Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM) eski Genel Müdür Yardımcısı Oktay Erdağı, 7 Aralık Dünya Sivil Havacılık Günü üzerine kapsayıcı bir yazı kaleme aldı.
Erdağı'nın yazısı:
Her 7 Aralık’ta takvimlerimizde yer alan bir nottan fazlası olarak beliren Dünya Sivil Havacılık Günü, modern dünyanın görünmez sinir sistemini kutlama günüdür. Uçakların uçtuğu her koridor, ekonomilerin damarlarına taze kan taşır; her kalkış, ülkeleri birbirine bir adım daha yaklaştırır; her iniş, küresel dünyanın ne kadar küçük olduğunu yeniden hatırlatır. Ancak bu büyülü sistemin arkasında, sık sık konuşulmayan bir gerçek var: gökyüzü, insan emeği, liyakat ve kusursuz bir güvenlik kültürüyle ayakta durur.
Şikago'dan Bugüne — Uluslararası Bir Başarı Hikâyesi
Türkiye, 1944’te Şikago Sözleşmesi’ni imzalayarak 5 Haziran 1945 tarihli ve 4749 sayılı Kanun ile ICAO’nun kurucu üyeleri arasına katıldı. O tarihten bu yana ülkemizdeki tüm havacılık faaliyetleri, uluslararası standartlara uyum hedefiyle yürütülmeye çalışıldı; zaman içinde ICAO’nun 19 Ek’i doğrultusunda yasal altyapı oluşturulduğu ve denetimlerde bu uyumun tespit edildiği kayıtlarda yer aldı.
2016’da SHGM ile Dışişleri Bakanlığı koordinasyonunun sonucu olarak Türkiye’nin ICAO Konsey Üyeliğine yeniden seçilmesi, hem teknik hem diplomatik bir başarı olarak okunmalı. Bu tür uluslararası temsil, ülkenin havacılık ekosistemine dair meseleleri yüksek masalara taşıma imkânı verir.
Ancak başarı hikâyeleri yalnızca tarihî referanslarla sınırlı kalmamalı; bugünün şartlarında sürdürülebilir, güvenli ve adil bir havacılık düzeni için kendi içinde ciddi yüzleşmeler de barındırmalıdır.
" Herkes İçin Emniyetli Gökyüzü ve Sürdürülebilir Uçuş- ICAO'nun 2025 yılı teması ve anlamı
İklim krizi, teknolojik dönüşüm, artan yolcu talepleri ve güvenlik gereksinimleri — tüm bu dinamikler, havacılığın sürdürülebilir ve eşitlikçi bir yöne evrilmesini zorunlu kılıyor.
7 Aralık etkinliklerinin temaya uygun, içerikli ve uluslararası ölçekte anlam taşıyacak şekilde organize edilmesi, sektörel hafızanın ve kamuoyunun bilinçlendirilmesi açısından kritik. Yalnızca tören havasında geçen bir dizi etkinlik, bu günü anlamsızlaştırır; onun yerine, somut politika önerileri, liyakat ve eğitim konularında atılacak adımlar konuşulmalı.
Gökyüzünün Görünmeyen Kahramanları
Havacılığı ayakta tutan, yalnızca uçak filoları ve havalimanları değil: kokpitteki pilot, kuledeki kontrolör, hangarda çalışan teknisyen, kabin ekibi, meydan işletmecileri, bakım personeli, mühendisler ve eğitimciler... Bir küçük ihmâl zinciri felakete açılan kapıdır. Bu yüzden 7 Aralık, sadece başarıları kutlama değil; kusursuzluğa hizmet eden isimleri hatırlama, onların çalışma şartlarını ve mesleki yeterliliklerini tartışma günüdür.
Türkiye’nin Başarıları ve Açık Yaranları
Türkiye havacılıkta büyük bir sıçrama yaşadı: eğitim kurumları, yeni havalimanları, büyüyen hatlar ve genişleyen filolar… Fakat başarıların gölgesinde, politik müdahaleler, liyakat tartışmaları, kapanan şirketler ve hakları yenen çalışanlar gibi sorunlar da cabası. Havacılıkta güvenlik kültürüne zarar veren her tür kırılganlık, sadece sektörün değil, toplumun genel güvenliğinin de zedelenmesine yol açar.
Bu yüzden kutlama konuşmalarında vurgulanması gereken meseleler basitçe övgü değil; şeffaf denetim, bağımsız kurumlar, uluslararası standartlarla uyumlu eğitim ve siyasi etkiden arındırılmış profesyonel kadrolardır.
Liyakat, Şeffaflık ve Bağımsız Denetim — Zorunlu Değişkenler
Gelişmiş havacılık ekosistemlerinin ortak özellikleri bellidir: liyakat temelli atamalar, siyasetten bağımsız yürütülen denetimler, bilimsel ve sürekli eğitim kültürü. Eğer biz de bu topraklarda geleceğin gökyüzünü güvenli kılmak istiyorsak, mevzuatın belirsizlikten arındırılması; kurumların özerkliği; denetimlerin uluslararası şeffaflık standartlarına uygunluğu; ve eğitim kalitesinin yükseltilmesi gereklidir.
Unutmayalım ki havacılıkta hatanın affı yoktur; bir civatanın eksik sıkılması, bir prosedürün atlanması, bir kararın gecikmesi insan hayatına mal olabilir. Bu gerçek, sistemsel aksaklıkların siyasi retorikle örtülemeyeceğini gösterir.
Gençlerimize ve Öğrencilere Çağrı
Sivil havacılık, yeni kuşaklara eşsiz kariyer ve hizmet fırsatları sunar. Öğrenciler, öğrenci kulüpleri, akademi ve sektör iş birliği ile bu günü verimli tartışma platformlarına çevirmelidir. Teknik beceri kadar etik, güvenlik kültürü ve uluslararası normlara hakimiyet de yetiştirilmeli; gençlerimiz sadece pilot veya teknisyen olmanın ötesinde, güvenlik odaklı profesyoneller olarak yetiştirilmelidir.
Son Söz: Bu Gökyüzü Herkesin Emeğiyle Hak Edilir
7 Aralık, yalnızca geçmişin zaferlerini kutlama günümüz olmasın. O, daha iyi, daha güvenli, daha adil bir havacılık için yüzleşme, reform ve eylem çağrısı olsun. Gökyüzü, sadece uçakların mekânsal alanı değil; bir ülkenin kalite sözleşmesidir. Bu sözleşmeye sadakat gösterdiğimiz ölçüde, semalarımız gerçekten emniyetli ve geleceğimiz gerçekten sürdürülebilir olur.
Bugün göğe baktığınızda gördüğünüz her uçak, bir ülkenin geleceğe açtığı penceredir. Gelin, o pencereyi yalnızca başarı öyküleriyle kaplamayalım; arkasındaki insanları, sistemleri ve iyileştirilmesi gereken alanları da konuşalım. Çünkü gökyüzü ancak hak edene açıktır.
7 Aralık Dünya Sivil Havacılık Günü kutlu olsun.
Yorumlar