Türk Havayolları’nın geleneksel hale gelen Antalya zirvesinden yine prim müjdesi çıktı. İlker Aycı süslü kelimelerle donatılmış konuşmasında garibana bir maaş, ballı maaş alan müdür ve başkanlara da ikişer, üçer maaş verileceğini açıkladı.
Hangi birini yazayım bu hafta. Öyle yoğun konu var ki önceliği belirlemekte güçlük çekiyoruz. Ama tabi Pegasus Havayolları’nın Trabzon’da pist dışına çıkması birinci plana çıktı diyebiliriz. “Allah korumuş” demekten fazla yoruma gerek yok.
Kendi gerçeklerimiz ile yüzleşemediğimiz sürece sadece emperyalist güçlerin değirmenine su taşımaktan öteye gidemeyeceğimiz bir kez daha anlamış oluyoruz. Nereden? THY’nin Fransa’da yaptığı son anlaşmadan.
Yazımın başında yeni yılınızı kutlamak isterim. 2018 yılının geçmiş tüm yıllardan daha iyi olmasını temenni ediyorum. Samimiyet testini kendi adıma hiç sevmem. Kendi samimiyetimi de kimseye sorgulatma lüksünü vermem. Neysem o şekilde davranırım ve karşımdakinden de aynı davranışı beklerim.
Birbirimizi baltalamak ne zaman el üstünde tutulur hale geldi bilemiyorum. Bu hafta Airporthaber’de yayınlanan Eurasia Airshow ile ilgili haberi mutlaka okumuşsunuzdur. Sakın fuara veya fuarlara karşı olduğumuz anlaşılmasın. İşin özünü tartışalım istiyorum.
Değerli okurlar, geçen hafta değindiğim taşeron konusu oldukça yoğun ilgi gördü. Her ne kadar zaman zaman personelin hatasını yazmamız dolayısıyla işçi düşmanı gibi lanse edilsek bile, bizim asıl gayemiz iş barışı ve ülkemizde daha fazla istihdam sağlanmasına yöneliktir.
Bu hafta umutların yeşertildiği bir konuya değinelim. Taşeron konusu. Öyle ya DHMİ’de de, THY’de de taşeron var. Sayıları da oldukça fazla. Her birinin aklı da fikri de iktidardan gelecek güzel haberde idi.
Tedbir alınması için yazılan bir yazıdan sonra yaşananları hayretler içerisinde kalarak izliyorum. Bir Alman ajanının ağzından dökülenlerin tarafıma aktarılmasını, uyarı mahiyetinde kaleme almak benim için bir vatan borcudur. Bunu yöneticiler ciddiye alır veya almaz kendi bilecekleri iş.
Türk Hava Yolları dünyanın merceği altında. Her geçen gün uçuş noktalarını çoğaltırken diğer yandan da filosunu büyütüyor. Üçüncü havalimanı ile birlikte büyüme daha da hızlanacak. Ancak korkunç bir istihbarat ile tüylerim diken diken oldu. İşte bu yüzden şimdiden önlem almak için bu istihbarat bilgisini paylaşmak zorundayım.
İstanbul’da yapımı devam etmekte olan üçüncü havalimanı 2018 yılının 29 Ekim’inde hizmete hazır hale getirilmeye çalışılırken, Sabiha Gökçen Havalimanı da ikinci pisti ile genişleme sürecine hazırlanıyor.
Türk Hava Yolları’nın ve Pegasus Havayolları’nın açıkladığı kar, sallanan ekonomimiz için moral kaynağı oldu diyebilirim. Merak ettiğim konu şu; “bu başarıyı İlker Aycı mı sahiplenecek yoksa Bilal Ekşi mi” bunu zamanla öğreniriz.
Türk Hava Yolları’nı parçalamak için yeni bir oluşumun ayak seslerini duymaya başladık. Bu düşünce başarılı olur mu olmaz mı ileride hep birlikte şahit olacağız ama biz şimdiden böyle bir girişimin düşünsel anlamda harekete geçtiğini söyleyebiliriz.
İki haftadır üst üste yazdığım TAI yazılarından sonra sel gibi bilgiler akmaya başladı. Biliyorsunuz TAI’nin cirosu 1 milyar 200 milyon dolara çıkmıştı. Eski yönetim de 400 milyon dolar parayı kasada kâr olarak Temel Kotil yönetimine bırakmıştı. Gelen bilgiler iç açıcı değil. Kasa tam takır boşaldı.
