Eskişehir doğumlu Ümit Yaban, Anadolu Üniversitesi Sivil Havacılık Yüksekokulu Hava Trafik Kontrol Bölümü mezunu. Antalya Havalimanı’nda hava trafik kontrolörü olarak görev yapan Yaban, mesleki deneyimini edebiyatla buluşturan nadir isimlerden biri.
Öyküleri ve yazar röportajları dijital edebiyat platformlarında yayımlanan Ümit Yaban, “Sinek” adlı öyküsüyle İshak Edebiyat 2022 Öykü Seçkisi’nde yer aldı. “Gönlüm Göğe Dayalı” adlı kitabında ise Türkiye’nin ilk kadın hava trafik kontrolörü Nazmiye Göyük’ün izini sürdü. Yaban, 2024 yılında Novelius Edebiyat Seçkisi’nde “Umudu ile Direnenler” çalışmasıyla yer aldı. Hâlen çevrimiçi platformlarda yazı, öykü ve röportajlarıyla edebiyat dünyasında üretimini sürdürüyor.
AirportHaber yazarlarından Sedar Başağaoğlu, Ümit Yaban ile hem gökyüzünü hem edebiyatı konuştuğu keyifli bir röportaj gerçekleştirdi.
Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?
Kaba hatlarıyla siz özetlemişsiniz. Kimsenin bilmediği taraflarımı anlatayım. Ağaç, dost ve deniz severim. Okumayı, izlemeyi, uzun uzun sohbet etmeyi; bir de iyi yemek yemeyi çok severim.
Kitap ve Çıkış Noktası
“Gönlüm Göğe Dayalı” fikri ilk ne zaman ve nasıl doğdu?
İlk fikir, pandemide Kadınlar Günü için Nazmiye Hanım’ı anlatan bir köşe yazısı yazmamla ortaya çıktı. Katıldığım bir yazarlık atölyesinde “Neden köşe yazısıyla kalsın, bir kitap olsun” dedik ve yolculuk böyle başladı.
Nazmiye Göyük gibi öncü bir ismi merkeze alma kararınızda sizi en çok etkileyen unsur neydi?
Türkiye’de her şeyin “ilk”ine bu kadar kıymet verilirken, benim öğretmenimin adının bilinmemesi çok ağrıma gitti. Bir de “unutulmamak için soyunuzun devamı gerekli değildir” mesajını vermek istedim.
Kitabın başlığı oldukça şiirsel. “Gönlüm Göğe Dayalı” sizin için neyi simgeliyor?
Gerçekten güzel bir isim oldu. Hayatını sadece para kazanmak için değil, havacılığı bir yaşam felsefesi olarak görme hâlini anlatıyor.
Bu kitap biyografi mi, yoksa edebi bir anlatı mı?
Eserim kurgusal bir biyografi. Nazmiye Hanım’ı şahsen tanıyordum. Yakınlarından dinlediğim anıları, kendi gözlemlerim ve duygularımla tamamladım. Atatürk’ün Cumhuriyet dönemi anılarıyla harmanladım. Keşke kendisi hayattayken bu röportajları yapabilseydim; o zaman eser bambaşka bir başvuru kaynağı olurdu. Geç kaldıklarımızın bedelini ödüyoruz.
Nazmiye Göyük ve Kadın Havacılığı
Sizi en çok etkileyen detay neydi?
İnsanın ne yaparsa yapsın, çok kolay anılardan silinmesi.
Türkiye’nin ilk kadın hava trafik kontrolörü olmak nasıl bir cesaret gerektiriyordu?
Bunu anlatırsam kitabın özeti olur. Merak edenler okuyarak keşfetsin isterim.
Bu kitap bir “hafıza çalışması” olarak da okunabilir mi?
Şu an evet. Mütevazı olamayacağım; hocam bugün hem sektörde hem sektör dışında en çok bilindiği dönemde. Bu bir hafıza çalışması değil, unutulmuş hatta yeterince keşfedilmemiş bir değeri görünür kılma çabası.
Havacılık tarihinde nasıl bir boşluğu dolduruyor?
Havacılık tarihi uzun süre sadece pilotlar üzerinden okundu. Bu kitap, havacılığın sadece kokpitten ibaret olmadığını; erkek egemen bir yapının mutfağında bir kadının neler başarabildiğini anlatıyor. Özellikle kız çocukları için önemli bir mesaj taşıyor.
Hava Trafik Kontrolörlüğü ve Yazarlık
Aktif bir hava trafik kontrolörü olarak yazmak sizin için ne ifade ediyor?
Antalya trafiğinin stresinden kaçmak için harika bir arka bahçe.
Mesleğiniz yazma biçiminizi nasıl etkiliyor?
O disipline alışmış biri olarak aynı dikkati veremeden yazamıyorum. Bu yüzden yazı yavaş ilerliyor.
Gökyüzü yazılarınıza nasıl yansıyor?
Kule ve uçuşlar dilime çok yansımıyor ama gökyüzü benim için sadece bir çalışma alanı değil; ruhumun nefes aldığı sonsuz özgürlük alanı.
Meslektaşlarınızın tepkileri nasıl?
Nazmiye Hanım’ı tanıyan meslektaşlardan “okurken ağladım” demeyen neredeyse yok. Genç meslektaşlardan gelen geri dönüşler de çok kıymetli.
Edebi Yolculuk
Dijital edebiyatı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Hikâye anlatıcılığının kâğıttan sıyrılıp daha interaktif hâle gelmesi. Okurla doğrudan temas çok kıymetli.
“Sinek” öyküsünün seçkiye girmesi sizin için ne ifade etti?
Hayatımın en unutulmaz anlarından biri. Küçük derem başka bir yatağa aktı.
Öykülerinizde hangi temalar öne çıkıyor?
Derin sızılar… Anlatması zor, yaşaması daha zor zamanlar.
Yazarken sizi zorlayan ve besleyen şey ne?
Başlamak zor. Dikkati sürdürmek zor. En besleyici şey ise anlaşılma ihtimali.
Gelecek Projeler
Yeni bir kitap çalışması var mı?
Bir öykü kitabı üzerinde çalışıyorum. Havacılık temalı olmayacak ama tekrar benzer bir çalışma yapmayı çok isterim.
Başka “unutulmuş” isimler üzerine çalışır mısınız?
Hayır. Çok zor bir süreçti. Pandemi şartları olmasa bu kitap da çıkmazdı.
Nazmiye Göyük bugün hayatta olsaydı ne sorardınız?
FAA dokümanlarında yaptığı bir düzeltme var. Detayını kimse bilmiyor. Onu sorardım.
Gökyüzü tek kelimeyle ne?
Aşk.
Genç hava trafik kontrolörlerine mesajınız?
Her iki eylem de dikkat ve bağ kurma sanatı. Yazının sakinliğini, trafiğin kaosunu dengelemek için kullansınlar. Kuledeki özgün üslubunuzu yazı dilinize de taşıyın.
Yorumlar