Tatlıbal'dan önemli açıklamalar

 Hava İş Sendikası Genel Başkanı Ali Kemal Tatlıbal, yaklaşan genel kurul öncesi seçimlere ve sonrasına ilişkin soruları cevapladı.

Uzun soluklu bir seçim sürecinden sonra bu hafta sonu genel kurul yapılacak. Kazanacak mısınız?

•    Delege seçimlerini ve şube seçimlerini ezici bir üstünlükle kazandık. Hatta Antalya’da yarışan iki adayın da genel merkezle birlikte olmasını hazmedemeyen muhalifler iki adayı da arayarak yönetim diğer adayı destekliyor, sen bizim adayımız ol diyecek kadar acizleşti. Sadece uçuş seçimlerinde kaybettik. Orada da yaptığımız hataların farkındayız. Bu dönem farklı bir sendika yönetimi göreceksiniz. Üyelerimizin onay vermeyeceği bir TİS imzalamayacağız. Tüm şube başkanlarımız artık THY kökenli ve liyakat sahibi, eğitimli isimlerden oluşuyor. Geçmişteki gibi şube başkanlığına çöreklenen  ilkokul mezunu isimler yok. İlkokul mezunu olmak ayıp değil ancak üyelerinin yüzde 70’inden fazlasının üniversite mezunu olduğu bir sendikada ilkokul mezunlarının sendikayı yönetme kabiliyetinin ne derece yeterli olacağının takdirini de sizlere bırakıyorum.

Yeni Yönetim Nasıl Şekillenecek? Mesela geçen dönem en çok eleştirilen konulardan biri yönetiminizde hiç pilot bulunmaması ve uçuş işletmenin tek kişi ile temsil edilmesi idi.

•    Genel merkez yönetimimizdeki tüm yöneticilerimiz de THY kökenli olacak ve yönetimimizde en az 3 uçuş kökenli yönetici ve 2 kaptan pilot bulunacak. İlk dönem tecrübesizliğinin affına sığınarak bu dönemde, temsilde adalete daha fazla önem vereceğiz.

Tek seçim kaybettiğiniz yer uçuş işletme. Orada seçimi kazananlar genel kurulu kaybederlerse sendika kuracaklarını söylüyorlar. Bu konuda neler söylersiniz?

•    Sendika kurmak serbest, 7 kişi bulup kurabilirler. Ancak yetkili sendika olmak farklı bir şey. THY’de yetki alabilmek için az 11.000 kişi olmak gerekiyor. Üyelerimiz bir internet sitesindeki meczubun ve pedofilinin fantezilerinin peşine takılıp başta iş güvencesi ve kıdem tazminatı olmak üzere, ikramiye, yıllık izin ve benzeri birçok haklarını riske atmazlar. Bu sendikanın kurucularından biri de ilkokul mezunu eski şube başkanı olacakmış. Süper bir ekip. Yeri geldiğinde üyelerimizi daha ayrıntılı bilgilendiririz bu konuda ama bizim üyelerimiz akıllıdır. Kendilerini gereksiz yere riske atmaz ve kullandırtmazlar.

Karşınızdakiler kimler? Gerçekten uçucular mı yoksa arkalarında başka birileri mi var?

•    İskender Çarkçı’ya uçuş işletmede seçim günü “gelin sendikayı birlikte yönetelim” dediğimizde ve birçok arkadaşı da “sen ne dersen arkandayız” dediğinde neden “bunu içeridekilere anlatabilirim ama dışarıdakilere anlatamam” dedi. Dışarıdakiler kimler, neden bu kişilerden çekiniyor. Size basit bir gösterge, karşımızdakilerin kim olduğuyla ilgili. Bize karşı seçimlerde bir şey yapamayacaklarını görenler şimdi seçimleri baltalamak için dava yoluna gidiyorlar. İşin ilginci Sezgin Uzun’un kardeşleri tarafından dövülen Genel Sekreter Yasin Sevgili, Sezgin Uzun’la aynı avukat tarafından temsil ediliyor. Bu avukat ne hikmetse İskender Çarkçı’yı da temsil ediyor. Kimin eli kimin cebinde belli değil. Bu avukatı size ‘dışarıdaki abileriniz’ mi ayarladı.

Yeni dönemdeki projelerinizden bahseder misiniz?

•    Yeni dönemde uçuş okulundan ücretsiz otoparka, lisans kaybı sigortasından ücretsiz İngilizce kursuna ve işsizlik sigortasına kadar birçok projemizi hayata geçireceğiz inşallah. Elbette en önemli işimiz mevcut hakları korumak ve yeni haklar elde etmek. Ancak birçok sendikanın sosyal tesislerinden otellere kadar birçok hizmeti olduğunu görünce bizim neyimiz eksik diyoruz haliyle.

