Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM) eski Genel Müdür Yardımcısı Oktay Erdağı, Gürcistan'da düşen uçakla ilgili önemli değerlendirmelerde bulundu.
20 şehidin verildiği kazayla ilgili; 'Kaza kırım ekibi çalışmasını tamamladığında gerçek sebepler ortaya çıkacak' diyen Erdağı, uçağın durumuyla ilgiili de çok önemli ifadelere yer verdi.
Erdağı'nın yazısı:
Konuşan Çok, Dinleyen Az: Bir Şehadet Hikâyesinin Ardından
“Biz Büyük Türkiye’yi Cennette Kurduk”
Tarihçi Prof. Dr. Tufan Gündüz’ün sosyal medyada dile getirdiği o cümle hâlâ kulaklarımda çınlıyor:
“Biz büyük Türkiye’yi cennette kurduk, çünkü o kadar çok şehit verdik ki…”
Ne doğru bir söz…
Ne ağır bir hakikat…
Bu topraklar, her taşının altında bir yiğidin kanıyla yoğrulmuş bir vatan. Bugün nefes alabiliyorsak, dün aldırmayanların yüzünden değil; dün can verenlerin sayesinde.
Bir Kara Haber: Gence Semalarından Düşen Acı
8 Kasım’da Azerbaycan’ın Zafer Günü törenlerine katılan F-16’larımızın teknisyenlerini ve bakım malzemelerini geri getirmek üzere görev yapan, Türk Hava Kuvvetleri’ne ait 68-1609 kuyruk numaralı C-130 Hercules uçağının, 11 Kasım 2025’te Gence’den kalkışından yalnızca 30 dakika sonra Gürcistan hava sahasında düşmesi…
4 pilot, 16 teknisyen…
Toplam 20 yiğidimiz şehit oldu.
Ülke olarak büyük bir yasa gömüldük.
Her birine Allah’tan rahmet, ailelerine sabır, milletimize başsağlığı diliyorum. Mekânları cennet, ruhları şad olsun.
Kazanın Gölgesinde Konuşanlar
Elbette kaza kırım raporu çıkmadan kesin yargılara varılamaz. Uzmanların bilimsel çerçevede yaptığı açıklamalar kamuoyu için değerlidir.
Ama bir de olayın her anında ortaya çıkan ve ne yazık ki havacılığımızın bitmek bilmeyen “konuşanlar ordusu” var.
Her kazadan sonra aynı tablo:
• Bilgi yok…
• Yetki yok…
• Sorumluluk yok…
• Ama konuşmak için ağız var!
Ve konuşuyorlar. Hem de öyle bir konuşuyorlar ki, ürettikleri bilgi kirliliğini temizlemek bile mümkün olmuyor. Hatta çoğu zaman gerçek uzmanların sesi bile bu gürültünün içinde kayboluyor.
Kriz Yönetemeyen Bir Ülkenin Hikâyesi
Asıl meselelerden biri de şu:
Biz kriz yönetmeyi bir türlü beceremiyoruz.
Bir iletişim merkezi, bir kriz masası, bir resmi sözcü…
Bunlar sağlıklı işlese bilgi kirliliğinin yarısı zaten oluşmaz.
Ama bizde nasıl oluyor?
• Olay olur olmaz herkes konuşuyor,
• Medya parça parça bilgilerle yorum üretiyor,
• Sosyal medya yangın yerine dönüyor,
• Doğru bilgi kayboluyor.
Bir ülkenin havacılık kültürü sadece uçakla değil; kriz anında ağzını ne kadar açıp açmadığınla da ölçülür.
Uçağın 57 Yılı ve Bitmek Bilmeyen Yaş Tartışması
Uçağın 57 yaşında olması, zamanında Suudi Arabistan’dan 2. el alınmış olması gündeme geldi. Oysa bugün Türk Silahlı Kuvvetleri’nin açıklamaları bir kez daha gösterdi ki:
Havacılıkta esas olan yaş değil, bakımdır.
TSK’nın bu konuda dünyanın en disiplinli bakım kültürlerinden birine sahip olduğu, teknisyenlerimizin ve uzmanlarımızın kalitesi, yıllardır tartışmasız bir gerçek.
Her 6 yılda bir yapılan ağır bakımlar, uçağın adeta fabrika çıkışına döndürülmesi… Hepsi kayıtlı, belgeli, düzenli.
Ve en acı olan nokta:
Bu uçakta şehit olan teknisyenlerin çoğu, hayatlarını adadıkları uçağın bakımında bizzat emek vermişti.
Düşünebiliyor musunuz?
Emek verdikleri uçağın içinde, o uçağın kokusunda, o uçağın sesinde şehadete yürüdüler…
İnsanın içini parçalayan ne büyük bir acı…
Teknik Bulgular Ne Diyor?
Bugüne kadar ortaya çıkan bilgiler gösteriyor ki kaza teknik bir arızayı işaret etmiyor. Ne metal yorgunluğu, ne ani bir gövde yırtılması, ne pervane kopması… Zira böyle bir durumda:
• Büyük bir sarsıntı yaşanır,
• Pilotlar acil çağrı yapardı,
• Titreşimler sistemlerin hepsinde iz bırakırdı.
Ayrıca yükleme işleminin uzman askerler tarafından yapıldığı biliniyor; yanlış yükleme olasılığı da düşük.
Ancak aynı anda hem kokpitin hem kuyruğun ayrılması ve uçağın üç parça hâlinde yere düşmesi… Pilotlar ile kule arasında hiçbir konuşma olmaması...
Bu tablo başka ihtimalleri de gündeme getiriyor.
Uçağın vurulmuş olabileceği ihtimali bile daha mantıklı görünüyor.
Ama yine de…
Kesin konuşmak, hüküm vermek…
Bunların hepsi kaza kırım raporu açıklanmadan sadece tahmindir.
Beklemek Zorundayız: Gerçekler Raporda Yazacak
Hakikat, hiçbir dedikodunun gölgesinde kalmamalı.
Kaza kırım ekibi çalışmasını tamamladığında gerçek sebepler ortaya çıkacak.
O zamana kadar susmayı bilmek, bu millete minnet borcumuzdur.
Ruhları Şad Olsun
Tüm şehitlerimizi bir kez daha rahmetle anıyorum.
Bu ülke kolay kurulmadı.
Bu bayrak kolay dalgalanmadı.
Biz büyük Türkiye’yi gerçekten de cennette kurduk…
Çünkü cennete bu kadar çok şehidimiz gitti.
Ruhları şad, mekânları cennet olsun.
Yorumlar