Oktay Erdağı: “Geleceğin Hava Sahasına Hazır Değiliz”

Sivil havacılık alanındaki yapısal sorunlar sık sık gündeme gelirken, SHGM eski Genel Müdür Yardımcısı Oktay Erdağı, Türkiye’nin hava sahası yönetimindeki kritik eksiklikleri ele alan kapsamlı bir değerlendirme kaleme aldı. “Gökyüzü Daralıyor: Drone’lar, eVTOL’ler ve Uzay Trafiği Gelirken Biz Nerede Duruyoruz?” başlıklı yazıda Erdağı, hem mevcut durumu hem de yaklaşan riskleri net bir dille ortaya koyuyor.

Erdağı’na göre Türkiye, jeopolitik konumu ve hızla artan hava trafiği nedeniyle dünya havacılığının en kritik bölgelerinden biri olmasına rağmen, gelecek teknolojilere hazırlık konusunda ciddi zafiyet yaşıyor. Drone’lar, eVTOL’ler ve ticari uzay uçuşları gibi yeni hava araçlarının entegrasyonu için dünya genelinde büyük adımlar atılırken, Türk hava sahasının yönetiminde sorumlu kurumlar olan SHGM ve DHMİ’nin gerekli hazırlıkları yapmadığı belirtiliyor.

Yazıda, özellikle hava trafik kontrolörlerinin seçimi, eğitimi ve çalışma koşullarındaki sorunların hayati boyuta ulaştığı vurgulanıyor. Personel açığının kronikleşmesi, eğitim sistemlerinin çağın gerisinde kalması ve yeni nesil hava araçlarına yönelik düzenlemelerin hâlâ oluşturulmaması Erdağı’nın dikkat çektiği başlıca sorunlar arasında yer alıyor.

Erdağı, Türkiye’nin yerli drone sanayisindeki başarısına ve eVTOL projelerinin potansiyeline rağmen, bu teknolojilerin güvenli ve sürdürülebilir biçimde hava sahasına entegre edilmesi için gerekli altyapı ve regülasyon çalışmalarının yapılmadığını ifade ediyor. Hava sahası yönetiminde yetki karmaşası, kurumsal uyumsuzluk ve bürokratik hantallık da yazıda eleştirilen diğer başlıklar olarak öne çıkıyor.

Kontrolör eğitimlerine yönelik yanlış uygulamalar, kurumlar arası uyumsuzluk ve kalite sorunları da yazının dikkat çeken bölümlerinden biri. Erdağı, Nişantaşı Üniversitesi’ne verilen kontenjanlar, farklı branşlardan mezun kişilerin kontrolör olarak istihdam edilmesi gibi örneklerle sistemin sürdürülemez bir noktaya geldiğini belirtiyor.

Türkiye’nin coğrafi konumu, teknik birikimi ve güçlü yerli üretim kapasitesi sayesinde bölgesel hava sahası yönetiminde lider olabilecek potansiyele sahip olduğunu hatırlatan Erdağı, bu potansiyelin vizyon eksikliği ve yönetim zaafları nedeniyle heba edilme riskiyle karşı karşıya olduğunu ifade ediyor.

Yazının sonunda ise açık bir uyarı yer alıyor:

“Drone’lar, eVTOL’ler, uzay uçuşları kapıda. Ancak bu kapıyı açacak olan kurumlar bugünü dahi yönetemiyorsa, Türkiye geleceğin hava sahasında ciddi bir krizle karşı karşıya kalabilir.”

Erdağı, DHMİ’de aylardır süren Eurocontrol tazminatı tartışmalarının da gerçek sorunların üzerini örttüğünü belirterek, odağın hızla yeniden hava trafik kontrolörlerinin yapısal problemlerine ve hava sahasının geleceğine çevrilmesi gerektiğini vurguluyor.