Merhaba, Hem yolcu hem havayolu için avantajlar içeren erken rezervasyon sistemi ‘’ Korona salgını ‘’ nedeniyle yaşanan uçuş iptalleri ile iki tarafı da üzen bir duruma geldi. Bu konunun farklı yönlerini sizlere sunmaya çalışacağım.
Kısaca değineceğim konu başlıkları;
Havayolları aylar sonra yapacağı bir uçuşun parasını çok daha önce almak ve satılmayan koltukları daha yüksek fiyattan satma imkanı bulduğu erken rezervasyon satışlarını çok seviyor. Kampanya yaparak görece ucuz satılan biletler ile aylar önce nakit girişi sağlanmakta böylece belli bir doluluk sağlandıktan sonra diğer koltuklar ortalama ücretten daha yüksek rakamlar üzerinden satılabilmektedir.
Havayolları ucuza sattığı biletin acısını belli bir doluluk oranı yakalandıktan sonra satış yaptığı diğer koltuklar ile telafi etmektedir. Sonradan satılan bu koltukların marjinal maliyeti çok düşük olduğu halde tam aksine genelde en yüksek fiyatlar ile satış yapılmaktadır. Yüksek fiyattan satış yapılamayacağı ve koltuğun boş kalacağı anlaşılırsa o zaman da promosyon fiyat uygulanıp normal ücretten daha düşük fiyata bile satış yapıldığını görebilirsiniz. Bu durumda çok dikkatli olmak gerekiyor havayolları nakit döngüsü içinde çok önemli yer tutan erken rezervasyon satışların cazibesini gölgelememek gerekiyor.
Sektör dışı okuyucular için basit bir örneğe bakalım, Maliyetinin 1 milyon tl olduğunu var saydığımız İstanbul-Tokyo uçuşu için ilk satılan bileti 5000 tl karşılığı sattığınızı ve sonrasında hiç bilet satamadığınızı düşünün, tarifeli bir sefer olarak bu uçuşu gerçekleştirdiğinizde uçuş maliyetiniz 1 milyon tl ve uçuş cirosu 5000 tl olacaktır. Bu tek yolcunun marjinal maliyeti 1 milyon tl demektir. Oysa bu ücretten 200 bilet satılmış olsaydı uçuşun tüm maliyeti karşılanmış ve 201. Koltuk ve sonrası için koltuk başına marjinal maliyet sadece yüz liralar civarında olacaktı. Havayolu da daha yüksek ücretten satış yaparak sadece maliyeti kurtarmak değil kar maksadını da gerçekleştirmiş olacaktı.
(az yolcu ile uçuş olağandır fakat tek yolcu ile uçuş çok nadir de olsa mümkündür) https://www.airporthaber.com/havacilik-haberleri/aseman-airlines-4-ay-sonra-sadece-bir-yolcu-ile-basladi.html)
Buraya kadar hiçbir sorun yok çünkü şartlar önceden ilan edilmiş durumda ve tüm taraflar razılar. Sorun, uçuşun iptal edilmesi veya uçuşun normal süreden daha fazla rötarlı olması durumunda ortaya çıkıyor. Havayolu bazında farklı uygulamalar olmakla beraber Avrupa birliği havayolları ve ülkemizde bu konuda standart bir uygulama var. Salgın hastalık dışında normal zamanlarda da uçuşların iptali, rutin dışı ertelenmesi veya fazla yolcuya satış yapıldığı için (overbook) uçamadığınız / geç uçtuğunuz durumlarda tazminat hakkınız olup konuyla ilgili AB hukukunda EC 261/2004 düzenlemesi bizim hukukumuzda da Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün 3/12/2011 tarihli ve 28131 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan ( SHY-YOLCU) düzenlemesi / yönetmelik bulunmaktadır.
