29 Eylül 2025, Pazartesi
Ali KIDIK
Ali KIDIK [email protected]

“Gümrük Online mı, Offline mı?”

Türk Hava Yolları’nda 330 yardımcı kaptanın oluşturduğu bir WhatsApp grubunda dönen konuşmaları dün X hesabımda yayınladım. Kendi gözlerinizle gördünüz: Mesajlar net. Sorulan soru şu: *“Gümrük online mı, offline mı?”

Şimdi kimse kalkıp bana “yok efendim arkadaşına hediye getirmişler, yok fiyatı pahalıymış” diye bahane üretmesin. Bahane üretmek isteyen çok, ama gerçek apaçık ortada: Kokpitte oturan, uçuş güvenliği için maaş alan, yolcuların canını emanet ettiği insanlar, WhatsApp gruplarında gümrük memurunun yerinde olup olmadığını sorguluyor. Online denirse dikkat, offline denirse yol açık!

Şimdi yolcuya bakın. Çantasında küçük bir hediyeyi geçirirken tir tir titriyor. Ya “gümrüğe takılırsa” diye endişeleniyor. Ama aynı anda, kokpitteki beyefendiler, Rolex’leri, elektronik sigaraları, pahalı aksesuarları organize şekilde geçirmenin yolunu arıyor. Daha önce yakalananlar oldu, hatırlıyorsunuz. Yani bu iş bir defalık bir hata değil, sistematik bir düzen.

Tabi tüm kaptanlarımız bu olayın içinde değil. İçinde olanları kastediyorum. Zaten onların yazılan haberlere çemkirmesinden belli ki sayıları çok yüzü geçmez.
Ama her halükarda böyle bir gerçekle karşı karşıyayız.

Peki bu düzen nasıl işliyor?
Gayet basit: Bir grup kurmuşlar. Memur yerindeyse “online”, yerinde değilse “offline”. Yani gümrük personelini bir nevi trafik ışığına çevirmişler: Yeşil yanarsa geç, kırmızı yanarsa bekle. Kusura bakmayın ama bu artık kişisel bir zaaf değil, örgütlü bir yöntemdir.

Şimdi diyecekler ki: “Ama biz yüksek maaş alıyoruz, bunlara ihtiyacımız yok.” Evet, doğru. Zaten asıl trajikomik olan da bu! Zaten maaşınız yüksek, zaten imkânlarınız geniş. Ama yine de yan yoldan, üç kuruşluk hesaplarla “hediye” adı altında mal taşımaya kalkıyorsunuz. Bu mudur THY pilotunun vizyonu? Yani kurumunuz dünya çapında dünya ile yarışıyor sizin yaptığınız maaş aldığınız, göğsünüzde taşıdığınız Türk Bayrağına saygısızlık.

Havacılık disiplin işidir. Disiplinsizliğe yer yoktur. Kabinde daha önce “meziyetli hostesler grubu” ile başlayan bu grupçuluk hastalığı, şimdi kokpite sıçramış durumda. Bu kez mesele sadece bir ego tatmini değil, devletin gümrük kapılarını aşındıran bir zihniyet. Bu zihniyet, kurumun itibarını, markanın değerini ve yolcunun güvenini yerle bir eder.

Buradan THY yönetimine de sesleniyorum:
Gözlerinizi kapatmayın. Bu ekran görüntülerini ben yayınladım, inkârı yok. Bunu görmezden gelirseniz, yarın öbür gün çok daha büyük skandallarla yüzleşmek zorunda kalırsınız.

Bir de soruyorum: Yolcunun valizini didik didik arayan sistem, pilotun valizine neden dokunmuyor? Yolcu sıradan bir hediyeyi geçirirken tir tir titriyor da, kokpitteki First Officer Rolex’i, elektronik sigarayı, kıymetli eşyayı nasıl oluyor da böyle rahat taşıyor?

