Geçen hafta MLX-SAW uçuşunda çok ilginç bir olay yaşadık. Biz yerimize oturduktan sonra girişte Kabin Amiri ile bir genç annenin tartışmaları duyuldu ve genç anne pusetiyle önümüzdeki yerine geldi, yan sırada oturan genç bir erkeğe “Bir dakika tutar mısınız?” diyerek bir yaşlarındaki oğlunu verip, bebek arabasını katladı ve baş üstü dolaba koyuverdi.
Türk toplumunun ortalama zeka yaşı kaç biliyor musunuz? Ben yanıtlıyayım. 11.! Evet, doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine 83 milyon insanımızın zeka yaş ortalaması 11. Detaylar ise şöyle;
İlk pilotsuz araçlar, Birinci Dünya Savaşı sırasında İngiltere ve ABD'de geliştirildi. İngiltere'nin küçük bir radyo kontrollü uçak olan Aerial Target, ilk olarak Mart 1917'de test edildi.
Yorgunluktan kurtulmanın tek yolu yeterince dinlenmektir. Ancak yapılan birçok araştırma, bu gerçeğin Avrupa'daki birçok pilot için bir çözüm olmadığını gösteriyor. Uzun görev ve bekleme saatleri, gece uçuşları ve rahatsız edici programlar genellikle uzun süre uyanık kalmaya, uyku yoksunluğuna neden olmakta ve bunu yetersiz dinlenme ve yetersiz uyku izlemekte...
Tepkisellik ‘kötü tasarlanmış, olgunlaşmadan ifade edilmiş, aşırı derecede riskli ve ilgili duruma uygun olmayan genellikle de istenmeyen sonuçlarla biten geniş bir eylem çeşitliliğidir.
Başımıza gelebilecek güzel şeyler insanın hayal gücü ile sınırlıdır. Olabilecek kötü şeyler ise sınırsızdır. 1990'larda Orta Amerika'da bir uçak kazasını hatırlıyorum. Uçak havada patladı, yolcular yandı ve Karayip denizine binlerce metre düştü ve sonra köpekbalıkları kalanları yedi. Rhein radarındaki ATC sisteminin bakımında çalışırken, ‘olabilecek kötü şeylerin hiçbir sınırı yok’ diye düşünürdüm.
46 yaşındayım. Ömrüm boyunca birçok işi yanlış yaptım. Biliyorum bunu böyle söylemek bir hata ama yaptığım yanlışlar, doğrulardan çok daha fazla oldu hep… İnsan davranışı zaman zaman doğru(accuracy) olabiliyor ama ‘kesin’ (precision) olması imkansız.
Didim Branşid Kahin Tapınağı, MÖ. 8 – MS 2. Yy. Yaklaşık 1000 yıl süren bir inşa süreci ve tümü bitirilemeden büyük bir depremde yıkılan Didim Branşid’lerinin Kahin Tapınağı.
Başımdan geçen gerçek bir olayı anlatmak istiyorum (adı bizde saklı). Pilot eğitimimi yeni tamamlamış idim ve Sarıkamış’ta (Kars) göreve atanmıştım. Sarıkamış, özellikle kış ve bahar aylarında meteorolojik olayların çok süratle değiştiği (oluştuğu) bir bölgedir.
İlk okuldayım. Evde telefon çaldı, koştum açtım. Babamın okul arkadaşı Kerim Amca. O da babam gibi öğretmen. Çocukluğumuzun öğretmenleri işte. İki söz arasında hemen birkaç soru, her fırsatta öğretmenliği yaşıyor ve yapıyor. Sınav başladı;
Tanımlanamayan Varlıkların Algılanması Üzerine Algıladığımız şeyleri tanımlayabiliriz. Bu, tanımlayamadığımız şeyleri algılamadığımız anlamına gelmez. Giriş pertürbasyonu (karmaşıklığı) çok küçükse, işitemeyiz, göremeyiz vs. ama varlığı tanımlayabiliriz.
1886–1888'de Alman fizikçi Heinrich Hertz, İskoç fizikçi James Clerk Maxwell tarafından 1862–4'te geliştirilen denklemlerde tahmin edilen elektromanyetik dalgaların (radyo dalgaları dahil) varlığını kanıtlayan bir dizi deney yaptı.
Çin'de bir adam o kadar aç ve bitkin düşmüştü ki, dayanamayıp bir armut çaldı. Adamı yakalayıp cezalandırılmak üzere İmparator'un karşısına çıkardılar. Hırsız imparatoru görünce ona şöyle dedi;..
ABD’nin pazarlama taktikleri saymakla bitmez. Yalanlarını, başarısızlıkları ve beceriksizliklerini bile ballandıra ballandıra bir övünç hikayesi olarak pazarlarlar. Bu hafta Havacılık ile ilgili olan en önemli iki konuyu inceleyelim.
Bana kalırsa, Bin Dokuz Yüz Seksen Dört, kuşkusuz insanlığı bekleyen bir "total totalitarizm" tehlikesine karşı edebiyatın bağrından yükselen bir uyarı çığlığıdır.
Türkiye’de Gıda Bankacılığının Hukuki Temelleri; 02.01.2004 tarihli, 25334 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 5035 Sayılı “Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile Gelir Vergisi Kanununun (GVK) 40 ve 89 no’lu maddelerinde ve 3065 sayılı KDV Kanununun 17 no’lu maddesinde yapılan değişikliklerle Gıda Bankacılığı faaliyetlerini destekleyecek vergi düzenlemeleri yapılmıştır:
Türkiye’nin nüfusu 13 milyondu. 11 milyon kişi köyde yaşıyordu. 40 bin köy vardı, 37 bininde okul yoktu. 30 bin köyde, yani her dört köyün üçünde cami yoktu. Traktör sayısı sıfırdı, karasabandan başka bir şey yoktu. Ayçiçeği üretimi yoktu, şeker üretimi yoktu, ekmeklik un bile ithal ediliyordu, pirinç ithal ediliyordu, yağmur yağmazsa sulama yoktu.
Mısır üreten bir çiftçi varmış. Her yıl en kaliteli mısır ödülünü alırmış. Bir gün bir gazeteci onunla söyleşi yapmak istemiş. Çiftçi ile söyleşirken oldukça ilginç bir bilgiye ulaşmış. Çiftçi ödül aldığı mısır tohumlarını, ekmeleri için komşularına da veriyormuş...
Prof. Dr. Muhan Soysal’ın sağlığında hizmete açılan ‘Prof. Dr. Muhan Soysal Kütüphanesi’, İİBF B binasında Prof. Dr. Muhan Soysal’ın bağışladığı kitapları ve diğer kaynakları kullanıcılara sunmaya devam ediliyor. ODTÜ İşletme Bölümü bünyesinde başlatılan “Prof. Dr. Muhan Soysal İşletmecilik Eğitiminde Yenilikçilik Ödülü” programı ise hızını kesmeden devam ediyor.
Bir profesör, sosyoloji sınıfındaki öğrencilerini Baltimore şehrinin kenar mahallesine göndermiş ve o bölgede yaşayan 200 erkek çocuğun durumlarını araştırmalarını ve her bir çocuğun geleceği hakkında bir değerlendirme yapmalarını istemişti. Araştırma yapan öğrencilerin hemen hepsi bu çocukların gelecekte hiçbir şanslarının olmadığını dile getirmişlerdi.