Sabah Gazetesi köşe yazarı Hıncal Uluç, uçakta anonslara dikkat etmeden cep telefonu ile konuşan yolcuları sert bir dille eleştirdi. İşte Uluç'un o sözleri...
Uçağa hayvan bindirmenin kuralları var.. Önceden haber verecek izin alacaksınız..
Onun da formalitesi tonla.. Aşı kağıtları..
Hayvanın büyüklüğü.. İçine konacağı kutunun ebadı, şekli, falan filan..
Yani her hayvan "Cart" diye uçağa alınmaz..
İki ayaklılar hariç..
Bu yaz günü birlikler dahil, o kadar çok uçağa bindim ki..
Değişmeyen bir şey var..
Yapılan tonla anonsa, sesli görüntülü uyarılara rağmen, bir sürü hayvan, uçağın tekerleği yere değer değmez cep telefonunu açıyor..
Sanırsınız ki, bir "Ölüm kalım" meselesi..
Hayır efendim.. Manyak, twitterini okumaya başlıyor.. 3 dakika sonra okusa o dedikoduları ölür sanki..
Burada "Manyak" lafını aşağılama değil, "Hastalık" yerine kullanıyorum.. Adam, kadın, her neyse, eroinman gibi.. Ayrılamıyor sanal dünyasından..
Anonslar "Terminale girene kadar" diye yapılıyor.. Yani, kullandığınız frekanslar sadece sizin değil, o sırada alanda kalkış, ya da iniş, yani en kritik durumdaki başka uçakları da etkileyebilir..
Ama dinleyen, aldıran kim?.
Uçaktan zaten korkan yığınla insan var.
Bunlardan biri, kalkışta geç kapayan, inişte hemen açan birine panik içinde saldıracak, kan çıkacak, onu mu bekliyoruz?.
Şimdi sözüm, Pilotlar Derneği'ne..
Ya bu telefon işi palavradır.. O zaman bu anonslardan vazgeçirin şirketleri.. Uçak içinde hatta kavgalara sebep olan bu durum sona ersin..
Ya da, tehlike ciddidir.. O zaman şirketleri uyarın. Çok daha sert önlemler alınsın.
Uçağa girerken silah toplar gibi, telefonları, ipadleri toplasınlar.. İnişte geri versinler.. Ya da, bu ceplerin yasa dışı kullanımına ağır cezalar verilsin.. Mesela, kullanılmaması gereken yerlerde yakalanan telefonlara yetkililer el koysunlar. Müsadere etsinler yani.. Singapur'da öyleydi, ben ordayken.. 5 bin dolar ceza, artı telefona el koyma..
Görelim bakalım bir daha cesaret edebiliyorlar mı?..
Bodrum'un o daracık yollarında, kapalı viraja sollayarak girerken, bir elinde telefon, direksiyon tek elinde kadın gördüm.. Kendi uçsa uçuruma tamam.. Ama çarptığı günahsızı da götürecek.
Pervasız..
Çünkü aldıran yok.. Bu ülkede direksiyonda telefon kullanmak serbest..
Yahu eli meşgul etmesini geçin. Telefonda müthiş bir haber alırsanız?.. Ya da tartışırken tepeniz atarsa ne olacak?..
Alkol mü tehlikeli, telefon mu o zaman?.
Gene Bodrum'da gene o dar yollardan birinde bir motosikletin peşinde kuyruk olduk..
Ercan nihayet sollama fırsatı bulduk. Motosikletli niye yolun ortasında gidiyormuş bilir misiniz?..
Mesaj yazıyor da ondan.. İki eli de meşgul..
Kenardan giderse, bankete düşüp devrilebilir..
Tam ortadan hız kesmiş gidiyor ki, kendisini güvenceye alsın..
Şimdi buna "İnsan" demek mümkün mü?.
Bir telefon yasası çıkarmamız lazım..
İnsanlarımız, fiziksel ruhsal sınavlara girip "Ehliyet" almalı..
Cep telefonu kullanma ehliyeti..
(Sabah)
Yorumlar Tüm Yorumlar (44)