25 Kasım 2025, Salı 11:21:02

Hava Taşımacılığında Yaklaşan Fırtına: Personel Krizi Kapıda!

Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM) eski Genel Müdür Yardımcısı Oktay Erdağı, kaleme aldığı değerlendirmede sektörün büyüme planlarının ciddi bir insan kaynağı krizi ile karşı karşıya olduğunu belirtti.
  • Kendimize has sorunlar, çözümler ve yönetim şekilleri üretmeye çalışıyoruz. Havacılıkta model olan diğer ülkelerde, örnek ingiltere, almanya, abd, ispanya vb ülkelerde mevzuat nedir. Oralarda Üniversiteler bu sektörün neresindedir, insan kaynağı ve eğitim modeli nasıl, bir bakalım ve yeni arayışları bırakalım derim sadece.
  • Adam bulamaz hale gelinsin ki uçanların eli güçlensin. Yetişen meslektaşlarımız yerine ülke dışından alınanlara da engel olunsaydı çok güzel olurdu. Önce kendi vatandaşlarım evine ekmek götürsün sonra başka millete bakılır. Şimdi iyi olanlar iş buluyor zaten diyen olabilir. Herkes aynı hızda işi yapamayabilir ama bu “işi yapamayacakları anlamına gelmez” Bu ülke kendi vatandaşını el üstünde tutmaya başladığı gün bir şeyler düzelmeye başlar.

Türkiye, 2033’e doğru Türk Hava Yolları’nın 813, Pegasus’un 200 ve toplamda yaklaşık 1500 uçaklık dev bir filoya ulaşmayı hedeflerken, sivil havacılığın geleceğine ilişkin dikkat çekici bir uyarı geldi. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM) eski Genel Müdür Yardımcısı Oktay Erdağı, kaleme aldığı değerlendirmede sektörün büyüme planlarının ciddi bir insan kaynağı krizi ile karşı karşıya olduğunu belirtti.

Erdağı’na göre Türkiye’nin havacılıkta attığı adımlar “kâğıt üzerinde etkileyici” olsa da pandemi sonrasında ortaya çıkan yapısal sorunlar nedeniyle sektörü çok daha zorlu bir dönemin beklediği açıkça görülüyor.

“Pandemi, Havacılığın İnsan Sermayesini Eritti”

Erdağı, pandemi sonrası birçok pilot, teknisyen ve hava trafik kontrolörünün sektörden ayrıldığını, bir kısmının da yurtdışına yöneldiğini hatırlatarak, Türkiye’nin hâlâ pandemi öncesi kadro seviyesine ulaşamadığına dikkat çekti.

Yeni filo hedeflerinin ise mevcut kadroların çok daha ötesinde bir insan kaynağı gerektirdiğini belirten Erdağı, “Eski kadrolara değil, yeni ve çok daha büyük bir yapıya ihtiyaç var” değerlendirmesinde bulundu.

1500 Uçak İçin Kritik Uyarı: “Rakamlar Tehlikeyi Gösteriyor”

Erdağı, Türkiye’de pilot açığının hızla büyüdüğünü, teknisyen yetiştirme kapasitesinin filo büyümesini karşılamadığını, hava trafik kontrolörlüğünde nitelikli aday bulmanın giderek zorlaştığını ifade etti.

THY Teknik, TEC, MY Technic gibi büyük bakım merkezleri ile Pegasus ve SunExpress’in yeni hangar yatırımlarının önemli olduğunu vurgulayan Erdağı, “Uzman personel olmadan bu tesisler sadece beton yığınından ibaret” ifadelerini kullandı.

“Eğitim Ekosistemi Büyümeyi Taşıyamıyor”

Havacılık mesleklerinin uzun ve maliyetli eğitim süreçleri gerektirdiğini hatırlatan Erdağı, Türkiye’de özellikle:

  • Pilotaj eğitimi maliyetlerinin kontrolden çıktığını,
  • Teknisyen yetiştiren okullar arasındaki kalite farkının çok yüksek olduğunu,
  • Üniversite havacılık bölümlerinin sayısı arttıkça nitelik farkının daha görünür hâle geldiğini,
  • Simülatör ve uygulamalı eğitim eksikliklerinin kronik bir sorun olduğunu

belirtti.

Erdağı’na göre Türkiye, 1500 uçaklık filo hedefine ulaşmak istiyorsa önce 1500 uçaklık bir eğitim altyapısı kurmak zorunda.

