15 Aralık 2025, Pazartesi 13:24:41

“Tek Pilot” Tartışması Yeniden Gündemde: Güvenlik mi, Tasarruf mu?

Sivil havacılıkta son yılların en tartışmalı başlıklarından biri olan “tek pilot” (Single Pilot Operations – SiPO) ve “azaltılmış mürettebat” (extended Minimum Crew Operations – eMCO) uygulamaları, güvenlik ve maliyet dengesi üzerinden yeniden gündeme geldi.

Sivil havacılıkta son yılların en tartışmalı başlıklarından biri olan “tek pilot” (Single Pilot Operations – SiPO) ve “azaltılmış mürettebat” (extended Minimum Crew Operations – eMCO) uygulamaları, güvenlik ve maliyet dengesi üzerinden yeniden gündeme geldi. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün (SHGM) eski Genel Müdür Yardımcısı Oktay Erdağı, kaleme aldığı değerlendirmede bu yaklaşımın barındırdığı risklere dikkat çekerek, uluslararası otoritelerin temkinli tutumunu hatırlattı.

Erdağı’nın analizine göre, Avrupa Havacılık Emniyeti Ajansı (EASA), Horizon Europe fonlamasıyla yürütülen eMCO–SiPO araştırma programı kapsamında tek pilota geçişin teknik ve operasyonel boyutlarını inceliyor. Çalışmalarda uçak türleri, eğitim gereksinimleri, pilotun devre dışı kalması halinde sistemlerin nasıl işleyeceği gibi başlıklar ele alınıyor. Ancak bugüne kadar elde edilen verilerin, mevcut iki pilotlu kokpit modelinin sunduğu güvenlik seviyesini eşdeğer biçimde sağladığına EASA’yı ikna etmediği vurgulanıyor. Bu nedenle teorik çalışmalar sürse de uygulamaya geçiş konusunda ciddi bir çekingenlik söz konusu.

ICAO ve küresel standartlar

Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü (ICAO) da tek pilot ve azaltılmış mürettebat konusunu yakından izliyor. Erdağı’na göre, hava taşımacılığının küresel kurallara dayalı yapısı nedeniyle, tek bir ülkenin veya üreticinin onayıyla böyle bir dönüşümün mümkün olması beklenmiyor. Olası bir modelin, dünya genelinde standartlar, eğitim prosedürleri ve somut emniyet kanıtları gerektireceği ifade ediliyor.

Pilot örgütlerinden net itiraz

Yazıda, pilot sendikaları ve meslek örgütlerinin (IFALPA, ALPA, Eurocockpit/ECA) tek pilot konseptine karşı güçlü bir duruş sergilediği de hatırlatılıyor. Bu çevreler, insan faktörü ve yorgunluk risklerinin artması, pilotun ani sağlık sorunları halinde yedekleme zafiyeti ve otomasyonun henüz insan kararının yerini alacak düzeyde güvenilir olmaması gibi başlıklara dikkat çekiyor. “Dört el, dört göz, iki beyin” yaklaşımının, iki pilotlu kokpitin en önemli güvenlik katmanlarından biri olduğu vurgulanıyor.

Üreticiler ve havayolları ne diyor?

Öte yandan bazı üreticiler ve havayolları, gelişmiş otomasyon, yapay zekâ destekli karar sistemleri ve “dijital ikinci pilot” konseptleriyle risklerin yönetilebileceğini savunuyor. Airbus gibi büyük üreticiler otomasyonun pilotu desteklemesi gerektiğini belirtse de, sektörde personel maliyetleri ve yeni iş modelleri üzerinden daha küçük mürettebat fikrini cazip bulan bir kesim bulunuyor.

ABD’de de FAA ve NASA’nın geçmiş çalışmaları, tek pilot uygulamalarının insan faktörü yükünü artırabileceğine işaret etmişti. FAA’nın yaklaşımı, doğrudan reddetmek yerine, güvenliğin eşdeğerliğinin somut verilerle kanıtlanmasını şart koşan adım adım bir model olarak öne çıkıyor.

“Ekonomik baskılar güvenliğin önüne geçmemeli”

Oktay Erdağı, değerlendirmesinde ekonomik ve politik baskılara da dikkat çekiyor. Havayollarının maliyet düşürme arayışı ile pilot örgütlerinin güvenlik vurgusu arasında ciddi bir gerilim bulunduğunu belirten Erdağı, bu tartışmanın havacılıkta teknoloji ile insan faktörü arasındaki klasik mücadelenin yeni bir yansıması olduğunu ifade ediyor.

Türkiye için çağrı

Erdağı, Türkiye açısından da konunun yakından izlenmesi gerektiğini vurguluyor. SHGM başta olmak üzere, THY, Pegasus, pilot dernekleri, sendikalar ve üniversitelerin uluslararası çalışmaları takip ederek görüşlerini SHGM’ye iletmesinin önemine dikkat çekiyor. Türkiye’nin resmi tutumunun EASA, ICAO ve IFALPA gibi uluslararası platformlarda net biçimde ortaya konulmasının, ülke havacılığının geleceği açısından kritik olduğu belirtiliyor.

Sonuç: Yeşil ışık henüz yok

Yazının sonuç bölümünde, mevcut verilerin tek pilot uygulamasına geniş çaplı bir geçiş için yeterli olmadığı vurgulanıyor. Teknolojinin havacılığı dönüştürebileceğini kabul eden Erdağı, ancak bu dönüşümün meşruiyetinin “yapılabilirlikten” değil, “eşdeğer ya da daha yüksek güvenlik” kanıtından geçeceğinin altını çiziyor. Bugünkü tabloda ise terazinin hâlâ insan hayatından yana ağır bastığına dikkat çekiliyor.

“Tek Pilot” Tartışması Yeniden Gündemde: Güvenlik mi, Tasarruf mu?

Yorumlar

Bu haber için henüz yorum gönderilmedi.

Yorum Gönder

Kalan karakter 1000