Seçimle ilgili en çok eleştiri konusu delege dağılımındaki adaletsizlikti. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

•    Bu genel kurulumuzda Tüzük tadili yapacak ve seçimlerdeki adaletsizliği gidereceğiz. Biliyorsunuz  tüzüğü biz yazmadık ve değişiklik sadece Genel Kurulda yapılıyor. Haliyle tüzük ne emrediyorsa onu uygulamak zorundayız. Tek kişilik veya birkaç kişilik işyerine delege verilmesi bizce de değişmeli ve bunu değiştireceğiz. Eleştirilere kısmen katılıyoruz. 22.000 üyemizin yaklaşık yüzde 62’si uçuş işletmeden temsilde ise bu seçimde 85 delegeye sahipler. Ancak bir önceki seçimde 97, iki önceki seçimde 74 delege ile temsil edildi uçuş işletme. Bu durum bizim eserimiz değil ama yine de bu genel kurulda tüzüğü değiştiriyoruz inşallah. Ancak bunu biz yapmışız gibi gösterenler kendi yanlarındaki tek kişilik işyerlerinden gelen delegeleri gizlemek ihtiyacı bile hissetmiyor. Alp Evcil gibi tek kişilik işyerinden gelen kim olduğunu bilmediğimiz biri Ankara’da İskender Çarkçı ile seçimlerde karşı tarafın sandık kurulu temsilcisi yapılabiliyor. Ya da 2 kişilik işyerinden gelen İskender Çarkçı’nın arkadaşı seçime girip delege oluyor. Tüzük tadilinde Türk-İş’in seçim usulünü esas alacağız. Bu şekilde 3-5 kişilik işyerlerine delege verme mecburiyetimiz ortadan kalkacak. 

Hava İş Kanununda ne aşamadasınız?

Hava İş Kanunu çalışmamızda zor olan ikinci aşamaya geçtik. Geçtiğimiz günlerde Meclis Başkanımız İsmail Kahraman Bey’i Meclis’te ziyaret ettik ve kanun teklifimizin yasalaşması için destek istedik. Kendisi de çok olumlu yaklaştı ve bundan sonra izlememiz gereken yöntem hakkında mutabık kaldık. Bundan sonra ilk olarak inşallah Ulaştırma Bakanımızla görüşüp teklifimizin hükümet tasarısı olarak mecliste görüşülmesi için çalışma başlatacağız. Bazı aklı evveller kıt akıllarıyla bizi eleştirip önce ‘seçim için göz boyuyorlar dertleri kanun çıkarmak değil sizi aldatıyorlar’ diye haber yapıyordu. Şimdi de kendi kıt hukuk bilgileriyle ‘Tatlıbal hangi ilin milletvekili’ diyerek meclise nasıl yasa teklifi sunulacağını öğretiyorlar. Çok şükür seçimi kazandık ve bunların yalancı ve müfteri olduklarını bir kez daha yaptıklarımızla ispat ettik. Meclis’e kanun teklifinin nasıl sunulacağını da biliyoruz. Bu işin ehli hukuk hocalarıyla çalışıyoruz, teknisyenlerle değil. Bu kanunu hazırlayan profesörün uzmanlık alanı Toplu İş Hukuku. Bu alanda yazılmış 2-3 kitaptan birinin sahibi. Kanunun nasıl çıkarılacağını da biliyoruz. Ancak en efektifi nasıl olur bunu görüşmek için Meclis Başkanı ile görüştük ve iyi de oldu görüştüğümüz. Başkanımız bu işin bir milletvekilinin vereceği teklifle çıkmasının neredeyse imkansız olduğunu ancak hükümet tarafından verilecek bir tasarı ile yasalaşabileceğini bu nedenle Bakan Beyle görüşerek ilerlememizin doğru olacağı şeklinde yol gösterdi. İkinci dönemimizin en büyük eseri bu yasa olacak Allah’ın izniyle. Boş konuşan kişiler her zaman var olacak ve onlara verecek cevaplarımız da var ancak bunları kaale almayacağız. Bizim düsturumuz Ziya Paşa’nın tabiriyle “ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz” olacaktır. Biz işimize bakacağız.

THY’nin zor anında sendika olarak yanında oldunuz ve çalışanlar da büyük fedakarlık göstererek zam farkından süreli olarak feragat ettiler. Bahsedilen zam farkları ne zaman maaşlara yansıtılacak?

Üyelerimiz içini ferah tutsun. THY’nin kasasında hakkımız olan bir kuruş kalmadı, kalmayacak. Söz konusu protokol şartlarına göre bu yıl sonunda kar edilmesi halinde zam farkları maaşlara eksiksiz olarak yansıtılacak.  THY bu yıl iyi bir ekonomik performans sergiledi ve yılın ilk yarısında kar elde etti. Biz zam farklarını protokol tarihine göre daha erken talep ettik ancak protokol hazırlığı ile seçim süreci yakın tarihler olunca, şaibe olmaması için zam farklarını yıl sonuna ötelemenin daha doğru olacağı kanaatine vardık. Hava İş Sendikası olarak üyelerimizin kuruşunu kimseye kaptırmadık, kaptırmayız da.   Yıl sonunda feragat edilen bütün zam farklarını hiç vermemişiz gibi eksiksiz olarak alacağız.

Abant toplantıları ve özel günlerde üyelere dağıtılan küçük hediyeler bile eleştirildi. Buna ne diyorsunuz?

Abant seminerleri eleştirilse de biz yapmaya devam edeceğiz. Biz Hava İş Sendikası olarak bu toplantıları çok faydalı buluyoruz.  Oraya gelip katılan üyelerimiz de çok faydalı buluyor. Eleştirenler kimler? Oraya gelme hakkı olmadan dışarıdan atıp tutanlar. Düzenleyen memnun, katılanlar memnun. Siz kimsiniz?

Özel günlerde üyelerimizi hatırlamamız bile suç olarak lanse edilmeye başlandı. Üyelerimize jest olarak dağıtımız çikolatalar üzerinden  bir yolsuzluk algısı yaratılmaya çalışılıyor. Bu algı çabası üyelerimizde karşılık bulmaz. Biz üyelerimize dokunarak sendikacılık yapıyoruz. Hatırlanmak onların da hoşuna gidiyor. Gerisi laf-ü güzaf…