Corona virus salgınına kadar uçuş iptalleri çok sorun olmayan bir konu idi ne zaman ki salgın nedeniyle neredeyse tüm uçuşlar iptal edildi işte o zaman şapka düştü kel göründü. Sonda söyleyeceğimi başta söyleyeyim ; Havayollarının korona virüs salgını nedeniyle iptal ettiği uçuşlar için ödediğiniz ücretleri nakit olarak aynen iade alma hakkınız var. Eğer uçuş iptali salgın hastalık zorunluluğu değil de havayolunun kendi kusuru nedeniyle olsaydı ayrıca tazminat hakkınız da olacaktı.
5431 sayılı Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (g) bendine dayanarak hazırlanan SHY-YOLCU yönetmeliği de dahil Havacılık otoritelerinin yolcu lehine düzenlemelerini ve kargaşa olmaması için proaktif davranarak 2 aylık bilet iade süresi duyurusu vb. çalışmalarını olumlu buluyorum bununla birlikte konunun daha farklı yönlerini de belirtmem gerekiyor. Çünkü sadece 5431 sayılı kanuna dayanılarak hazırlanan yönetmelik ile ticaret kanunundan borçlar kanuna oradan tüketici hakları mevzuatına pek çok yönü bulunan satış sözleşmesinin ihlali ile ilgili ücret iadesi için süre ilanı hukuken sorunlu gözüküyor.
Bilet satın alarak havayolu ile bir sözleşme yapmış oluyorsunuz haliyle artık borçlar kanunu, ticaret kanunu, tüketici hakları kanunu ve diğer pek çok mevzuat hükmü devreye giriyor. Sivil Havacılık otoritesi tarafından ilan edilen uçuşlar başladıktan 2 ay sonra ücret iadesi yapılacağını ilan etmesi tüketici hakları ve ilgili diğer mevzuat ile çeliştiği için en nazik ifade ile tartışmalıdır. Bu şekilde süre tayinini kabul ettik diyelim peki Sivil Havacılık otoritesi 2 ay değil de 2 yıl dese ne olacaktı?
Sözleşme nedir ? size hangi hakları vermektedir ? Tarafların sorumluluk sınırları nedir ? Sözleşme ( TDK sözlük ) : Hukuki sonuç doğurmak amacıyla iki veya daha çok kişinin, kuruluşun karşılıklı ve birbirine uygun irade beyanlarıyla gerçekleşen işlem, bağıt, akit, mukavele, kontrat.
İlginçtir literatürde akit kavramı güncellenirken “yazılaşma“ denmemiş “sözleşme” denmiş. Yani söz gerçekten senetmiş. Mevzuatımıza göre akit (sözleşme) karşılıklı rıza ile kurulur ve istisnalar hariç şekle tabii değildir. İstisnalara bir örnek araç satışı olup noter satışı zorunludur oysa uçak biletinin arzı ( icap) ve yolcunun satın alması (kabul) ile havayolu ile yolcu arasında sözleşme yapılmış olur. Havayolu size bu uçuşu sağlayamaz ise mevcut mevzuatımıza göre ücret iadesi ve tazminat hakkınız doğar bunun için belirli bir süre beklemenize de gerek yoktur. Uçuşun iptali havayolunun kusuru dışında ise tazminat hakkınız olmaz sadece ücret iadesi hakkınız olur. Yani sivil havacılık otoritesinin ücret iadesi için süre tayinini yaşanan olağanüstü salgın ve milli şirketlerimizi korumak için insani olarak anlayışla karşılasak bile hukuki olarak ücret iade talebinizin dayanağı olan genel hukuk kuralları ve ilgili mevzuat tüketici haklarını korumaktadır. Kolaylıkla ve hukuki bir destek almadan şahsen tüketici hakem heyetlerine veya tüketici mahkemelerine başvuru yapabilirsiniz.