Gençler İçin Üç Büyük Engel: Maliyet, Belirsizlik ve Çalışma Koşulları

Erdağı, havacılığa ilgi duyan gençlerin karşısına üç büyük engelin çıktığını vurguladı:

  • Pahalı eğitim (özellikle pilotaj)
  • Pandemi sonrası oluşan kariyer belirsizliği
  • Düşen ücretler ve ağır çalışma koşulları

Bu faktörlerin gençleri havacılığa yönelmekten uzaklaştırdığını ifade etti.

“Kadınlar Havacılıkta Hâlâ Yeterince Yer Almıyor”

Türkiye’nin kadın pilot oranının yüksek olmasına rağmen, kadın teknisyen, kadın mühendis ve kadın hava trafik kontrolörü gibi alanlarda görünürlüğün düşük olduğunu söyleyen Erdağı, çözümün açık olduğunu ifade etti:

  • Kadınlara özel burslar
  • Mentorluk programları
  • Sektörde kadın liderlerin görünürlüğünü artıran projeler
  • Gerekirse pozitif ayrımcılık

“Büyük bir ülke büyürken kadınlarını dışarıda bırakmaz. Kadınları merkeze almayan bir büyüme, sürdürülebilir değildir.” dedi.

“İnsan Kaynağı Seferberliği Şart”

Erdağı, Türkiye’nin havacılıkta karşı karşıya olduğu riskin sadece sektörün değil, ülkenin büyüme vizyonunu da tehdit ettiğini vurgulayarak üç aşamalı bir çözüm önerdi:

1. Eğitim Kalitesini Yeniden Tasarlamak

  • SHGM denetimleri artırılmalı
  • Uygulamalı eğitim güçlendirilmeli
  • Teşvik ve hibe paketleri devreye alınmalı

2. Kadınların Sektöre Katılımını Artırmak

  • Burs programları
  • Mentorluk ağları
  • Kariyer yolu planlaması

3. Devlet–sektör–üniversite iş birliğini güçlendirmek

Aksi hâlde 2033’te uçakların değil, insan kaynağı eksikliğinin kriz yaratacağını belirtti.

“Uçak Almak Kolay, İnsan Yetiştirmek Zor”

Erdağı’nın yazısının sonunda yaptığı uyarı ise sektörün geleceğine dair net bir tablo çiziyor:

“Türkiye 2033 için cesur hedefler koydu. Bu hedefler ulaşılabilir. Ancak havacılık teknolojiyle değil, insanla yükselir. Eğer bugün eğitim ve insan kaynağına yatırım yapılmazsa, 1500 uçaklık filo bir başarı değil, bir hayal kırıklığı olarak tarihe geçebilir.”

SHGM eski Genel Müdür Yardımcısı Oktay Erdağı’nın değerlendirmesi, Türkiye’nin havacılıkta gelecek 10 yılda karşılaşabileceği en kritik sorunun insan gücü eksikliği olduğunu bir kez daha gündeme taşıdı.

Hava Taşımacılığında Yaklaşan Fırtına: Personel Krizi Kapıda!

Yorumlar

Katilamiyorum, ~ 1 saat önce
Kendimize has sorunlar, çözümler ve yönetim şekilleri üretmeye çalışıyoruz. Havacılıkta model olan diğer ülkelerde, örnek ingiltere, almanya, abd, ispanya vb ülkelerde mevzuat nedir. Oralarda Üniversiteler bu sektörün neresindedir, insan kaynağı ve eğitim modeli nasıl, bir bakalım ve yeni arayışları bırakalım derim sadece.

Yanıtla

Kalan karakter 1000
İnşallah ~ 2 saat önce
Adam bulamaz hale gelinsin ki uçanların eli güçlensin. Yetişen meslektaşlarımız yerine ülke dışından alınanlara da engel olunsaydı çok güzel olurdu. Önce kendi vatandaşlarım evine ekmek götürsün sonra başka millete bakılır. Şimdi iyi olanlar iş buluyor zaten diyen olabilir. Herkes aynı hızda işi yapamayabilir ama bu “işi yapamayacakları anlamına gelmez” Bu ülke kendi vatandaşını el üstünde tutmaya başladığı gün bir şeyler düzelmeye başlar.

Yanıtla

Kalan karakter 1000

Yorum Gönder

Kalan karakter 1000