THY’nin gökyüzündeki yıldızı, bu karanlık WhatsApp mesajlarıyla söndürülüyor. “Gümrük online mı, offline mı?” sorusu, aslında THY’nin imajına saplanan hançerdir. Bu kurumsal ciddiyetsizlik devam ederse, bir gün yolcular sadece bilet alırken değil, bagaj verirken de “acaba benim çantamın yanına hangi kaçak malı koyuyorlar?” diye düşünmeye başlar.

Unutmayın: Havacılık güven işidir. Güvenin bittiği yerde uçak hâlâ havalanabilir ama marka yere çakılır.
THY’nin özellikle yapmış olduğumuz haberden sonra gümrük mevzuatlarına harfiyen uyulmasına yönelik uyarı mailini de ne kadar doğru haber yaptığımız konusunda bizi tastiklediği anlaşılıyor.

Bir de pas konusu var.
Bu pas biletlerle yurtdışına, okyanus ötesi uçuşa gidenlerin, normal kabin memuru gibi gidip gelen kısa kalışları da dikkatle inceliyor THY.

Yani seyahat ticari amaçla mı yoksa turistik mi onu titizlikle takip ediyor.
Örneğin; kaç kilo valiz ile gitti kaç kilo valiz ile döndü, kaç valiz ile gitti kaç valiz ile döndü. Bunlar takip ediliyor.

Yine İstanbul’dan çıkış yaptı dönüşünü İzmir, Antalya veya başka bir havalimanından çıkış yaptı onlara da dikkat ediliyor.
Bu açıdan da THY’yi tebrik ediyorum.

Bu işleri sıkça yapan, hatta arabasının bagajında kaçak mallarla gezen kabinden bir kişi an itibari ile Amerika’da yaşıyor. Çünkü zenginleşti, çünkü THY’den atıldı.
Ama keşke biz yazarken dikkate alınsaydık…

“Gümrük Online mı, Offline mı?”

Yorumlar

oneteam olmayan amir ~ 11 saat önce
Ali Bey senelerdir sesimiz oldunuz çok şeyi sizin sayenizde öğrendik emeğiniz büyük ama bu pilotları böyle hedef göstermeniz çok üzücü mesajları okudum belli ki ya limit üstü alkol ya da sigara almışlar o mesajlar kaçakçılık yapan birinin atacağı mesajlar değil bu insanlar bu mesajlardan ötürü atılırsa gerçekten vebali üzerinize olur

Yanıtla

Kalan karakter 1000
Daha dün ~ 11 saat önce
Bu yorum eleştiri sınırlarını aştığı için sansürlenmiştir.

Yanıtla

Kalan karakter 1000
Elite Plus ~ 12 saat önce
Biliyorsunuz biz de sizin kadar uçmaktayız, her uçuşumuz sonrası tk bizi arar hem uçuşun nasıl geçtiğini sorar hem de yönetimsel anlamda olan bitenden bahseder. Duyduğuma göre gerek bu pilotlar, gerek son zamanlarda üst üste uzun uçuşlara giden teknisyenler yakında gidici. Ayrıca iştiraklere seçim zamanı verilmiş olan ced biletler yine yakında komple iptal olacak.

Yanıtla

Kalan karakter 1000
indigocu P3 ~ 13 saat önce
Ali Bey çok açık bir şekilde doğrudan pilotları hedef gösterdiniz ancak kaç yıldır tekniğin de aynı ay içinde üst üste uzakdoğu'ya gittiklerini görüyor ve duyuyoruz. Bu insanlar orada restoranlarda geceyi geçirip ertesi gün elektroniklerle uçağa geliyorlarmış, ist'a varışta apronda kendilerini karşılayan araçlarla gümrüksüz alandan çıkış yapıyorlarmış. Bu konu araştırmaya değmez mi? Yoksa günah keçisi olarak pilotları mı ilan ettiniz?

Yanıtla

Kalan karakter 1000

Yorum Gönder

Kalan karakter 1000