Vatan gazetesi köşe yazarlarından Reha Muhtar, Türk Hava Yolları'nın CIP bölümünde yaşadığı bir aksaklığı köşesine taşıdı. İşte Muhtar'ın o köşe yazısı...
Keyifli keyifli akşam 18 uçağıyla İzmir‘e gitmeyi düşünüyordum...
Ve fakat yazılar yetişecek, seyahat çantası hazırlanacak, kıyafetler çıkartılacak, bir saat önceden havalanına varılacak, arada beni bekleyen onlarca iş...
Elbette önce 20 uçağına ardından da 22 uçağına kaydırıldı bizim yerler...
Yardımcım Aysın genç güzel bir kız...
İzmir’de annesi ve abisi var...
Hem benim organizasyona yardımcı olur, hem de bu vesile annesi ve abisiyle bir gece geçirir diye ona da yer ayırttık...
O ekonomide uçuyor, ben business‘da uçacağım...
***
Uçuşu iki defa erteledikten sonra gecenin bir vakti CİP Loung‘e giriyoruz...
CİP Loung‘da görevli yer hostesleri, benim gece vakti yanımda tanımadık genç bir hanımla seyehat etmeme pek alışkın değiller...
Benimse kafam bütün gün yaptıklarımla iyice dolmuş taşmış, ertesi sabahki söyleşiyi ve dönüşü düşünüyorum...
“Siz 45 lira, yanınızdaki hanımefendi de 159 lira fazla ücret ödeyeceksiniz...” dedi yer hostesi hanım...
Diyorum ya kafam felaket dolu, hiç uğraşacak halim yok, kartı uzattım, ilkini aldı ikincisini alamadı...
Vakit geçiyor beni de merak bir taraftan dürtüklüyor...
“Kusura bakmayın da” dedim, “Ekonomi biletinin fiyatı ne ki siz 160 lira civarında bir de ceza alıyorsunuz...”
“Hayır” dediler, “Bu başka kategori bilet... Sizin aldığınız kategoriden kalmadı bu uçuşta, onun için yüksek kategoriden bir başka bilet veriyoruz...”
***
Espiri olsun diye “Bu biletin toplam fiyatı 300 lirayı geçti... Bari business verseydiniz...” diye şaka yaptım...
“Business’a bakalım, çünkü zaten yanınızdaki hanımefendi, bu salondan uçamaz... Diğer binaya gitmesi lazım...” demezler mi?..
Önce şaka yapıyorlar sandım...
Sonra baktım ki gayet ciddiler...
“Hanımefendi” dedim “Ben daha önce de çocuklarımın ekonomide uçan bakıcılarını bu salondan çıkardım... Benle beraberler, ancak ekonomi uçuyorlar, bu salondan çıkmalarında ne sakınca var?..”
***
Önce 200 liranın üzerinde ek bilet parası...
Sonra “yanınızdaki hanımefendi salona giremez” uyarısı...
Arada, çıkış çabuk olsun diye business’ın arkasında rica ettiğimiz koltuğun en arkalara atılması...
Ve sonunda, “Hanımefendi ancak diğer binaya gidip, oradan uçabilir...” tebligatı...
Hepsi tesadüf olamazdı...
Oradaki herkes biliyordu ki, 20 dakika kala, herhangi bir yolcunun diğer binaya giderek, güvenlik kontrolünden geçip uçağa binmesi olanaksızdır...
Yer hostesi hanımefendilerden birileri yardımcımın uçağa binmesini engelleyecek bu derece çaba harcadığına göre, “yanımdaki yardımcımı algılamada bir hata olması kuvvetle muhtemel...”
***
Bir başka deyimle gecenin o vakti genç bir hanımefendiyle İzmir’e uçan bendenizi “kaçamak yapıyor zannetmekteler...”
Çünkü biliyorum ki, yanımdaki yardımcım değil, annem olsa bu sorunların hiçbiri çıkmayacak...
Kadınsı bir psikolojik hareketla karşı karşıyayım...
Üstelik kaçamağın K’si yanıma uğrayamayacak durumdayken...
Eski haber müdürüm, Akşam’ın yayın yönetmenliğini de yapan kardeşim Ali Genç‘i aradım yine gecenin o saatinde...
Artık alıştığımdan gayet sakinim bu durumlara...
“Ali’ciğim, yardımcımı uçurmuyorlar, çünkü bileti ekonomiymiş...”
Ali cin gibi;
“Abi” diyor, “Senin THY Elite kartını gömüyorlar mı?.. O kartı olanlar, yanlarında bir yolcuyu CİP’de uçurabalirler... Bunu bilgisayara baktıklarında görmeleri lazımdı...”
Elimi cebime sokuyorum, gerçekten benim bir de Elite kartım var, ancak onu göstermeye bile gerek kalmadan konuşmayı duyan yer hostesi hanımlardan biri, jet hızıyla bizim işlemleri yapıyor...
***
Hayatı şöyle okuyabilirdim o sırada?..
“Bu bana nasıl yapılır kardeşim?..”
Eğer böyle okusaydım, hâlâ hayattan hiçbir şey anlamayan hanzonun tekiydim...
Ben şöyle okudum:
“Yanında yardımcın olduğunu bilmedikleri genç ve tanımadıkları bir hanımla THY CİP salonuna gelirsen, sana her zaman yardımcı olan THY’nin güzel yer hostesleri, sana ve özellikle yanındakine belli belirsiz gıcık kaparlar... İşleri bir parça yokuşa sürerler... Böyle durumlarda arayacak ve sana çıkış yolu gösterecek dostların olsun... Dostların yoksa, orada bulunanlar arasında bir anlayışlı kişiden dost edinmeye çalış... Laf arasında yapmakta olduğun işin, bir söyleşiye katılmak olduğunu, kaçamak olmadığını göster...
Eğer kaçamak yapıyorsan, zaten yapacak bir şeyin pek yok...
Tecavüz geliyor...
Gözlerini kapat ve zevk almaya bak!.
Yorumlar Tüm Yorumlar (42)