Bir süredir Türkiye’deki pilotlar arasında en önemli sohbet konusu, yabancı dil meselesi... Aslında bu mesele çok yeni sayılmaz ancak Danimarka basınında, Türkiye’deki pilotların İngilizce bilgisinin yetersiz olduğunu ve bunun da uçuş emniyeti açısından risk oluşturduğunun yazılmasından sonra herkes konuyu daha bir ciddiye almaya ve üzerinde durmaya başladı.
O yüzden özellikle Türk Hava Yolları’ndaki pilotların dur
Binali Yıldırım’ın yeniden Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı koltuğuna oturmasının ardından kendisine bağlı kuruluşlarda köklü kadro değişikliğine gideceğini düşünüyordum. Bunun işaretlerini de görmüştüm. Tüm bürokratların havuzda olduğunu bildiğimizden dolayı vakit geçirmeden birçok yöneticiyi değiştirmesi en doğal hakkı diye makul görmeliyiz.
Havacılık alanında görüş beyan ettiğimize gö
Şahabettin Bolukçu bu sektörün duayenlerinden biri. Bulunduğu mevkiinin en eskisi idi. Geçen hafta Onur Havayolları’ndan yapılan açıklama ile görevini şirketin büyük ortağı Cankut Bagana’ya devrettiğini öğrendik. Bu gidiş hayra alamet değil.
Kendisini 1996 yılında tanıdım. O zamanlar Kanal 6 televizyonuna VIP adında Türkiye’nin ilk havacılık programını yapıyordum. Halkla İlişkiler Sorumlusu Mine Tan nezaretinde Onur Ai
Tüm havacılık sektörümüze ve havacılık aşığı insanların 2012 yılı umduğundan daha iyi geçsin dileğiyle başlıyorum bu haftaki yazıma. Her gün yeni bir kaosla yaşadığımız ülkemizde havacılığımız adına kaoslar yaşanmasın ve arzu ettiğimiz yükselişi bu yıl fazlasıyla sürdürelim.
2011 yılının pek parlak geçtiğini söyleyemem. Umutların 2012 yılına devredildiğini düşünerek bu sektörün takipçisi olarak hayal et
Havacılık sektörü ne kadar çırpınırsa çırpınsın, ne kadar çok yatırım yapma gayreti içinde olura olsun eski gelenekler yerini çağdaş düşünce anlayışına bırakmadığı sürece, pratik çözüme uygun yönetici olmadığı sürece gelişme sürecimize her zaman bir pranga vurulacaktır.
Hatırlarsanız Uludağ’da yapılan Hava Taksi Çalıştayı ile ilgili bir yazı yazmıştım. Bu çalıştaya gelecek olan Siv
Orada, burada ahkam kesenleri eleştiriyorum. Ben eleştirdikçe, eleştiriyi hazmedemeyenlerin hedefi haline geliyorum. Oysa söylediklerim süreç içinde gerçekleşiyor. Yazılarımda doğrudan isim vererek, kurum adı vererek eleştirmeyi daha etik bulurum. Okurlarımın kum deryasında iğne aramasına gönlüm elvermez. "Kim için söyledi, ne demek istedi" gibi sorularla onları meşgul etmem.
İşte bu yazı da öyle bir yazı olacak. Ya
Nereden başlasak ki? Her ne kadar aile isimleri ile filosunu genişletiyor ve uçak kanatlarında verilen pozlarla popülaritenin artacağı düşünülse bile havayolu işletmeciliğinin en küçük bir ihmali götürmeyeceği bilinen bir gerçektir.
Pegasus Havayolları ve yönetimin zikzaklar çizmesi dikkatle izlenmeye başladı.
Son yakın geçiş olayından başlayalım isterseniz. Bizim elimizdeki mevcut bilgi pilotun kulenin talima
Boşuna söylememişler “Havacılıkta milyoner olmak istiyorsan milyarder girmek zorundasın” diye. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün hazırladığı son yolcu hakları yönetmeliği değişikliğinden malumatınız olmuştur. Çok ama çok zor hale geliyor havayolu işletmeciliği. DHMİ’den, SHGM’den, yakıttan, slottan düşen her taş havayolu şirketlerinin başına düşüyor.
Minumum 100 Avro maksimum 600 Avro… Bu ra
Hafta sonu Uludağ'da düzenlenen Hava Taksi Çalıştayını, havacılığımız adına sektörü, sektörün sorunlarını dinleyerek çözme adına olumlu girişim olarak değerlendiriyorum. Ama öyle rezaletler yaşandı ki "Bu mu havacılığımız" denecek şekildeydi.
