Geçtiğimiz hafta yazdığım yazının hemen ardından yaşanan gelişmeler beni oldukça etkiledi. Sistemin dışına itilenler, var olanlar ya da var olacaklar...
Biliyorsunuz işten çıkarma furyası yaşandı ve hali hazırda yaşanmaya da devam ediyor.
Kim neden çıkarıldı, sayı kaç, sebep ne, kararın uygulanma yöntemi, süreci hepsi koca bir muamma...
Türk Hava Yolları gibi dev bir şirkette işten çıkarma ve alım her zaman oldu olacak. Bu kez fark, sayının anlık olarak epey yüksek oluşu ve yöntemiyle ilgili. Birçok çalışana uçuştan sonra, önce, mesaiden sonra ya da mesai anında İnsan Kaynaklarına çağrılıp 'işten çıkarıldın' deniyor. Sayının çok fazla olduğuyla ilgili bilgiler var. Belki de o kadar yüsek değildir bilemiyorum bende net bir sayı yok. Ancak tuhaf bir durum var ortada.
Çalışanların tamamına yakını 'Ben neden çıkarıldım bilmiyorum' diyor. Sosyal medyalarıyla ilgili açıklamalar yapıyor. Sosyal medya kullanmıyorum diyen var, kullansam da paylaşımım yok diyen de var. Ancak sebebin burada aranması ne kadar insaflı ki?
Birileri bu konuyla ilgili konuşsa fena mı olur? Neden bir anda bu kadar çok çalışan aniden sebep gösterilmeden işten çıkarıldı? Bize değil çalışanlara açıklama yapmanız gerekmez mi? Bu insanların haklarının da verileceği söylenmiş. Bu bize şunu anlatıyor; ortada yüz kızartıcı bir sebep yok demektir. Peki neden?
İnsanların borçlarının olması, ev geçindirme çabaları, çoluk çocuklarına verdikleri sözler... Bunların hiçbir kıymeti yok mudur? Bu yaştan sonra aynı şartlarda iş bulabilirler mi? Ya yaşadıkları hüsran durumu... Belki de THY yönetimi işten çıkarma kararlarında haklıdır inanın bilmiyorum. Ama neden işten çıkarılan kişiye bunun sebebi açıklanmaz bunu anlamıyorum.
İşin entrerasan yanlarından biri de Genel Kurula çok kısa bir süre kala bu gelişmelerin yaşanmış olması.
Çok değerli bir ifade var:
Zehir olmayan madde yoktur; zehir ile ilacı ayıran onun dozudur.
Bana göre güç de böyledir. Kalple idare edilen güç şifadır. Hırsla kullanılan güç zehire dönüşür.
Herkese iyi haftalar...
Yorumlar