Havayolları ısrarla iptal uçuşlar için ücret iadesi yerine tarih değişikliği, parkur değişikliği ve bazı alternatif haklar sunmaya çalışıyor. Bunun temel sebebi ise verilmeyen hizmet için alınan erken rezervasyon ücretlerinin kısmen ya da tamamen çoktan harcanmış olması ve bu miktarın kimi havayollarında milyar dolarlar üzerinde olmasından kaynaklanıyor. Mevcut uygulamalar ile yolcu memnuniyeti zor gözüküyor. Örneğin bazı havayolları 100 usd bilet iadesi için 120 usd bilet hakkı teklifi cazip değil çünkü salgın öncesi 100 usd bilet ücreti olan bir uçuş ileri bir tarihte 150 usd olursa bırakın yolcunun 20 usd avantaj sağlamasını tam aksine 30 usd zararı olur.
Yolcu nasıl mutlu olur ? Havayolu teklifleri cazip olmalı. Havayolları, 2-3 yıl süresince tam kapasite uçamayacaklarını , güncel doluluk oranının ortalama % 50 civarında olduğunu söylüyor. Bu durumda uzunca bir süre uçuşlarda boş koltuklar olacak demektir. Bu boş koltuklar salgın dönemi uçuş iptalleri ile kısıtlı olmak üzere bilet ücret iadesi talep eden yolcuları memnun etmek için kullanılabilir. İptal edilen uçuş hakları geçerli + uygun hatlarda ücretsiz bir uçuş daha sunulabilir. Böylece havayolları ücret iade yükünden kurtulur, havayolu nakit akışı negatif etkilenmez ve yolcuları da mutlu olur. Terzi işi uğraşmayalım konfeksiyon olsun derseniz o zaman peşin alınan paraların nakit iadesi zorunlu olur ki bu durum nakit döngüsünü bozarak havayollarına ciddi zararlar verebilir.
AB kuralları yolcuların 7 gün içinde geri ödeme almasını gerektirdiği halde bazı havayolu firmalarının geri ödemelerin yerine seyahat kuponları veya ücretsiz bir rebooking (rezervasyon değişikliği / yeniden rezervasyon) opsiyonu sunduğunu görüyoruz.
Konuyla ilgili açıklama yapan Avrupa Komisyonu'nun ulaşımdan sorumlu üyesi Adina Valean: Ücret iadesi dışında ki alternatiflerin tam bir seçenek olmayacağını , Eğer hava yolları 'açığa alma' seçeneğini kullanmak istiyorsa, enerjilerini bu seçeneği çekici hale getirmek için harcamalılar, yolcuların arzu ederlerse para iadesi haklarını kullanmasına izin vermeliler, diyor.
Avrupa tüketici hakları örgütü BEUC ise, hava yolu endüstrisine 'kefalet ödeyenlerin' yolcular olmaması gerektiğini belirtiyor.
Ülkemize bakarsak corona virüs salgını sonrası 25 mart 2020 tarihli resmi gazete de yayınlanan yönetmelik değişikliği ile yolcuların bilet ücret iadesini nakit olarak alabilmesi için uçuşların başlamasından sonra ki 3. ay itibariyle mümkün olabileceği belirtilmiştir. Burada iyi niyetle hem yolcuların hakkını teyit hem de havayollarının nakit akışını bozmamak düşüncesi olduğu gözüküyor. Bunun altı doldurulmak kaydıyla hakkaniyetli bir yaklaşım olduğunu düşünüyorum.
Yukarda izah etmeye çalıştığım üzere bu bekleme süresinin hukuken tartışmalı olduğunu düşünüyorum. Ücret iade hakkınız için hemen talepte bulunabilirsiniz bununla birlikte bir kaç haftalık süre kazanmak için sıra dışı (çoğunluktan farklı) hukuki bir yöntem ile kendinizi yormak ve sabrınızı zorlamak yerine sivil havacılık tarafından ilan edilen süreyi beklemenizi tavsiye ederim.
Saygılarımla
Erdal Gülmez
Yorumlar