ATLANTİK’İ PİPER İLE GEÇEN İLK TÜRK OLDULAR

Sırasıyla Romanya’da Baneasa, Slovakya’da M.r. Stefanik, Çek Cumhuriyeti’nde Hradiste, Almanya’da Berlin, Danimarka’da Aalbourg, Norveç’te Bergen, Faroe Adaları’nda Vagar, İzlanda’da Reykjavik, Grönland’da Kulusuk ve Nuuk,  Kanada’da Iqaluit, Puvirnituq, Riviera, Hearst, Thunder Bay, ABD’de Duluth, Backus, Thomas Co ve Centennial havaalanlarının yer aldığı rota izlendi.
 

Piper model uçağın ABD’deki tesislerde konfügrasyonunun yapılması için uçuşu gerçekleştiren Oğultarhan, uçuşa nasıl karar verdiği ile ilgili şunları söylüyor: “ Uçuşu Körfez Haritacılık’ın bir projesi için gerçekleştirdik. Harita işinde kullanılacak uçağın gövdesine kamera sistemi için yaklaşık 47 santimetre çapında iki delik açılması gerekiyordu. TAI’nın kapısını çaldık. Bize 2 yıl sonraya randevu verdiler. ABD’ye gitmek dışında çare kalmadı. Ama nasıl? Ya uçağı söküp götürecektik ya da böyle bir uçak için tehlikeli ve zorlu bir uçuşu göze alacaktık. Okyanus aşırı bu yolculuğun riskini almak istemeyenler bu işi yapan ABD’li pilotlarla anlaşır. Körfez Haritacılık da bunu araştırdı. Ama çok para istenince, çıkıp “Ben giderim” dedim. İşin macera kısmı beni daha çok cezbetmişti aslında. Hazırlıklarımızı tamamladık. Çorlu’dan yola çıktık.”
 

Oben Oğultarhan uçuş süresini 7 gün olarak planlıyordu. Ancak bazı yerlerdeki hava koşulları sebebiyle Çorlu-Denver uçuş macerası 12 gün sürdü.Uçağın basınç sistemini zorlamamak için uçuş genellik le 6-7 bin feet civarında gerçekleştirildi. Ancak okyanus üzerinde 10 bin feet’in altına inilmedi.  Oben Oğultarhan vearkadaşı, uçuş boyunca görerek uçuş prosedürünü (VFR) uyguladı. Bu yüzden uçuş sürelerini 2-3 saat olarak planlandılar. Maksimum 5 saat non-stop uçuldu. Toplam 9 bin 600 litre yakıt harcandı. 
 

20 farklı havaalanında konakyalan Oben Oğultarhan en zor iniş yaptığı havaalanının Grönland’da olduğunu söylüyor.  Kulusuk ve Nuuk arasında 3 saat buzulların üzerinde telsiz irtibatı olmadan uçtuklarını kaydeden Oğultarhan, “Bize, ‘Bu bölgede arama kurtarma yok, buna rağmen hâlâ uçmakta kararlı mısınız’ diye sordular. Hatta, “Sorumluluk almayız” diye kağıt imzalattılar. Atlantik geçişi bir pilotun ve uçağın limitlerinin zorlandığı uçuşlardır. Bilgi ve tecrübenizi sonuna kadar kullanırsınız. Bir anda hava değişebilir, fırtına çıkabilir. Her türlü olumsuz koşula hazır olmalısınız. Bu uçuşta zaman zaman kanyonların, zaman zaman buzul dağlarının arasına girdik. Bir acil iniş durumunda neler yapacağımızı düşündük. Buzul dağlarının yüksekliği 10-12 bin feet’i buluyordu. Toplam 20 pistin bazıları 1000 metreden daha kısaydı. Faroe Adaları’nda, bölgenin geleneğine uyduk, besleyici ve soğuktan koruyucu özelliği nedeniyle çiğ balina yedik. Porsiyonu 40 dolardı. Faroe Adaları çok pahalı 4 elma 50 dolar.”