Bu rezaleti dile getirmeden önce olumlu düşünceleri aktarmakta fayda görüyorum.
AirportHaber olarak Hava Taksi Çalıştayını izlemek üzere Uludağ'a git
Her şey senin başının altından çıktı. Şimdi çıkıp İzmirlilerin karşısında günah çıkartmaya kalkışma. Bugüne gelişi, Ali Sabancı ile iki gün otel odalarına kapanıp İzAir’i pazarlarken düşünecektin. Kızını 12 milyar maaşla hiç havacılıktan anlamadığı halde İzAir’in başına genel koordinatör yaparken düşünecektin. Şimdi ağlama zamanı değil. Kendin ektin kendin biçtin ey Ekrem Demirtaş. İzAir’i Ali Sabancı ka
AnadoluJet, Sabiha Gökçen operasyonundan zarar ediyor. Sebepleri say say bitmez. Yönetim maliyetinden tutun, yer hizmeti maliyetinden devam edin, hizmet veren personel sayılarını ekleyin ne demek istediğim net olarak ortaya çıkacaktır. Karşılığına Pegasus Havayolları'nı koyun, ikramından aynı işi yapan personele kadar eşleştirin zararın tablosunu daha iyi göreceksiniz.
Peki, Türk Hava Yolları'nın alt markası AnadoluJet'in dolayısıyla THY'nin bu zararını ön
Onur Havayolları gerek kurumsal yapısı ve gerekse köklü geçmişi ile havacılık sektörümüzün en önemli şirketlerinden birisi. Ancak bu köklü kuruluş geçtiğimiz haftalarda resmen çuvalladı, sosyal medyanın hışmına uğradı. Acemice idare edilen bir iletişim mekanizmasının günahını çekmek zorunda kaldı.
Aslında bu yazıyı geçtiğimiz hafta yayınlayacaktım ama İzAir konusu yazının bir hafta ertelenmesine sebep o
Daha dün gibi hatırlıyorum Pegasus Havayolları ile İzAir’in ortaklık anlaşması yaptığı günü. Airporthaber olarak davet edilmiştik bu tarihi güne şahitlik etmek üzere. Törene Sefa İnan Bey ile beraber gitmiştik.
Hatta hiç unutmam, Sabiha Gökçen Havalimanı’nda güvenlikten geçerken Ali Sabancı çok nazik bir şekilde kemerine kadar çıkartmıştı. O gün Sefa Bey ile ‘Vallahi bravo adama demiş
Türk Hava Yolları ve HAVAŞ ortaklığında kurulan Turkish Ground Services (TGS)’de büyük bir değişime gidiliyor. Değişimin adı “Heykeli yaptık şimdi sanat icra ediyoruz”.Bir değişim bir yeniden yapılanma süreci yaşanıyor. Bu değişim sürecinde çalışanlar üzerinde büyük bir panik ve korku hakim olmuş durumda. Şimdi bir bakalım bu süreç nasıl işleyecek.
TGS’de 6 binin üzerinde personel çalışıyor. 5 i
Gelişim adına değişik çalışmalar yapıldığına şahit oluyoruz havacılığımız adına. Kaş yaparken göz çıkarılmaması için iki önemli noktaya dikkat çekmek istiyorum. Bunlardan birincisi DHMİ-Sabiha Gökçen Havalimanı arasındaki sessiz sedasız yürüyen çalışma diğeri ise Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'nün yapmış olduğu çalışma.
Önce DHMİ ile Sabiha Gökçen Havalimanı arasında yür&uum
Hala aklım ermiyor ve hala sessizliğe anlam veremiyorum. Sanki SHGM olup bitenleri kısacası Muhsin Yazıcıoğlu kazası ile ilgili tutuklamaları kabullenmiş veya konunun ciddyetini kavrayamamış gibi duruyor.
SHGM Son olarak Maldivler’le bir Hava Ulaştırma Anlaşması yaptığını ve AB’nin “AB ETS” uygulamasının kaldırılması için Mısır’da yayınlanan bir dekarasyonu imzaladığını açıklamıştı ama her ne hikmetse bu konuya ilişkin herhangi bir
Vay ki ne vay. Vay anam vay vay vay. Meğer Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nde terör örgütüne üye birileri varmış ve o terör örgütü üyelerini Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım Kaza Kırım Komisyonu olarak atamış. Bu ne safsata bu ne kaos. Şimdi kenarda köşede havacılığın azcık ucundan tutmuş insanlar, ezik insanlar Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü ve o kurumun çalışanlarını hedef tahtasına o
Havacılıktan bihaber olup sonra havacılık adına televizyonlara çıkıp ahkam kesen çakma havacıları lanetliyorum. Kaostan beslenip kendine maddi çıkar sağlayanları da lanetliyorum. Cahil cühela takımını sırf reyting yapmak için ekranlara çıkartıp zırvalatan televizyon yöneticilerini de kınıyorum.
