarak dayatılmamalıdır. Bu ikisi birlikte icra edildiğinde, bir anlam ifade eder. Aksi takdirde ikisi de şimdi olduğu gibi eksik ve yetersiz kalır.

3. Ayrıca, gerek denetim elemanlarınca düzenlenen raporların yazılması ve uygulanması aşamalarında yapılan idari baskı ve tehditlerin engellenmesi ve gerekse görevini gereği gibi yapmayan, tarafsızlığını yitiren veya görevini kötüye kullanan denetim elemanları nedeniyle ortaya çıkan sorun ve şikayetlerin giderilmesi noktasında, "müfettiş güvencesi" ni de içeren somut ve yeterli yasal alt yapının oluşturulması gerekmektedir.

Bu genel kabuller çerçevesinde, üç temel yapı öneriyorum:

Teftiş Kurulları ile yeni oluşturulan iç denetim kurullarının yapacakları iş ve işlemlere ilişkin fonksiyonel analizin yapılarak, bu kurulların bundan sonra üstlenecekleri görev, yetki ve sorumlulukların ayırt edilmesi ve iyi tanımlanması gerekir. Bu yapıldıktan  sonra, kamu teftiş ve denetim sistemindeki mevcut 3 lü yapı ıslah edilerek ayağa kaldırılabilir. Bunun için:

a. Teftiş sistemine sadece fonksiyonel değil, aynı zamanda organik bir bağımsızlık (ya da özerklik) kazandıracak örgütsel bir üst yapı oluşturulmalı. Ancak böyle bir yapı içinde yolsuzlukların, güvence verilmiş ehliyetli ve liyakatli Müfettişlerce kanunilik ve yerindelik yönünden incelenmesi ve soruşturulması sağlanabilir.

b. İDDK yapılanmasındaki iç denetçilik sisteminin mevcut sorunları halledilerek bu kurum nispeten daha bağımsız bir yapıya kavuşturulmalıdır. Ayrıca, bu kuruma bağlı iç denetim kurullarının, bünyesinde yer aldıkları kurum ve kuruluşlarındaki “kalite güvence birimleri” ile birleştirilip; “İç Denetim ve Kalite Güvence Kurulları" na dönüştürülerek, risk odaklı performans denetimi yapmaları sağlanmalıdır.

c. Yeterli olmamakla birlikte Sayıştay'ın, mevcut yasası çerçevesinde, TBMM adına görev yapan, mali işlemleri ve tabloları denetleyen, yargı fonksiyonu ağır basan bir kurum olarak, daha etkin bir personel, organizasyon ve çalışma yapısına kavuşturulması gerekmektedir.

İlk maddedeki “Teftiş Sistemi” açısından öneriyi daha da somutlaştıracak olursak;

Amerika'daki Genel Müfettişlik Kurumu gerek isim ve gerekse yapılanma olarak bu konuda iyi bir örnek olabilir.

Ülkedeki bütün kamu teftiş kurullarının bağlı olacağı bir üst yapı olarak görev yapacak olan bu kurum, kendi idari ve mali özerkliğine sahip olmakla birlikte, hiyerarşik yapılanmada, en üst kamu yöneticisine doğrudan bağlı olacaktır.

Bir tür Teftiş  Başkanları Kurulu gibi görev yapacak olan bu kurum;

  • Genel Müfettişlik mevzuatının yeniden oluşturulması,
  • Genel Müfettişlik mesleği standartlarının belirlenmesi ve takibi,
  • Genel Müfettişlerin mesleğe kabulü ve izlenmesi,
  • Ortaya çıkan yolsuzlukların, doğrudan gelen ihbar ve şikayetlerin takibi ile yetkili Kurum Teftiş Kurullarına havalesi,
  • Yazılan raporların onaylanması ve uygulanmasının ilgili kurum ve kuruluşlar nezdinde takibi,
  • Adli makamlara gereği için gönderilecek raporların ve yazışmalarının takibi vb.

Görevler üstlenebilir.

Hizmet ifa ettikleri kurum ya da kuruluşun Teftiş Kurulunun personeli olarak "Genel Müfettiş" unvanı ile görev yapacak olan kişilerin atanmaları ve görevden alınmaları da Genel Müfettişlik Kurumunun onayı ile gerçekleştirilecektir. Böylece gerçek manada Müfettişlik Güvencesi sağlanmış olacaktır.

Keza, Genel Müfettişlerin politik düşünceleri hesaba katılmaksızın, kişisel dürüstlükleri ve liyakatleri dikkate alınarak, mutlaka muhasebe, denetim, finansal analiz, hukuk ve kamu idaresi vb alanlarında asgari formasyona sahip olmaları da gözetilerek işe alınma ve terfilerinde bu kriterler esas alınacaktır.

