Hepsi birer kahraman, hepsi havacılığın ağır işçileri, hepsi havacılığın hamalları. Bir çoğunun gözünde küçümsenen o insanların hallerini empati yapıp düşününce aslında bizlerin birer hiç olduğunu düşündüm. Ne zaman? Geçen hafta o kavurucu sıcaktan korunmak için kendilerini en küçük gölgede korumaya çalıştıklarını gördüğüm anda.
Halk arasında bir tabir vardır "ben adamımı gözünden tanırım" şeklinde. Bu sözün o kadar çok gerçeklik payı var ki saymakla bitmez. THY Genel Müdürü Temel Kotil için çokça şeyler yazdım. Hatta mahkemelik olduk. Fıkralardaki Temel bile değişirken, THY'deki Temel asla değişik bir profil çizemiyor.
Milli hediyelerimizden elimizde kalan tek kurum olarak gurur duyuyorduk. Varlığını havacılığımızın teminatı olarak görüyorduk. Şimdi adı yolsuzluklarla, rüşvetlerle, sorgu odaları ile anılır oldu. Eğitim kurumundan çok yetim kurum haline geldi-getirildi.
Haftalardır yazıyoruz. Yazmaya da devam edeceğiz. Bizi tarafgirlik ile suçlayanların yüzüne inen her tokadın sesini duyana kadar da taviz vermeyeceğiz. THY Teknik A.Ş çalışanları açısından hayati önem taşıyan sendikal süreç geçen hafta kaosa giden bir sürece girdi.
Türk Hava Yolları Teknik A.Ş'de yaşanan sendika süreci henüz tamamlanmadı ama dedikoduların da ardı arkası kesilmiyor. Yöneticilerin, çalışanlar üzerine baskı yaparak Çelik İş Sendikası lehine baskı yaparak üye olmalarını sağladıkları yönünde iddialar var. Ben bu iddialara ihtimal vermek istememekle birlikte kulak arkası da etmiyorum.
Leş kargaları gibisiniz... Hepinizin derdi 'duygusal'. Bazılarınız da durumdan vazife çıkartmak için "Bende burdayım" diye fink atıyor. Yok olan itibarı "Nasıl kurtarırım" derdine düşmüş. Bazılarının aklı havada idi. Şimdi bakıyorsun THY Teknik davasının sahibi olmuşlar. "Hadi ordan" derler adama.
THY teknisyeninin nasıl öldüğü halen karşılığını bulamamış sorularla dolu iken şimdi de hayatının baharını bile yaşayamamış bir hostesin ihmaller zincirinde hayata veda edişi. Bu acılara yürek dayanır mı? Yüreği olanlar bilir lakin yüreksizlere laf edilemez.
Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu Başkanı İlker Aycı. Göreve geleli iki ayı az bir süre geçti. İlk karşılaşmamız THY teknisyeninin cenazesinde, ikincisi Ordu-Giresun Havalimanı açılış töreninde oldu. Ve üçüncüsünü makamında gerçekleştirdik. İlker Aycı ile yaptığımız sohbetten endiğim Aycı profilini sizlerle paylaşmak isterim.
Pegasus Havayolları'nın başarısını görmezlikten gelemeyeceğim. Lakin sadece para odaklı çalışmanın da uçuş güvenliğini tehlikeye düşüreceğini de kamuoyu ile paylaşmanın benim görevim olduğunu vurgulamak isterim.
Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun tanıtarak ve yerli uçak olarak lanse ettiği Dornier 328 uçağı, okuduğum havacılık tarihi karşısında yüzümü kızarttı. Havacılık konusunda geçmişi altın sayfalarla dolu Türkiye'nin; Dornier adından montajlayacağı uçağa ne yerli diyebilirim ne de milli.
Arkadaşlar, değerli okurlar, havacılık sektörünün çalışanları. Ben desteksiz atmam, atmadım, atmayacağım. Bildiğimiz şeyleri de söylemekten gocunmayacağız. Her ne kadar şeref yoksunları doğruları yazan kişileri değişik yaftalarla afişlemeye kalksalar da emin olun ki onlar kendilerini aynada görüyorlar.
Tarih 3 Mayıs 2013. İstanbul'a 3. havalimanı ihalesi yapılıyor. Bu ihaleyi Airporthaber dakika dakika okuyucuları ile paylaşıyor. Çok geçmeden ihaleyi kazanan Cengiz-Limak-Kalyon-Mapa-Kolin ortak girişim grubu çalışmalara başlıyor. Sıkı durun çok çarpıcı iddialar var.
Biliyorum "Havacılık Tazminatı" yazdığım anda burada çok sayıda yorum olacak ve bu yorumlardan bir çoğu da çekişme, kavga, hakaret içerikli olacak. Buna mahal vermek istemyorum. Lakin çok sayıda istek olunca değinmek zorunda kaldım. Ama asıl mesele Uşak Havalimanı Müdiresi Uğur Yalvaç.