‘Yeter artık’ demenin vakti geldi de geçiyor bile.
Konu Merhum Muhsin Yazıcıoğlu. Hepimiz biliriz ki vatanını canından daha &ccedi
Aynen düşündüğüm gibi oldu. THY kokpit ve kabinden alabildiğince küfürlü ve alabildiğince hakaret dolu mesajlar aldım. Ama ne dediğimi anlayamayan bu sınırlı sayıda kabin memurunun (hostesin) egoları da ortaya çıkmış oldu. Onlar için tek ego para. Pes doğrusu... Oysa para işin sadece küçük bir noktası idi.
Bir işaret veriyorum anlayın ve işinize sahip çıkın, kaytarmayın, çakma raporlarla şirketi sabote etmeyin.
Pla
Türk Hava Yolları hostesleri işten çıkartıyor. THY'nin gerekçesi çok yerinde. Biliyorum ama çok tepki çekeceğim yine. Ama çalışanların haklarını koruduğumuz gibi kurumların da çıkarlarını korumamız gerektiğini düşünüyorum. Zira kurum olmadığı sürece çalışanın da olmayacağı bir gerçektir.
Çakma raporlarla işten kaytarma THY'de hat safhaya ulaşmış durumda. Bir haber yapmıştık. "THY rapor alan perso
Havacılık sektöründe sessizliğin son bulacağı bir haftaya giriyoruz. Önemli konu başlıkları bu haftadan itibaren birer birer gündeme gelmeye başlayacak. Ama merak konusu olan en önemli soru Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın yardımcısı kim olacak? Bu atama ile ilgili çeşitli tahminler yürütülse bile sürpriz yaşanabilir diye düşünüyorum.
Bakan yardımcısı olarak ilk isim mevcut müsteşar Habip Soluk'un ismi en ço
Meslek hayatıma başladığım günden itibaren gerek bundan önce çalıştığım tüm medya kuruluşlarında ve gerekse kendi işimi yaptığım günden beri sorumluluk bilincinde hareket ettim. Okuyucularıma ve sektörüme saygıyı ön planda tutarak hep öncelik onların diye düşündüm. Bugün de aynı noktadayım. İşte bu bilinçle bu satırları yazıyorum ve biraz sonra belirteceğim sebeplerden dolayı bu hafta sizlere sektörel görüşl
Geçen hafta Türk Hava Yolları Teknik A.Ş'nin part 21 denilen bir belgeyi EASA'dan alma hakkını elde ettiğine dair bir tören yapıldı. Aslında iftar yemeği idi ama torbadan da tavşan çıkartıldı. Alınan belgeyi küçümsemiyorum ama SHGM ve özellikle Haydar Yalçın tarafından gündem değiştirme operasyonu olduğunu düşünüyorum. Bu düşüncemin ne kadar yerinde olduğunu gerekçelendirdikten sonra daha iyi anlayacaksınız
Anadolu’nun parlayan yıldızı AnadoluJet ile Türk Hava Yolları ve Lufthansa ortaklığındaki Sunexpress Havayolları ile güçlerini birleştireceği yolunda ciddi iddialar var. Bu iddialarla ilgili gerekçeleri yazınca birleşmenin olmaması için bir sebep göremeyeceğinizi anlayacaksınız.
Şöyle bir geçmişe göz atacak olursak iç hat uçuşlarının özel sektöre açılmasıyla birlikte THY yetmediği yerlere Sunexpress kart
Ağzından silah ve küfür düşmüyor. Kimden ne amaçla hangi yetkilerle donatıldığı belli olmayan bir şahıs korku salıyor hem çalışanların üzerine hem de kurumla ortak iş yapanlar üzerinde. "Vah vah" dedirtecek bir durum. Kim bu kabadayı?
Duyduğunuzda siz de şaşıracaksınız. Öyle bir kurumda ki üzerimizdeki maneviyatı oldukça yoğun. Ama gelin görün ki kimlerin elinde... Yazının sonunda "birileri şu kuruma el atsa