Böylece yeniden organize edilecek ve güçlendirilecek teftiş ve denetim kadrolarıyla, yolsuzluklar, konu bazlı ve genel teftiş uygulamalarıyla, süratle incelenip soruşturulmalı; Kamunun kayıplarının tazmini ve sorumlularının tecziyesi için idari, adli ve yasal tedbirler süratle alınmalıdır.

Teftiş konusunda 5 bölümden oluşan tefrikaya bu son yazımızla son verirken, meslektaşı olmakla onur duyduğumuz, Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün denetime verdiği önemi anlatan kısa bir makalenin linkini de bu vesileyle istifadenize sunuyorum.

http://denetde.org.tr/safak-basa-teftis-ve-denetime-ataturkun-verdigi-onem/

THY'NİN BOZDUĞU TEFTİŞ SİSTEMİ

Yorumlar Tüm Yorumlar (15)

Abdülhamid Han ~ 9 ay önce
kripto fetöcü ve pornocu vede devlet haini Bilal. Başlıyoruz. Ama ne vakit ne gün ve hangi marifetinden başlayacağız onu olunca göreceksin. Sana rahat yok bundan sonra.

Yanıtla

Kalan karakter 1000
Sn Bilal bey ~ 9 ay önce
Üstad,son bölümde yazdıklarınız aklı başında ülkelerde olan,olması gereken,eskiden ülkemizde az da olsa var olan şeyler de uzun süredir biz de fıtrata ters. Necip milletimizin para ve çıkar için durmadan verdiği oylar neticesinde 21 yıldır iktidar olan parti sayesinde ülkemizde bozulmamış,çürümemiş tek bir kurum, şirket kaldı mı? Adalet,hukuk,hak bitmiş sırf bu yüzden dövize deli gibi ihtiyacımız olmasına rağmen yabancı yatırımcılar gelip yatırım yapmıyorlar,ülkeye döviz girişinin yetersiz olması enflasyonu da ciddi şekilde etkiliyor ama iktidarın umurunda değil. Düşünün ki araplar bile bu yüzden bize borç vermiyorlar güya 50 milyar dolar vereceklerdi, vermemişler. Ayrıca koskoca devletin şirketinin başındaki zat Yargıtay'ın onadığı kararı yıllardır keyfe keder uygulamamazlık ediyor,ona bu cesareti veren başka neler yapmaz ki yaptıkları da bir bir ortaya çıktı, çıkıyor da ne oldu,oluyor hiç. Mevcut iktidar gitmedikce ve sizin gibi üstadlar göreve getirilmedikçe bu kirli düzen sürer gider de nereye kadar? Kimbilir kirli dosyaların araştırılması kaç sene alır onlar da süre aşımına uğrar olur biter gibi umarım yanılıyorumdur ama gidişat o yönde gibi. Saygılar.

Yanıtla

Kalan karakter 1000
Dejenere Edilen THY Teftiş Kurulu ~ 9 ay önce
Bilal Bey, teftiş konulu seri yazılardaki bilgilendirme ve değerlendirmeler için teşekkürler. THY AO, yönetimi devlete ait bir ticari işletme ve sermayesinin yarısı da halka açık binlerce küçük yatırımcının elinde. Peki kamunun hakkını koruma adına, binlerce küçük yatırımcının hakkını koruma adına THY yönetimimin yaptığı, yapmadığı, eksik ve hatalı yaptığı işlemleri kim denetliyor? 15 Milyar USD Ciroya sahip bu kamu şirketini yönetenler hesap veriyor mu? Kime hesap veriyor? THY’yi denetleme konusunda yegane görev ve yetkiye sahip THY Teftiş kurulunda bu görevi kim icra ediyor? Edebiliyor mu? Son 20 yılda görev atanan THY Yönetimleri özellikle 2006’dan sonra Teftiş Kurulundaki kariyer müfettişlerini tasfiye ederek yerlerine eş-dost-akraba-tarikattaş vasıfsız yavruları sınavsız teftiş kurulunda ayda 150-175 bin tl maaşla yerleştirmiştir.

