Posta Gazetesi yazarı Mehmet Ali Birand, son günlerde THY ile ilgili haberleri eleştirdi, abartılı haberlerden dolayı basını suçladı.
İşte Birand'ın o yazısı:
"Bu konuya daha önce de değinmiştim, ancak bir türlü yerli yerine oturtamıyorum.
Görsel ve yazılı medya, milli hava yolumuz olan, yani her kuruşu cebimizden çıkmış bir değere son derece hoyratça davranıyor. Adamların sesi çıkmadığından dolayı olacak, kullandığımız haberler ve görsel malzemeyehiç dikkat etmiyoruz. Sonunda da, Türk basınını izleyenler, THY’nin dünyanın en çok kaza yapan şirketlerinden biri olduğu izlenimini ediniyor.
Örnekleriyle anlatmak isterim...
Geçen gün, İstanbul-Mardin seferini yapan uçağın camının çatlaması, hemen her TV ve her gazetenin en baş haberiydi. Oysa, cam patlamamış, müthiş bir düşme yaşanmamış, pilotlar son derece sakin şekilde, risk almayıp uçağı en yakın hava alanına indirmişlerdi.
Yolcuların heyecanlanması, yaşadıklarını abartarak anlatmaları çok doğaldır, ancak bizim bu olayı, sanki büyükbir kazadan kıl payı dönülmüş dehşetiyle bu kadar büyütmemize hiç gerek yoktu. Dünyanın dört bir yanında, bu tip cam çatlamaları olur. Bunların haber niteliği de yoktur.
Bir diğer örnek, Atatürk Havalimanı’nda Devlet Hava Meydanları’na ait kontrol kulesinin uçaklarla konuşma frekansına giren korsan ile ilgili haber. Konu, THY’yi değil, daha çok Devlet Hava Meydanları’nı ilgilendiriyor, ancak hepimiz koca koca THY logosu ve uçaklarının resim veya görüntülerini kullandık.
Bazen, dünyanın bambaşka köşesindeki bir uçak kazası haberinde dahi, “aynı model uçak düştü” diye, yine THY logolu uçak resimleri ve görüntülerini de kullandığımız olmuştur.
THY ne yapıyor bilmiyorum, ancak medya bu konuda duyarlı olmalı. Neden kendi malımızı hırpalıyoruz? Bunun basın özgürlüğüyle filan da hiç ilgisi yok. Haber saklamayalım, ancak basit bir olayın üstünde de bu kadar tepinmenin hiç anlamı yok."
Yorumlar Tüm Yorumlar (27)