Hırvatistan'daki uçak kazası sonrası Erdağı'dan sert eleştiri

SHGM eski Genel Müdür Yardımcısı Oktay Erdağı, Orman Genel Müdürlüğü’ne ait AT-802 tipi yangın söndürme uçağının Hırvatistan’da bakımdayken yaşanan kazada pilot Hasan Bahar’ın hayatını kaybetmesinin ardından dikkat çeken bir değerlendirme kaleme aldı. Erdağı, Türkiye’nin yıllardır tekrarlanan orman yangını krizlerinde yapısal sorunların görmezden gelindiğini belirterek, “Bu artık ihmal değil, bilinçli bir tercihtir” ifadelerini kullandı.

“Sistem Tahribatı Var, Sorunu Çözmek İsteyen Yok”

Erdağı, Türkiye’nin her yıl aynı acılarla yüzleştiğini ancak buna rağmen yangın söndürme sisteminde hiçbir iyileştirme yapılmadığını vurguladı. Sorunun kökeninde kamu politikasındaki eksiklikten çok “organize bir sistem bozulması” olduğunu savunan Erdağı, “Ormanlarımız yanarken, uçaklar düşerken aynı hataların tekrarlanması tesadüf değil” dedi.

Eski yöneticinin en sert eleştirilerden biri, yangın söndürme hava araçlarının kısa süreli ihalelerle yabancı şirketlere bağımlı kılındığı iddiası oldu. Erdağı, uzun vadeli ihalelerle özel sektörün yatırım yapabileceğini ve Türkiye’nin yeniden bölgenin en güçlü filosunu kurabileceğini belirtti.

“Yabancı Şirketlere Akan Parayla En Büyük Filo Kurulurdu”

Türkiye’nin yıllardır yabancı hava araçlarına ödediği bedellerle güçlü bir yerli yangın söndürme filosu kurabileceğini söyleyen Erdağı, 2920 sayılı kanunda yapılan değişiklikle yangın uçaklarının “devlet hava aracı” sayılmasının denetimsizliği artırdığını da dile getirdi.

Erdağı’na göre bu değişiklik, SHGM denetim mekanizmasını devre dışı bırakarak emniyetsiz uçuşların önünü açtı.

Hırvatistan’da Yapılan Bakım Tartışması

Kazaya ilişkin en çarpıcı başlıklardan biri, AT-802 uçaklarının bakım için Hırvatistan’a gönderilmesi oldu. Erdağı, bu uçakların motor, pervane ve gövde bakımının Türkiye’de yapılabildiğini belirterek şu soruları sordu:

• “Hırvatistan’da yapılabilecek hangi bakım Türkiye’de yapılamıyor?”
• “Türk şirketlerinden fiyat alındı mı?”
• “Fark neydi?”

Bu soruların kamuoyuna açıklanmasının zorunlu olduğunu ifade eden Erdağı, “Bu yanlış karar, genç pilotumuz Hasan Bahar’ın şehit olmasına sebebiyet verdi” dedi.

“Uçak Almak Kolay, Ayakta Tutmak Liyakat İster”

Erdağı, sadece 2025 yılında aynı tip uçakta üç kaza yaşandığını hatırlatarak, filonun faal tutulması için liyakatli yönetim, nitelikli bakım ve güçlü denetim mekanizmasının şart olduğunu söyledi. Yangın söndürme uçuşlarının büyük risk içerdiğine dikkat çeken Erdağı, “Pilotlara sahip çıkmak milli görevdir” vurgusu yaptı.

“Devletin Görevi İşletmek Değil, Denetlemektir”

Yangın söndürme hizmetinin devlet eliyle yürütülmesinin sürdürülemez olduğunu savunan Erdağı, sorumluluğun bağımsız bir kurula devredilmesi gerektiğini belirtti. “Sorunu yaratanlar sorunu çözemez” diyen Erdağı, sistemin kökten değişmediği sürece her yıl aynı acıların yaşanacağını ifade etti.

“Artık Hesap Sorma Zamanı”

Pilot Hasan Bahar’ın şehit olmasıyla ilgili sözlerini “Bu acıya yol açan nedenler ortadayken susmak ihanettir” sözleriyle tamamlayan Erdağı, Türkiye’nin yangın söndürme konusunda kalıcı bir politika oluşturmasının kaçınılmaz olduğunu vurguladı.

Erdağı, “Bu ülkenin ormanları da pilotları da günü kurtarmaya endeksli, rant odaklı bu yapıyı hak etmiyor. Artık konuşma değil, hesap sorma ve sistemi değiştirme zamanıdır” dedi.