Yanıtla

Kalan karakter 1000
Dejenere Edilen THY Teftiş Kurulu ~ 9 ay önce
Bilal Bey, teftiş konulu seri yazılardaki bilgilendirme ve değerlendirmeler için teşekkürler. THY AO, yönetimi devlete ait bir ticari işletme ve sermayesinin yarısı da halka açık binlerce küçük yatırımcının elinde. Peki kamunun hakkını koruma adına, binlerce küçük yatırımcının hakkını koruma adına THY yönetimimin yaptığı, yapmadığı, eksik ve hatalı yaptığı işlemleri kim denetliyor? 15 Milyar USD Ciroya sahip bu kamu şirketini yönetenler hesap veriyor mu? Kime hesap veriyor? THY’yi denetleme konusunda yegane görev ve yetkiye sahip THY Teftiş kurulunda bu görevi kim icra ediyor? Edebiliyor mu? Son 20 yılda görev atanan THY Yönetimleri özellikle 2006’dan sonra Teftiş Kurulundaki kariyer müfettişlerini tasfiye ederek yerlerine eş-dost-akraba-tarikattaş vasıfsız yavruları sınavsız teftiş kurulunda ayda 150-175 bin tl maaşla yerleştirmiştir.

Yanıtla

Kalan karakter 1000
Kibiri arşa ulaştı.. ~ 9 ay önce
Neyi bozmadılar ki ??özellikle baştaki ,ne sözleri tuttu,ne emaneti korudu,ne de doğru konuştu..nefsim de nefsim davasına düşmüş bir kibir abidesi ortalarda caka satmakta..

Yanıtla

Kalan karakter 1000
Standartlar ~ 9 ay önce
Kamu kesimindeki denetçiler için uluslar arası nitelikteki mesleki ahlak kuralları oluşturulmuştur.Bunlar: 1. Dürüstlük 2. Bağımsızlık 3. Tarafsızlık 4. Güvenilirlilik 5. Yeterlilik 6. Mesleki ve Kurumsal Bilinç 7. Çıkar çatışmasından kaçınma/Siyasi Tarafsızlık 8. Mesleki gelişime açık olma

Yanıtla

Kalan karakter 1000
Standartlar'a ~ 9 ay önce
O kurallar devletin her kademesinde olmalı da burada hayal ötesi. Bir de bunlar güya alınları secdeye değen, dindar,haramı,helali bilenler!!!
Liyaaaakat ~ 9 ay önce
Bu yazıyı anlayacak kaç tane müfettiş kaldı şirkette. Bilal bey daha orta seviyeli bir yazı ele alsaydınız keşke.

Yanıtla

Kalan karakter 1000
Müdür arazi ~ 9 ay önce
Müfettişler ellerinde sineklik denetim diye dolaşıyor. Rapor yazmadan önce bu kimin adamı diye önceden araştırıyor. Ayrıca yurtdışında özellikle sadece şefleri teftiş eder. Müdürler hiç terlemez . Kardeşim soruyu müdüre sor. Müdür senin sorunu şefe sorsun . Bak o zaman şef ne güzel cevap verir müdüre. İş neden aksamış anlaşılır o zaman . Müfettişçilik oynamaya gerek yok . Sanki yurtdışını şef yönetiyor . Müdür ne iş yapar. Sembolik monarşideki prens charles gibi müdürleriniz var.

Yanıtla

Kalan karakter 1000
Müdür arazi'ye ~ 9 ay önce
Thy'de müdür,başkan iktidar,tarikat, cemaatin has adamlarındandır,çok ayyuka çıkmadıkça onlara kimse soru soramaz,teftiş edemez maalesef... Mesela geçmişte eşi de Thy'de şef olan Fransa'da görevli Rizeli bir müdürün ailesine lüks restoranlarda yedirdiği yemeklerin,diğer özel harcamalarının ciddi meblağlar tutan paralarını şirkete ödettigi ortaya çıktı ondan hesap soracaklarına alel acele Polonya'ya tayin ettiler hala orada !
9.Ordu Müfettişi ~ 9 ay önce
Kamudaki tüm teftiş kurulları TBMM’ ne bağlı bir birim bünyesinde toplanıp, buna uygun bir kanuni yapılanma nasıl olur acaba?

Yanıtla

Kalan karakter 1000
9.Ordu Müf. cvp. ~ 9 ay önce
Böyle bir kurum zaten var. Sizce yeterince fonksiyoner ve sonuç alıcı hizmet görüyor mu?
9.ordu müfettişi'ne ~ 9 ay önce
Ülkede ederinin misline mal edilen köprü,yol vs başta onca yolsuzluk, rüşvet,çürümüşlükler ortaya çıktı, muhalefet onlarca önerge verdi sonuç ne oldu? Ne bir kamu denetçisi ne de bir savcı çıkıp da ne oluyor dedi mi? Tek adam düzeninde haram helal olmuş,parayla herkes satın alınmış.
Sn Yıldız ~ 9 ay önce
Bu önerilerinizin ülkemizde uygulanma şansı sizce nedir?

Yanıtla

Kalan karakter 1000
Sn. Yıldız.cvp ~ 9 ay önce
Yazının sunuş bölümünde sorunuzun cevabı var.

Yorum Gönder

Kalan karakter 1000