Türkiye, 2033’e doğru Türk Hava Yolları’nın 813, Pegasus’un 200 ve toplamda yaklaşık 1500 uçaklık dev bir filoya ulaşmayı hedeflerken, sivil havacılığın geleceğine ilişkin dikkat çekici bir uyarı geldi. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM) eski Genel Müdür Yardımcısı Oktay Erdağı, kaleme aldığı değerlendirmede sektörün büyüme planlarının ciddi bir insan kaynağı krizi ile karşı karşıya olduğunu belirtti.
Erdağı’na göre Türkiye’nin havacılıkta attığı adımlar “kâğıt üzerinde etkileyici” olsa da pandemi sonrasında ortaya çıkan yapısal sorunlar nedeniyle sektörü çok daha zorlu bir dönemin beklediği açıkça görülüyor.
“Pandemi, Havacılığın İnsan Sermayesini Eritti”
Erdağı, pandemi sonrası birçok pilot, teknisyen ve hava trafik kontrolörünün sektörden ayrıldığını, bir kısmının da yurtdışına yöneldiğini hatırlatarak, Türkiye’nin hâlâ pandemi öncesi kadro seviyesine ulaşamadığına dikkat çekti.
Yeni filo hedeflerinin ise mevcut kadroların çok daha ötesinde bir insan kaynağı gerektirdiğini belirten Erdağı, “Eski kadrolara değil, yeni ve çok daha büyük bir yapıya ihtiyaç var” değerlendirmesinde bulundu.
1500 Uçak İçin Kritik Uyarı: “Rakamlar Tehlikeyi Gösteriyor”
Erdağı, Türkiye’de pilot açığının hızla büyüdüğünü, teknisyen yetiştirme kapasitesinin filo büyümesini karşılamadığını, hava trafik kontrolörlüğünde nitelikli aday bulmanın giderek zorlaştığını ifade etti.
THY Teknik, TEC, MY Technic gibi büyük bakım merkezleri ile Pegasus ve SunExpress’in yeni hangar yatırımlarının önemli olduğunu vurgulayan Erdağı, “Uzman personel olmadan bu tesisler sadece beton yığınından ibaret” ifadelerini kullandı.
“Eğitim Ekosistemi Büyümeyi Taşıyamıyor”
Havacılık mesleklerinin uzun ve maliyetli eğitim süreçleri gerektirdiğini hatırlatan Erdağı, Türkiye’de özellikle:
belirtti.
Erdağı’na göre Türkiye, 1500 uçaklık filo hedefine ulaşmak istiyorsa önce 1500 uçaklık bir eğitim altyapısı kurmak zorunda.
Gençler İçin Üç Büyük Engel: Maliyet, Belirsizlik ve Çalışma Koşulları
Erdağı, havacılığa ilgi duyan gençlerin karşısına üç büyük engelin çıktığını vurguladı:
Bu faktörlerin gençleri havacılığa yönelmekten uzaklaştırdığını ifade etti.
“Kadınlar Havacılıkta Hâlâ Yeterince Yer Almıyor”
Türkiye’nin kadın pilot oranının yüksek olmasına rağmen, kadın teknisyen, kadın mühendis ve kadın hava trafik kontrolörü gibi alanlarda görünürlüğün düşük olduğunu söyleyen Erdağı, çözümün açık olduğunu ifade etti:
“Büyük bir ülke büyürken kadınlarını dışarıda bırakmaz. Kadınları merkeze almayan bir büyüme, sürdürülebilir değildir.” dedi.
“İnsan Kaynağı Seferberliği Şart”
Erdağı, Türkiye’nin havacılıkta karşı karşıya olduğu riskin sadece sektörün değil, ülkenin büyüme vizyonunu da tehdit ettiğini vurgulayarak üç aşamalı bir çözüm önerdi:
1. Eğitim Kalitesini Yeniden Tasarlamak
2. Kadınların Sektöre Katılımını Artırmak
3. Devlet–sektör–üniversite iş birliğini güçlendirmek
Aksi hâlde 2033’te uçakların değil, insan kaynağı eksikliğinin kriz yaratacağını belirtti.
“Uçak Almak Kolay, İnsan Yetiştirmek Zor”
Erdağı’nın yazısının sonunda yaptığı uyarı ise sektörün geleceğine dair net bir tablo çiziyor:
“Türkiye 2033 için cesur hedefler koydu. Bu hedefler ulaşılabilir. Ancak havacılık teknolojiyle değil, insanla yükselir. Eğer bugün eğitim ve insan kaynağına yatırım yapılmazsa, 1500 uçaklık filo bir başarı değil, bir hayal kırıklığı olarak tarihe geçebilir.”
SHGM eski Genel Müdür Yardımcısı Oktay Erdağı’nın değerlendirmesi, Türkiye’nin havacılıkta gelecek 10 yılda karşılaşabileceği en kritik sorunun insan gücü eksikliği olduğunu bir kez daha gündeme taşıdı.
Yorumlar