Temel Kotil’in TAI genel müdürü olmasının ardından kadrolaşma ama ne için kadrolaşma olduğu meçhul durumu kamuoyu ile paylaşmak üzere yaptığım araştırmalar endişelerimi ve korkularımı hat safhaya çıkardı. Önümde bir yönetici tablosu var ve bu tabloda 55 yöneticinin üzeri kırmızı kalemle çarpılanmış durumda.
Temel Kotil’in TAI’ye genel müdür olmasının ardından ne gibi gelişmeler olacak diye takip ederken, beklediğim tarzda yapılanma başladı. Derin ve bir o kadar da “paralel yapılanma mı oluyor” endişesine kapıldığım kadrolaşmanın yapıldığını gözlemliyoruz.
Ölüm... Dünya telaşesinin sona erdiği ebedi hayatın başladığı an. THY Uçuş Eğitim Başkanı Sedat Şekerci "ölmüş" şeklinde mesaj aldığımda inanın "başımdan kaynar sular döküldü" ibaresi hafif kaldı ve bir imamın "yaşlılar gider sıra sıra gençler gider ara sıra" sözleri aklıma geldi.
Havacılık adına yazdıklarımızın, önerdiklerimizin hayat bulması elbette bizleri mutlu ediyor ve ne kadar doğru tespitler yaptığımızı kanıtlıyor. İki havalimanımız için öneride bulunmuştum ve önerilerimiz sıralamıştım. Haklı çıktım ve önerilerim tam da istediğimiz gibi uygulamaya konuldu.
“Yüreğim ağzıma” geldi tabiri tam da Atatürk Havalimanı’nda yaşanan talihsiz kaza ile örtüşüyor. “Öldürmeyen Allah öldürmez” deyimi de ne kadar doğru bir tabir bir kez daha şahit olduk. Şükürler olsun ki cana gelmedi mala geldi.
Geçen hafta havacılık sektörü oldukça hareketli geçti. Umut verici bu gelişmeleri ayrı ayrı yorumlamak istiyorum. THY'de, DHMİ'de ve Sivrihisar'da gerçekleşen bu gelişmeler gelecek adına sevindirici. Ama çok derin ve pis kokular da gelmiyor değil. Tüylerimi diken diken eden şeyler duyuyorum. Umarım sadece dedikodudur.
Önceliği THY'deki talihsizliklere ayırmak istiyorum. Bir hafta içinde iki acıklı durum yaşadık. Hayatın kaçınılmaz bir gerçeği olan bu durum insanları düşünmeye zorlar mı bilemem ama ben her daim onu düşünüp onunla yatıp onunla kalkarım.
Biliyorsunuz ki yıllardır bu satırlardan sizlerin sorunları ile hemhal olmaya çalışıyorum. Zaman zaman hoşunuza gitmeyen yazılarım da oluyor. Biliniz ki, doğru bildiğim şeylerden asla taviz vermiyorum. Geçen hafta sendika seçimleri konusuna değindiğim bir yazı yayımladım. Çokça sinkaf içeren yorumlara maruz kaldım. Kimlerden geldiğini de çok iyi biliyorum.
Türk Hava Yolları kabin memurlarına zorla muvafakatname imzatıldığına dair gelen bilgiler üzerine söyleyecek o kadar çok söz var ama önceliği şu Hava İş seçimlerine ayırmak istiyorum.
Zor iki yılın ardından gerek turizm ve gerekse havacılık sektörümüzde kısmen de olsa nefes aldık. Lakin istenilen düzeye henüz gelinmedi. Sezon bitiyor ve kara kara düşünme zamanı geldi. Kış sezonu nasıl atlatılacak?
Hep söyleriz ya “işi ehline verin” diye. İşte ehline verilmeyen bir örnek. Sabiha Gökçen Havalimanı Devlet Hava Meydanları İşletmesi tarafından değil de Savunma Sanayi Müsteşarlığı tarafından yaptırılıp HEAŞ adlı alt şirket tarafından idare diliyor. Daha doğrusu edilemiyor.
Geçen hafta resmen dumura uğradım. Geçtiğimiz haftalarda Alaatin Çınar'ın FETÖ'den dolayı kamu ile ilişiğinin kesilmesinin ardından Çanakkale Havalimanı Müdürü Metin Bölücek'in tutuklanması şok etti desem yerindedir.