04 Ağustos 2025, Pazartesi
Fatih AKDENİZ
Fatih AKDENİZ [email protected]

Keşke demeseydik!

Geçtiğimiz hafta TGS'deki zam oranı belli oldu. Çalışanlara yılın ikinci yarısı için ilk yarısında olduğu gibi yüzde 15 zam verildi. 

Geçen hafta TGS'deki zam oranıyla ilgili yazdıklarımda çalışanların beklentisi olduğunu ve yeni Genel Müdür'ün de bir 'Hoşgeldim' mesajı olması açısından bir tık yüksek olması herkes için olumlu olur demiştim.

Keşke demeseymişim!

Yani biraz daha uğraşsalar maaşlara 'zam' diye üfleyeceklermiş. O da yeterdi aslında. Bu mantıkta olduktan sonra 'zam' deseydiniz bile fena olmazmış. 

Bu zam oranının aslında belirleyici tarafları da var. Yani bir kaç faturasını ödeyecek kadar bir zam. Artık buna zam mı desek, zam görünümlü değişiklik mi desek bilemedim.

Zammın kendisini bile ikna edemezsiniz bir artış olduğuna. Öyle bir zam.

Eklenen yerdeki etkisi yok denecek kadar bir zam.

Maaşları alırken 'bu zamlı maaş mıydı' denilecek kadar bir zam.

Zam demeyelim de yuvarlama diyelim tipinde bir zam. 

Oturup hesap yapmaya ihtiyaç olmayacak kadar bir zam.

Yeni planlarınız mı var? Çözümü belli. Planlarınızı iptal edin anlamında bir zam.

'Eskiden zam mı vardı' manasına gelen bir zam.

'Al şunu koy cebine lazım olur' tadında bir zam.

Çalışma şartları, yaşanan psikilojik sıkıntılar vs. Kimin umurunda ki?

TGS'de mesela müthiş bir personel sirkülasyonu var. Neden diye düşünüldü mü? Tabi ki hayır.

TGS diyoruz ama aslında sadece TGS meselesi değil bu. İştirak şirketlerdeki durumlardan isyan etmeyen yok. Herkes hemen hemen her şeyden şikayetçi. E demek ki burada bir sıkıntı var. Çözüm mözüm hak getire. 

Çaresizlikten yerinde sayanların varlığı size güç veriyor gibi gelebilir ama bunca insanın yaşadığı buhrandan güç de devşirmeyiverin bari.

Ne desek boş...

Herkese hayırlı haftalar...

 

Keşke demeseydik!

Yorumlar

Bu haber için henüz yorum gönderilmedi.

Yorum Gönder

Kalan karakter 1000