Türk Hava Yolları’nda yönetimin değişimi ile taşlar yerinden oynadı. Hamdi Topçu'nun koltuğuna oturan İlker Aycı'nın yönetim tarzı SkyLife Dergisi'ne kadar ulaştı. Yani, Temel Kotil'e "senin borun, benim istediğim kadar öter" demek istedi. Tarz meselesi. Geçmiş dönemlerde sadece yeni yıl için yazardı yönetim kurulu başkanları. Yoğurt yeme tarzı değişik İlker Aycı'nın.
Yazımın hemen başında belirtmeliyim ki, Türk Hava Yolları büyük bir faciayı kimsenin burnu kanamadan atlattı. Buna ister "şans" deyin, isterseniz "pilotun soğukkanlı becerisi" deyin. Ne derseniz deyin "Allah korudu" diyorum ben. Böylece çiçeği burnunda yeni başkan İlker Aycı da ilk ciddi kriz ile karşı karşıya gelmiş oldu.
Türk Hava Yolları yeni dönemde daha büyük yönetim kavgalarına gebe görünüyor. THY’nin çiçeği burnunda yeni yönetim kurulu başkanı İlker Aycı’nın farklı bir başkan profili çizeceği belli oldu. Koltuğa oturmasının ardından çıktığı ilk seyahatte raconu kesti ve “CEO” benim dedi.
Herkes ama herkes Türk Hava Yolları Genel Müdürü Temel Kotil'in gideceğini düşünüyordu. Buna ben de dahilim. Hatta O'nun için THY'de çok etkili konumdaki bir yöneticiye "Giderse arkasından konuşmayacağım, kalırsa kutlayacağım" demiştim. Kutluyorum. Kendisi kaldı, Hamdi Topçu'nun gidişine zemin hazırladı.
Bugün bizim için çok ama çok önemli bir tarih. Airporthaber olarak on yılı geride bıraktık. Bu on yıl, acısıyla tatlısı ile bir başarı hikayesinin havacılık sektörüne vurduğu damganın hikayesidir. Başarıyı tek başıma üstlenecek kadar egoist değilim. Bu başarı arkadaşlarımın tamamının başarısıdır. O kadar çok zorluklara göğüs gerdik ki anlatmakla biitmez. On yılın kısa bir özetini anlatmak istedim bu hafta.
Türk Hava Kurumu kişisel egoların ve vazgeçilmez taht kavgasının yarattığı kaos ile geleceğini karartacak gibi görünüyor. Tutuklu eski başkanın Türk Hava Kurumu Üniversitesi'nin kendi öz şirketi imiş gibi yönetmekte ısrar etmesi öğrencileri bile çileden çıkartacak hale getirmiş ise zaten kötü olan gidişatın vahametini düşünmek bile istemiyorum.
Türk Havayolları'nda çalışmak her pilotun rüyası haline geldi. Özellikle Pegasus Havayolları'nda çalışan pilotların ilk çaldığı kapı Türk Havayolları. 2014 yılında toplam 140 pilot Türk Havayolları'na geçti. Bu durum aslında bir geçiş değil bir kaçış. Nedenlerini-niçinlerini açıklamaya çalışacağım.
Uzun zamandır THY Teknik'te çalışan taşeron işçilerden e-posta ve yorumlarla çok sayıda şikayet alıyoruz. Onlara göre sebebi yine onların deyimiyle "Modern Kölelik" düzeni. Kadrolu THY Teknik personeli ile aralarındaki ücret farkının çok olması.
Futbolda bir terim var. Hakem triosu. Yani hakem üçlüsü. Bu terimi artık havacılık için de kullanabiliriz. Havacılığın üç önemli ayağı Rizelilere teslim. Birinci otorite Bilal Ekşi, ikinci otorite DHMİ ve bana göre en önemli otorite THY Rizeliler tarafından yönetiliyor.
Türk gençleri pilot olma hayallerini Türkiye'de gerçekleştiremeyince çareyi yurtdışındaki okullarda arıyorlar. Daha önce de Amerika'daki bir okula öğrenci götüren aracı kurum hakkında yazılar yazılar yazmıştık. İspanya'daki IberTour Pilot Okulu'ndan da kötü kokular gelmeye başladı.
Ben sivri dilliyim, gördüğümü, doğruluğundan emin olduğum her şeyi yazmak isterim. Bazen ölçüyü de kaçırabilirim. Lakin bunlar sektörüm adına, havacılık çalışanlarının ezilmemesi adına, bu sektöre milyonlarca dolar döken işverenlerin çektiği zulümler adına yazılmış yazılardır.
Özellikle son aylarda popüler söylem haline getirilen "YENİ TÜRKİYE" sloganına "YENİ SHGM" olacak mı diye sormak istiyorum. Nedenlerini izah edeceğim. Bu hafta geçen hafta yazmış olduğum yazıya yorum gönderen bazı fanatiklere de kendi dillerinde cevap vereceğim.