THY kazası, 16 Ocak 1983 (Pazar) tarihinde Ankara Esenboğa Havaalanı'nda meydana geldi. Kazada kaybedilen uçak, Türk Hava Yolları filosuna 25 Aralık 1978 tarihinde katılan 21603/1389 imalat numaralı, TC-JBR (Tango/Charlie-Juliet/Bravo/Romeo) tescil işaretli ve AFYON isimli Boeing 727-2F2 tayyaresidir.
Olay günü, Trablus-Paris-İstanbul-Ankara seferini yapmakta olan Boeing-727 / TC-JBR uçağı, 7'si mürettebat olmak üzere 67 yolcusuyla birlikte saat 21.15'te Yeşilköy Havaalanı'ndan kalkışını müteakip, 21.50 sularında Esenboğa Havaalanı'na yaptığı son yaklaşma sırasında şiddetli tipi nedeniyle RVR (Runway Visual Range) pist görüş mesafesinin sıfır metreye kadar düşmesi sonucu "Decision Height" adı verilen karar yüksekliği altındaki (!) bir irtifada görevli uçuş ekibinin ani kararıyla pas geçme teşebbüsünde bulunmuş ve tam bu sırada havacılıkta "Windshear Fenomeni" olarak tanımlanan ani basınç değişikliğine maruz kalınması neticesinde de talihsiz kaza meydana gelmiştir. Windshear etkisinde kalan tayyare, piste 50 metre kala 1, 2 ve 3 numaralı motorların bağlı bulunduğu kuyruğuyla toprak zemine çarparak parçalanmış, şiddetli çarpmanın etkisiyle üç parçaya bölünerek infilak etmiştir… Olay anında uçağın ön tarafında bulunan 7 mürettebatla birlikte 15 yolcu kazadan yaralı olarak kurtulmuş ancak yakıt tanklarının bulunduğu kanat hizasındaki orta bölüm ve arka tarafta oturan 45 yolcu, kemerleri bağlı vaziyette infilak sonrasında maalesef yanarak hayatlarını kaybetmişlerdi.
Kişisel kanaatimce ve kaza raporlarından anlaşıldığı üzere, olayın oluş biçimine bakıldığında, kazaya Esenboğa Havaalanı'ndaki görüşe elverişli olmayan meteorolojik koşulların ve Esenboğa Dispec ofisinin pilotlara hava durumunu kapalı ve kar yağışlı olarak bildirmiş olmalarına karşın başlatılan uçuş, yanlış alçalma ve tam bu sırada meydana gelen Windshear neden olmuştur. Kaza gecesi Esenboğa kontrol kulesinde nöbetçi olan İbrahim Orhan ve Ali Natık Kayıran isimli hava trafik kontrolörleri, vermiş oldukları ifadede kendilerini savunarak, "Kazanın meydana gelmesinde bizim hiçbir kusurumuz yok. İnip inmeme meselesi tamamen pilotların sorumluluğunda olan bir konudur. Pilot son olarak bize ( Yaklaşma ışıklarını gördüm iniyorum) dedi. Ve ardından kaza meydana geldi" şeklinde açıklama yapmışlardı… İkinci Kaptan Pilot (f/o) Ahmet Turan Toker ise vermiş olduğu ifadesinde, uçuşa normal hava şartları ile başladıklarını belirterek , "Esenboğa Havaalanı görevli Dispec ofisten hava durumunu sorduk. Kapalı ve kar yağışlı olduğunu bildirdiler. İniş için problem çıkıp çıkmayacağını, yol kontrol, yaklaşma kontrol ve kule kontrolden öğrenmek için temas kurduk. Yaklaşmayı planladık. Bize 9.000 feet'e alçalma izni verildi. SIR bölgesini aştık, bu durum 6,500 feet'e kadar sürdü. Burada kaptan (Yılmaz Ülger) bir bekleme yaptı. Yani tur attı. Bu beklemedeki maksat uçağın rotasına tam oturabilmek için bir plan tatbik etmektir. Biz de bunu uyguladık. Tüm aletler normal çalışıyordu. Ancak, tam bu sırada 1'nci seyrüsefer alıcı (VHF) cihazının normal işler görülmediği için Yılmaz'a durumu bildirdim. Kaptan ikinci cihaza geçti. Yaklaşmasına ikinci cihaz ile devam etti. Pistin ışıkları gözüktü, pist gözükmedi. ( ! ) Bu durum birinci kaptana (Yılmaz Ülger) tarafımdan bildirildi. Kaptan kendi listelerinde bulunan asgari mesafeye kadar devam etmek için gerekeni yaptı. Bu arada ben pisti görebilmek için dışarı bakıyordum. Kısa süre sonra uçağın yerle temas ettiğini hissettim. Kaptana bazı şeyler söylediğimi sanıyorum. Ancak şu anda o sözlerimi net olarak hatırlamıyorum." Şeklinde bir açıklamada bulunmuştu. Sonradan açıklanan CVR (Cocpit Voice Recorder) kayıtlarından anlaşıldığı üzere, kaptan pilot Yılmaz Ülger 'in olaydan 40 saniye önce "Aaaa, silecekler çalışmıyor, yedeği var mı?" diye bağırdığı, bu konuşmanın hemen arkasından da mesul kaptan pilot (f/o) Ahmet Turan Toker'in, kaptan pilot Yılmaz Ülger'e, "Dikkat gövdeyi çarpacaksın" diye bağırdığı kayıtlara geçmiştir. CVR kayıtlarında kaptan pilot Yılmaz Ülger'in panik bir halde "Aaaa, silecekler çalışmıyor, yedeği var mı" şeklinde bağırması, iniş sırasında görüşün kapalı olduğunu ve Ülger kaptanın önünü göremediğini doğrulamaktadır. Kazadan dakikalar önce Ankara'ya seyir halinde olan TC-JBR tescil işaretli Boeing 727 tayyaresiyle Ankara Esenboğa'dan kalkan ve İstanbul'a seyir halindeki bir başka THY tayyaresi, Bolu semalarında karşılaşmışlar, Istanbul'a gelen uçağın pilotları, Ankara'ya seyir halindeki JBR uçağının pilotlarıyla telsiz teması sağlayıp uçuş ekibini, "Biz zor kalktık, Esenboğa'da hava şartları çok kötü." şeklinde uyarmışlar ancak, JBR uçağının pilotları bu uyarıyı dikkate almayıp, riske girerek Ankara Esenboğa Havaalanı rotasındaki tehlikeli uçuşlarına devam etmişlerdir. Bu da, kazanın oluş biçimiyle alakalı enteresan bir ayrıntıdır.
16 OCAK 1983, TC-JBR BOEING 727 AFYON UÇAĞI MÜRETTEBATI
Kaptan Pilot Yılmaz Ülger, Mesul Kaptan Pilot Ahmet Turan Toker, Uçuş Mühendisi Mehmet Termiyeci, Hostes Tülin Barsan, Hostes Semiha Sınır, Hostes Öznur Ergezen, Hostes İlknur Alp.
Kaynak: www.ucuyorum.com
Yorumlar Tüm Yorumlar (22)