Akşam gazetesi yazarlarından Tolga Turgut, bu haftaki köşe yazısında Delta Havayolları'nın son zamanlardaki küresel atağını ve Lufthansa'nın karlılığını köşesine taşıdı. İşte Turgut'un köşe yazısı...
Ekonomik krizden dolayı büyüme hızları kesilerek çözümü birleşmelerde bulan dev ölçekli ABD'li havayolları, toparlanmış ve yeniden küresel atağa geçmeye hazır görünüyor.
Son yıllarda ABD'den Avrupalı ve Uzakdoğulu havayollarına kıyasla daha az uçak siparişi veriliyordu. Yakın geçmişte bu yönde bir kıpırdanma görüyoruz. Aslında ilgimi çeken farklı bir konu daha var. Yıllardır CNN gibi bir TV kanalında ABD'den bir havayolunun ciddi bir reklamına rastlamamıştım. Delta Havayolları son birkaç haftadır çok kaliteli bir reklam kampanyası başlatmış durumda. Harika da bir sloganları var 'Keep Climbing', Türkçe karşılığı ise tırmanmaya devam et. Konu havacılık olunca ABD'deki gelişmeleri daha farklı izlemek gerekiyor. Şayet ABD'li havayolları ve havacılık şirketleri iyiye gidiyorsa sektör de toparlanıyor demektir.
2008 yılında Northwest'i satın alarak dünyanın en fazla yolcu taşıyan havayolu konumunu yakalayan Delta'nın amacı artık en büyük olmak değil, kaliteli bir marka olmak. Delta, 2013 yılına kadar uçak koltuklarının yenilenmesinden, havalimanı hizmetleri ve uçak içi eğlence hizmetlerine kadar pek çok alanda yenileme yapmak adına 2 milyar dolarlık bir yatırım atağı başlatmış bulunuyor. Hatta geçtiğimiz günlerde havayolunun network planlama ve gelirler yönetiminden sorumlu Başkan Yardımcısı Glen Hauenstein verdiği bir röportajda 'İnsanlar Mercedes'e Hyundai'den daha fazla para öderler' diyerek bakış açılarını vurguladı. Bundan böyle yolcuların daha fazla ücretlendirilmekten memnun olacakları ürünler yaratmayı hedefliyorlar.
Yeni yapılanma nedeniyle Delta, uluslararası uçuşlarda Business Elite sınıfına 180 derece yatan koltuklar yerleştirirken, havalimanı business lounge'larını da geliştiriyor. Daha geniş koltuk aralığı isteyen yolcular için tek yön olarak 80-160 dolarlık fiyat aralığında Economy Comfort sınıfı da mevcut. Tüm yenileme yatırımlarına paralel olarak yolcu bağımlılığının önemini de unutmuş değiller. Rakiplerinden farklı olarak yolcuların uçuşları karşılığında elde ettikleri millerin kullanma süresini sınırlamayacaklarını açıkladılar. Keşke kullanılmayan millerin yanmaması konusunda THY de benzer bir uygulama başlatsa.
LUFTHANSA TEKRAR KARLILIĞA DÖNDÜAmerican ve United havayollarında da daha ufak çaplı benzer ataklar izleniyor. Açıkçası kısa vadede ABD'li havayollarının küresel rekabette kaybettikleri pazar payını yavaş ama emin adımlarla Avrupa ve Uzakdoğululardan alacaklarını düşünüyorum.
2009 yılını 34 milyon Euro zarar ile kapatan dev ölçekli Alman havayolu grubu, yeni açıklanan 2010 rakamlarına göre ibreyi 1,1 milyar Euro kar ile tekrar yukarıya çevirmiş bulunuyor. Uzun bir süredir stratejik olarak yatay büyüme gerçekleştiren ve portföyüne Swiss, Austria, BMİ, Brussel gibi havayollarını katan gruba yakın geçmişte CEO olarak Christoph Franz atanmıştı. Görünen o ki, ortaklık veya satın alma yoluyla gruba dahil olan havayollarıyla entegrasyon süreci tamamlanmış, başlatılan yeniden yapılanma süreci de meyve verir hale gelmiş.
CEO Franz, özellikle Avusturya Havayolları'nın satın alınmasından doğan sinerji sayesinde bundan böyle yılda ilave olarak en az 100 milyon Euro kar edeceklerini ifade ediyor. Hatta daha da ileri giderek sektörde daha fazla konsolidasyon olursa havayollarının son 10 yılda sürekli düşen kar marjlarının daha da artacağını belirtiyor. 2010 verilerine göre Lufthansa grubunun operasyon kar marjı yüzde 4,1 ki bu gerçekten sektörel averaj açısından çok başarılı. Lufthansa üst yönetimi 2011'de petrol fiyatının beklenenden yukarıda olmasına rağmen yılsonunda hissedarlarına tekrar kar dağıtımı yapacaklarını düşünüyor.
Bildiğiniz gibi Lufthansa ülkemize en fazla uçuş yapan havayollarının başında geliyor. Geçtiğimiz günlerde de tanıtım amacıyla filolarına yeni katılan dev kanatlı Airbus 380'i İstanbul Atatürk Havalimanı'na getirerek Türkiye'ye verdikleri önemin altını çizmek istediler.
2010, havacılığın en emniyetli yılı olduUluslararası Hava Taşıyıcıları Birliği IATA'dan yapılan açıklama ile 2010 yılı havacılık tarihinin en emniyetli yılı olarak belirlendi. 230 havayolunun üye olduğu IATA'da dünya tarifeli seferlerinin yüzde 93'ü temsil ediliyor. Batı yapımı uçakların kaza oranına göre yapılan istatistikler sonucu; 2010 yılında her 1,6 milyon uçuşta bir kaza yaşandı. Yine aynı verilere dayanarak 2010 yılında dünyada 36,8 milyon uçuş gerçekleşirken 2, 4 milyar yolcu emniyetli olarak uçuş destinasyonlarına vardılar.
Bölgelere göre bakıldığında, kaza oranlarında Afrika, Latin Amerika ve Karayipler başı çekiyor. Halen ulaşımda hava yolundan çekinenler için en can alıcı istatistik ise can kaybındaki düşük oran olarak göze çarpıyor. Altını çizmekte fayda var, yıl boyunca dünya genelinde toplam 2,4 milyar yolcu hava yolunu tercih etmişken can kaybı sayısı sadece 786 olarak belgelenmiş. Darısı bizim karayollarının başına...
Yorumlar Tüm Yorumlar (6)