Türk Hava Yolları’nın (THY) yeni dar gövdeli uçak siparişi planı, motor üreticisiyle yürütülen müzakerelerde yaşanan tıkanıklık nedeniyle belirsizlik yaşıyor. Şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Bolat, motor tedarikçisi CFM International ile yürütülen görüşmelerde ilerleme sağlanamaması durumunda Boeing 737 MAX siparişlerinin Airbus’a yönlendirilebileceğini açıkladı.
THY’nin Boeing ile 150 adede kadar 737 MAX alımına ilişkin çerçeve bir anlaşma üzerinde çalıştığı, ancak bu planın CFM ile motor tedariki konusunda sağlanacak uzlaşıya bağlı olduğu belirtiliyor.
Motor Görüşmelerinde Sıkı Pazarlık
Edinilen bilgilere göre görüşmelerin odağında, CFM’in sunduğu motor maliyetleri ve bakım anlaşması şartları bulunuyor. THY yönetimi, maliyet ve operasyonel verimlilik açısından “ekonomik dengesi bozulmayacak bir teklif” bekliyor.
Reuters'te yer alan bilgilere göre; Ahmet Bolat, sürecin hassasiyetine dikkat çekerek, “Eğer CFM makul ekonomik koşullarla gelirse Boeing ile devam ederiz. Aksi halde Airbus’a geçmemiz söz konusu olabilir” ifadesini kullandı.
Stratejik Denge: Boeing mi, Airbus mı?
Bu açıklama, THY’nin iki büyük uçak üreticisi arasındaki stratejik dengeyi koruma politikasını da yansıtıyor. Filosunda hem Airbus hem Boeing uçakları bulunduran şirket, son yıllarda özellikle Airbus A321neo ve A350 teslimatlarıyla Avrupa üreticisiyle ilişkilerini güçlendirmişti.
Ancak Boeing cephesinde yaşanan üretim ve teslimat sorunları, tedarik zincirindeki sıkışmalarla birleşince THY’nin karar sürecini daha karmaşık hale getiriyor.
Gözler Motor Anlaşmasında
Uzmanlar, THY’nin bu süreçte hem fiyat hem de operasyonel sürdürülebilirlik açısından en avantajlı paketi elde etmeye çalıştığını belirtiyor.
Motor anlaşmasının önümüzdeki haftalarda netleşmesi bekleniyor. Görüşmelerin tıkanması durumunda, THY’nin dar gövdeli filo yenileme planında önceliği Airbus’a vermesi olasılıklar arasında değerlendiriliyor.
Diplomasiyle İşleyen Rekabet
Havacılık çevrelerine göre, THY’nin bu açıklaması bir krizden çok stratejik bir pazarlık mesajı niteliğinde.
Boeing ve Airbus gibi iki dev üreticiyle dengeli ilişki yürütmek, şirketin küresel ölçekli filo yönetiminde elini güçlendiriyor.
Bu süreç, sadece bir tedarik meselesi değil; aynı zamanda Türkiye’nin havacılıkta artan küresel ağırlığını ve sektör diplomasisindeki etkinliğini de yansıtıyor.
Yorumlar Tüm Yorumlar (5)