AirportHaber yazarlarından Serdar Başağaoğlu, sivil havacılık gündemine dair konuları köşesinde değerlendirdi.
Türk Hava Yolları'nın personele vereceği primden, TGS personelinin müşteri iletişimine kadar birçok konuya değinen Başağaoğlu, Yıldıray Karaer'in vizyonunu da köşesine taşıdı.
Peki, Başağaoğlu neler dedi?
İşte o yazı:
Havada Su, Karada Kriz
Yeni bir haftaya geldik…
Önce Türk Hava Yolları’nın ikramiye müjdesi. Prof. Dr. Ahmet Bolat yine çıktı sahneye, “başarıyı paylaşacağız” dedi. Güzel… Personelin yanında olmak kıymetli… Ama yıl sonunda olacakmış. Yahu, insan ister istemez düşünüyor: Bu ikramiye müjdesi, personel için mi yoksa seçim atmosferi için mi? Malum, Türkiye’de genellikle ileriye ötelenen her jestin mutlaka bir alt yazısı oluyor.
***
Gelelim yaşadığım manzaraya… 3 Eylül sabahı, yer İGA THY CIP. Sabahın körü, saat 05:30. Ailemi yolcu edeceğim. Kontuarda işimi hallederken, yan tarafta kızıyla bir kadın…
Bağırıyor, çağırıyor. TGS personeli sabır taşı gibi, “Hanımefendi yardımcı olacağız” diyor. Ama yok… Kadın tutturmuş. Sanki biletle birlikte, uçağı, pilotu, hostesi, yer hizmetlerini satın almış. “Uçak bileti aldım, artık Tanrı’yım” psikolojisi. Pes!
Dayanamadım, müdahale ettim: “Hanımefendi sabahın bu saatinde uçuş öncesi yüksek sesinizle herkesi geriyorsunuz, buradaki arkadaşlar size yardımcı olacağını söylüyor, her zaman da yolculara yardımcı oluyorlar, siz halen sesinizi yükseltiyorsunuz. Lütfen sakin olun” dedim. Yemin ederim, TGS personelinde peygamber sabrı var. Her şeye rağmen kibar kibar işlerini yapmaya çalıştılar. Bu arkadaşlara umarım hak ettikleri değer verilir.
Tabii hak edene…
YAZININ TAMAMI İÇİN TIKLAYIN
Yorumlar