Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM) eski Genel Müdür Yardımcısı Oktay Erdağı, Fırat Üniversitesi Hava Trafik Kontrol Bölümü öğrencilerinin yaşadığı mağduriyeti gündeme taşıyarak, Yükseköğretim Kurulu (YÖK), SHGM ve Devlet Hava Meydanları İşletmesi’ni (DHMİ) ağır şekilde eleştirdi.
Erdağı, kaleme aldığı yazısında, Türkiye’de hızla büyüyen hava filosuna karşın nitelikli personel yetiştirme konusundaki plansızlığı sert ifadelerle ele aldı. “Türk Hava Yolları 2033’e kadar 813, Pegasus ise 200 uçakla toplam 1500 uçaklık bir filoya ulaşacak. Peki bu uçakları kim uçuracak, kim bakacak, kim yönlendirecek?” diye soran Erdağı, kurumların sessizliğini “kurumsal vurdumduymazlık” olarak nitelendirdi.
“Fırat Üniversitesi öğrencileri kâğıt üzerinde var, ama fiilen yok”
2016 yılında kurulan Fırat Üniversitesi Hava Trafik Kontrol Bölümü’nün yetersiz altyapı nedeniyle mezunlarına lisans verilmediğini hatırlatan Erdağı, “Bu öğrenciler dört yıl boyunca emek veriyor, ancak SHGM’nin şart koştuğu simülatör eksikliği yüzünden ‘siz kontrolör değilsiniz’ deniyor. Dört yıl okuyan gençlere ‘önce DHMİ’de yeniden bir buçuk yıl eğitim al, sonra bakarız’ deniliyor. Bu, eğitim sisteminin değil, bürokrasinin ayıbıdır.” ifadelerini kullandı.
“Nişantaşı’na 60, Fırat’a 10: Ayrıcalığın adı ne?”
Erdağı, kontenjan dağılımlarındaki adaletsizliği de eleştirerek YÖK ve SHGM’ye şu soruyu yöneltti: “Eskişehir Teknik Üniversitesi’ne 20, Fırat Üniversitesi’ne 10, ama Nişantaşı Üniversitesi’ne 60 kontenjan verilmiş. Neye göre, kime göre? Nişantaşı’nda DHMİ’den emekli sadece iki kontrolör öğretim görevlisi var. O zaman hangi liyakatten, hangi standarttan bahsediyoruz?”
“Diyetisyen alınıyor, kontrolör mezunu eleniyor”
DHMİ’nin personel alım politikalarını da eleştiren Erdağı, “Bugün DHMİ, hava trafik kontrolörü alımlarında diyetisyen veya fizyoterapist mezunlarını istihdam ediyor ama bu alanda dört yıl eğitim almış gençlere ‘siz olamazsınız’ diyor. Bu liyakatin değil, adam kayırmanın göstergesidir.” ifadelerini kullandı.
“Çözüm mümkün, irade eksik”
Erdağı, kurumlar arasında iş birliği çağrısı yaparak DHMİ ile Fırat Üniversitesi arasında bir protokol imzalanması gerektiğini savundu: “DHMİ, Fırat Üniversitesi’nin eksik altyapısını tamamlayabilir. Böylece hem kurumsal koordinasyon güçlenir hem de gençlerin geleceğine umut olunur.”
DHMİ Genel Müdürü Enes Çakmak’ın çözüm odaklı bir yönetici olduğunu belirten Erdağı, “Sayın Bakan’ın talimatıyla bu sorun bir günde çözülebilir. Böyle bir adım, sadece öğrencilerin mağduriyetini gidermekle kalmaz, Türkiye’nin hava trafiği yönetiminde yeni bir başarı hikâyesine de kapı aralar.” dedi.
“Gökyüzü daralıyor, gençlerin umudu bitiyor”
Yazısının sonunda Erdağı, Türkiye’nin büyüyen havacılık sektörüne rağmen eğitim alanında yaşanan tıkanıklığın ülkenin geleceğini tehdit ettiğini vurguladı:
“Fırat Üniversitesi öğrencileri yalnızca bir bölümün değil, adaletsiz bir sistemin mağduru. Bugün simülatör sağlayamayan kurumlar, yarın kontrolör bulamayınca yine yabancı personel ithal edecek. Bu ülkenin gökyüzü, bürokratik körlüğe teslim edilmemelidir. YÖK, SHGM ve DHMİ artık bu ayıbı görmeli ve bu öğrencilerin sesini duymalıdır.”
Yorumlar