Philippine Airlines, filosuna kattığı ilk Airbus A350-1000 ile uzun menzilli operasyonlarında yeni bir döneme girdi. Teslimatla birlikte Philippine Airlines, A350-1000’i işleten dünyadaki 10’uncu havayolu oldu.
382 koltuklu, premium üç sınıflı kabin konfigürasyonuna sahip uçak, havayolunun özellikle Pasifik aşırı uzun menzilli uçuşlarında kullanılacak. A350-1000’in sunduğu yüksek verimlilik sayesinde Philippine Airlines’ın Kuzey Amerika’daki önemli destinasyonlara kesintisiz (non-stop) seferler başlatması ve mevcut transpasifik ağını genişletmesi hedefleniyor.
Bu teslimat, havayolunun filo büyütme programı kapsamında alacağı dokuz adet A350-1000’in ilki olma özelliğini taşıyor. Yeni uçaklar, halihazırda filoda görev yapan A350-900’lerle birlikte özellikle ABD hatlarındaki kapasiteyi artıracak. A350-1000’in filoya katılması, Philippine Airlines’ın geniş gövdeli uçak stratejisini güçlendirirken, yolcu deneyimi ve operasyonel güvenilirliği de üst seviyeye taşımayı amaçlıyor.
Verimlilik ve Yolcu Konforu Ön Planda
Airbus A350 ailesi, kıtalararası uçuşlarda yeni standartlar belirleyen dünyanın en modern geniş gövdeli uçakları arasında yer alıyor. Tamamen yeni bir tasarıma sahip olan A350; ileri aerodinamik yapısı, yeni nesil motorları ve hafif kompozit malzemeleri sayesinde önceki nesil uçaklara kıyasla yakıt tüketimi, işletme maliyetleri ve karbon emisyonlarında yaklaşık yüzde 25 avantaj sağlıyor.
A350-1000’de yer alan Airspace kabin konsepti ise geniş koltuklar, yüksek tavan, ferah iç mekân ve ortam aydınlatmasıyla yolculara daha sessiz ve konforlu bir seyahat sunuyor.
SAF ve Sürdürülebilirlik Vurgusu
Tüm Airbus uçaklarında olduğu gibi A350 ailesi de halihazırda yüzde 50’ye kadar Sürdürülebilir Havacılık Yakıtı (SAF) ile operasyon yapabiliyor. Airbus, 2030 yılına kadar tüm uçaklarını yüzde 100 SAF uyumlu hale getirmeyi hedefliyor.
Kasım 2025 sonu itibarıyla A350 Ailesi, dünya genelinde 66 müşteriden yaklaşık 1.500 sipariş almış durumda. Philippine Airlines’ın A350-1000 hamlesi, hem filonun modernizasyonu hem de uzun menzilli pazarlarda rekabet gücünün artırılması açısından stratejik bir adım olarak değerlendiriliyor.
Yorumlar